Değerli Dostlarım,
Dün yaşadığım bir tesadüf, inanın beni çok ürküttü.
İki yıl önce, Almanya’nın Nürnberg kentinde bir müze ziyaretinde bulunmuş ve TRT için çekim yapmıştık Çekim yaptığımız yerin müdürü Cemalettin Özdemir idi.
O program TRT’de yayınlandı ve aradan iki yıl geçti.
Şimdi, Almanya çalışmalarımızı kağıda döküyorum. Tam 42 sayfa yazı oldu.
Dün, müzeler konusuna gelmiş ve Cemalettin Özdemir ile yaptığımız görüşmeyi yazmış ve fotoğraflamıştım. (Fotoğrafa bakınız)
Tam o sırada, sevgili dostum Veyis Güngör’den bir yazı geldi. (Fotoğrafa bakınız)
Yazıyı okurken ne göreyim?
Birkaç dakika önce yazdığım Cemalettin Özdemir ismi, Veyis’in yazısında da geçmiyor mu?
Ortak bir toplantıdan söz ediliyor.
İnanın dondum kaldım
İki yıl sonra bilgisayar karşısına geçiyorum ve bir isimden söz ediyorum, aynı anda bir başkası, aynı isimden söz ettiği yazısını bana gönderiyor.
Bu bir mucize değil de nedir?
Bilen varsa bana anlatsın.
Hayırlı günler dileğimle.