Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nde muhteşem sergi

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nde muhteşem sergi

Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nde muhteşem sergi…

Türkiye’nin Dünya Mirası fotoğrafları büyük ilgi görüyor.

Açılışı, Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye ve Avustralya’dan oluşan MIKTA Platformu’nun Büyükelçileri yaptı.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\C8AD1838-1428-4455-980F-71DE005216B6.jpeg

İlhan KARAÇAY’ın haberi:

Meksika, Endonezya, G.Kore, Türkiye ve Avustralya arasında gayrıresmi bir istişare ve eşgüdüm platformu olan MIKTA’nın, Hollanda’daki büyükelçilerinin katılımıyla açılan, ‘Çeşitlilikte Birlik’ temalı fotoğraf sergisi büyük ilgi görüyor.

25 Eylül 2013 tarihinde 68’inci BM Genel Kurulu genel görüşmeleri marjında hayata geçirilen MIKTA’nın, Hollanda’daki büyükelçilerine ev sahipliğini Yunus Emre Enstitüsü yaptı.

MIKTA üyesi ülkelerin ‘UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda bulunan eserlerinin sergilendiği “Çeşitlilikte Birlik” temalı fotoğraf sergisinde, Türkiye’nin Dünya Mirası Alanı’nın fotoğrafları büyük ilgi gördü.

Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli’nin daveti üzerine sergiye katılan MIKTA ülkelerinin büyükelçileri, kendi ülkelerinin zenginliklerinden çok,Türkiye’nin kültürel zenginliklerinden söz ettiler.

“Çeşitlilikte Birlik” temalı serginin sunumunu Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli ile Kültür ve Tanıtım Müşavirimiz Erdem Acır yaptılar.

Büyükelçi Dişli, serginin Birleşmiş Milletler, Kültür, Eğitim ve Bilim Teşkilatı UNESCO’nun 75’inci kuruluş yılı vesilesiyle düzenlendiğini belirtti. Dişli, bu sergiyle Türkiye’nin ve diğer 4 MIKTA ülkesi tarihinin, doğal ve kültürel zenginliklerinin tanıtılması ve MIKTA platformunun görünürlüğünün artırılmasının hedeflediklerini belirtti.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Ani Arkeolojik Alani Kars.jpg
                                                   Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016

Diğer dört ülkeden 15’er fotoğrafın yer aldığı sergide konuşan, Meksika’nın Hollanda Büyükelçisi Jose Antonio Zabalgoitia Trejo, “Coğrafi olarak ne kadar uzak olsak da bu sergi, MIKTA ülkelerinin kültürel anlamda birbirine ne kadar yakın olduğunu gösteriyor.” dedi.

Avusturalya’nın Hollanda Büyükelçisi Matthew Neuhaus, “Bu muhteşem eserlerin resimleri dahi gerçekleri kadar güzel duruyor.” diye konuştu.

Endonezya’nın Hollanda Büyükelçisi H.E.Mayerfas, kültür mirasının, medeniyetleri birbirine bağlayan en önemli unsur olduğunu belirtti.

Güney Kore’nin Hollanda Büyükelçisi Yeondoo Jeong ise , kültürel iş birliğinin 5 ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırdığını kaydetti.

Sergiye ev sahipliği yapan Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Abdullah Altay, serginin aralık sonuna kadar ziyarete açık olacağını bildirdi.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Aphrodisias Aydin.jpg
                                                                   Aphrodisias (Aydın) 2017

MIKTA’NIN OLUŞUMU VE AMACI

25 Eylül 2013 tarihinde 68’inci BM Genel Kurulu genel görüşmeleri marjında hayata geçirilen MIKTA’nın, ilk Dışişleri Bakanları toplantısı da anılan tarihte düzenlenmiştir. MIKTA hayata geçirildiği günden bu yana mutad olarak Dışişleri Bakanları düzeyinde yılda üç kez toplanmaktadır. MIKTA’nın sekretaryası bulunmamakta olup, toplantılarının koordinasyonu her yıl rotasyon uygulamasıyla seçilen MIKTA Dönem Başkanı ülke tarafından sağlanmaktadır.
C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Catalhoyuk.jpg
                                                  Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya) 2012

2020 MIKTA Dönem Başkanı Güney Kore’dir. Güney Kore, MIKTA Dönem Başkanlığı bağlamındaki temel önceliklerini çoktaraflılık, sürdürülebilir kalkınma, barış ve güvenlik ve MIKTA dayanışması olarak belirlemiştir.

2021 yılında MIKTA Dönem Başkanlığı Avustralya tarafından deruhte edilecektir.

MIKTA’ya dâhil beş ülkenin tümü G20 üyesi olup, demokratik ve çoğulcu sisteme sahip açık ekonomilerdir. Bölgelerinde etkin birer aktör olan beş ülke, bölgesel ve küresel barış ve istikrara önemli katkılarda bulunmakta, uluslararası sorunlar karşısında çoğunlukla benzer ve yapıcı yaklaşımlar izlemektedir.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Edirne Selimiye Camii Kulliyesi.jpg
                                                       Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) 2011

MIKTA ülkeleri, G20 ve diğer önde gelen uluslararası örgütlerle daha yakın işbirliği ve eşgüdüm içinde bulunmayı ve üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Bu çerçevede, MIKTA ülkeleri, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve OECD nezdindeki Daimi Temsilcilikleri başta olmak üzere, çeşitli ülkelerde Büyükelçiler/Daimi Temsilciler düzeyinde çalışma toplantıları düzenlemekte, küresel meselelere ilişkin pek çok konuda ortak açıklamalar yayımlamaktadır.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Efes.jpg
                                                                       Efes (İzmir) 2015

MIKTA ülkelerinin yedi temel önceliği şunlardır:
– Enerji
– Terörizmle Mücadele ve Güvenlik
– Ticari ve Ekonomik İşbirliği
– İyi Yönetişim ve Demokrasi
– Sürdürülebilir Kalkınma
– Cinsiyet Eşitliği
– Barışı Koruma Operasyonları

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Gobekli Tepe.jpg
                                                       Göbekli Tepe (Şanlıurfa) 2018

Türkiye’nin Tutumu
Ülkemiz, MIKTA’nın, bölgesel ve küresel sorunlara yapıcı çözümlerin kolaylaştırılması, küresel yönetişimin daha da etkinleştirilmesi ve küresel yönetişim mekanizmalarında ihtiyaç duyulan reformların hayata geçirilmesi bakımından önemli katkılarda bulunabilecek potansiyele sahip olduğunu düşünmekte ve bu bağlamda MIKTA platformundaki işbirliğinin daha da geliştirilmesini desteklemektedir. Ayrıca, bu platformun Meksika, Endonezya, Kore ve Avustralya ile ikili ilişkilerimizin derinleştirilmesine ve bu ülkelerin yer aldığı coğrafyalarda etkinliğimizin artmasına katkı sağlayabileceği değerlendirilmektedir.
C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Goreme Milli Parki.jpg
                           Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) 1985 (Karma Miras Alanı)

UNESCO Dünya Mirası Listesi

UNESCO 17. Genel Konferansı, 17 Ekim-21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanmış ve 16 Kasım 1972 tarihinde UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’yi kabul etmiştir. Türkiye Sözleşmeye 14.04.1982 tarih ve 2658 sayılı Kanunla taraf olma kararı almış, Kanun Bakanlar Kurulu tarafından 23.05.1982 tarih ve 8/4788 sayılı Kararla onaylanmış ve 14.02.1983 tarih ve 17959 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Gerekli belgelerin UNESCO Genel Merkezi’ne sunulmasıyla Türkiye Sözleşmeye 16.03.1983 tarihinde resmen taraf olmuştur. 1972 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi’ne göre oluşturulan ve Dünya Mirası Komitesi (DMK) tarafından belirlenen Dünya Mirası Listesi’nde Dünya Miras Alanı olarak ilan edilen 1121 miras yer almaktadır. Bunlardan 869’u kültürel, 213’ü doğal ve 39’u karma (doğal ve kültürel) miraslardır. Türkiye’nin bu listede 16’sı kültürel, 2’si karma olmak üzere 18 miras alanı bulunmaktadır:


İŞTE 18 MİRAS ALANI’MIZ

1.Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) 1985
2. İstanbul’un Tarihi Alanları (İstanbul) 1985
3. Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) 1985 (Karma Miras Alanı)
4. Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum) 1986
5. Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987
6. Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988 (Karma Miras Alanı)
7. Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla) 1988
8. Safranbolu Şehri (Karabük) 1994
9. Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 1998
10. Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) 2011
11. Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya) 2012
12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) 2014
13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) 2014
14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır) 2015
15. Efes (İzmir) 2015
16. Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016
17. Aphrodisias (Aydın) 2017
18. Göbekli Tepe (Şanlıurfa) 2018

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Hattusa Hitit Baskenti.jpg
                                               Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum) 1986

UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Geçici Listesi

UNESCO’nun 1972 yılında kabul ettiği Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşmeye bağlı olarak oluşturulan Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Listesinde 2019 yılında Azerbaycan’ın başkanlığı ve ev sahipliğinde Bakü’de gerçekleştirilen Dünya Mirası Komitesi 43. Oturumunda kabul edilen miraslarla birlikte 1121 miras yer almaktadır. Bunlardan 869’u kültürel, 213’ü doğal ve 39’u karma (doğal ve kültürel) miraslardır. Türkiye’nin söz konusu listede 16’sı kültürel, 2’si karma olmak üzere 18 miras alanı bulunmaktadır.

Dünya Miras Komitesi tarafından UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan bu mirasların yanı sıra bir de bu listeye önerilmesi öngörülen ancak henüz adaylık süreçleri tamamlanmayan miraslardan oluşan Geçici Liste bulunmaktadır. Geçici Liste Üye Devletler için ulusal bir envanter niteliğinde olup, asıl listeye başvurulacak olan alanlar bu listeden seçilerek belirlenmektedir. UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde 178 Taraf Devletin 1740 mirası yer almaktadır. Türkiye’nin Geçici Listede ilki 1994 yılında sunulan ve son olarak 2020 yılında güncellenen şekliyle 78 kültürel, 2 karma ve 3 doğal olmak üzere toplam 83 mirası bulunmaktadır.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Hieropolis Pamukkale.jpg
                                      Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988 (Karma Miras Alanı)

Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesindeki Alanları
K
ültürel Miraslar: (Listeye Kaydediliş Tarihleriyle)

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\istanbulun tarihi alanları.jpg
                                              İstanbul’un Tarihi Alanları (İstanbul) 1985

1.Karain Mağarası (Antalya) 1994
2.Urartu ve Osmanlı Eski Yerleşimi Ahlat Mezar Taşları (Bitlis) 2000
3.Alahan Manastırı (Mersin) 2000
4.Alanya (Antalya) 2000
5.Harran ve Şanlıurfa (Şanlıurfa) 2000

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Nemrut Dagi.jpg
                                                            Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987

6.İshakpaşa Sarayı (Ağrı) 2000
7.Konya Selçuklu Başkenti (Konya) 2000
8.Mardin Kültürel Peyzajı (Mardin) 2000
9.Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubayazıt Güzergâhı 2000
10.St. Nicholas Kilisesi (Antalya) 2000
11.St. Paul Kilisesi, St. Paul Kuyusu ve Tarihi Çevresi (Mersin) 2000
12.Sümela Manastırı (Trabzon) 2000
13.Likya Uygarlığı Antik Kentleri (Antalya ve Muğla) 2009
14.Perge Arkeolojik Alanı (Antalya) 2009

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Safranbolu.jpg
                                                      Safranbolu Şehri (Karabük) 1994

15.Sagalassos Arkeolojik Alanı (Burdur) 2009
16.Eşrefoğlu Camii (Konya) 2011
17.Hatay, St. Pierre Kilisesi (Hatay) 2011
18.Aizanoi Antik Kenti (Kütahya) 2012
19.Beçin Ortaçağ Kenti (Muğla) 2012
20.Birgi Tarihi Kenti (İzmir) 2012
21.Gordion (Ankara) 2012

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Truva-Antik-Kenti.jpg
                                           Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 1998 

22.Hacı Bektaş Veli Külliyesi (Nevşehir) 2012
23.Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı (Muğla) 2012
24.Niğde’nin Tarihi Anıtları (Niğde) 2012
25.Mamure Kalesi (Mersin) 2012
26.Odunpazarı Tarihi Kent Merkezi (Eskişehir) 2012
27.Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi (Gaziantep) 2012
28.Zeugma Arkeolojik Alanı (Gaziantep) 2012
29.Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri (Manisa) 2013
30.Laodikeia Arkeolojik Alanı (Denizli) 2013
31.Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Ceneviz Ticaret Yolu’nda Kale ve Sur Yerleşimleri 2013
32.Anadolu Selçuklu Medreseleri (Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Kırşehir) 2014
33.Anavarza Antik Kenti (Adana) 2014
34.Kaunos Antik Kenti (Muğla) 2014
35.Korykos Antik Kenti (Mersin) 2014

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Xanthos-Letoon.jpg
                                              Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla) 1988

36.Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya) 2014
37.Kültepe – Kanesh Arkeolojik Alanı (Kayseri) 2014
38.Çanakkale ve Gelibolu 1. Dünya Savaşı Alanları (Çanakkale) 2014
39.Eflatun Pınar: Hitit Kaya Anıtı (Konya) 2014
40.İznik (Bursa) 2014
41.Mahmutbey Camii (Kastamonu) 2014
42.Ahi Evran Türbesi (Kırşehir) 2014
43.Vespasianus – Titus Tüneli (Hatay) 2014
44.Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup (St. Jacob) Kilisesi (Mardin) 2014
45.Akdamar Kilisesi (Van) 2015
48.Mudurnu Tarihi Ahi Kenti: Ahiliğin Tanıkları (Bolu) 2015
49.Dağlık Frigya (Eskişehir, Kütahya, Afyon) 2015
50.Stratonikeia Antik Kenti (Muğla) 2015
51.Uzunköprü (Edirne) 2015
52.İsmail Fakirullah Türbesi ve Işık Kırılma Mekanizması (Siirt) 2015
53Yıldız Sarayı Kompleksi (İstanbul) 2015
54.Bodrum Kalesi (Muğla) 2016
55.Sivrihisar Ulu Camii (Eskişehir) 2016
56.Hacı Bayram Camii ve Çevresindeki Tarihi Alanlar (Ankara) 2016
57.Sultan II. Beyazıd Han Külliyesi (Edirne) 2016
58.Nuruosmaniye Külliyesi (İstanbul) 2016

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Divrigi Ulucami2.jpg
                                          Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) 1985

59.Malabadi Köprüsü (Diyarbakır) 2016
60.Tuşpa/Van Kalesi, Van Tarihi Kenti ve Höyüğü(Van) 2016
61.Kibyra Antik Kenti (Burdur) 2016
62.Yivli Minare Camii (Antalya) 2016

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Diyarbakir Kalesi ve Hevsel Bahceleri.jpg
                Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır) 2015

63.Assos Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 2017
64.Ayvalık Endüstriyel Peyzajı (Balıkesir) 2017
65.İvriz Kültürel Peyzajı (Konya) 2017
66.Priene Arkeolojik Alanı (Aydın) 2018
67.Gaziantep Yeraltı Suyu Yapıları: Livas ve Kasteller (Gaziantep) 2018

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Bursa CUMALIKIZIK.jpg
                    Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) 2014 

68.Erken Dönem Anadolu Türk Mirası: Danişmend Beyliği Başkenti Niksar (Tokat) 2018
69.Justinian Köprüsü (Sakarya) 2018
70.Sarıkaya Roma Hamamı (Yozgat) 2018
71.Harput Tarihi Kenti (Elazığ) 2018
72.Anadolu’daki Ahşap Çatılı ve Ahşap Taşıyıcılı Camiiler (Konya-Eşrefoğlu Camii,
Kastamonu-Mahmut Bey Camii, Eskişehir-Sivrihisar Camii, Afyon-Afyon Ulu Camii,
Ankara-Arslanhane Camii) 2018
73.İzmir Tarihi Liman Şehri (İzmir) 2020
74.Koramaz Vadisi (Kayseri) 2020
75.Zerzevan Kalesi ve Mithraeum (Diyarbakır) 2020
76.Karatepe Aslantaş Arkeolojik Alanı (Osmaniye) 2020
77.Beypazarı Tarihi Kenti (Ankara) 2020
C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Bergama Kulturel Peyzas.jpg
                       Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) 2014 

Karma (Doğal ve Kültürel) Miraslar:
88.Harşena Dağı ve Pontus Kralları Kaya Mezarları (Amasya) 2015
79.Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı (Antalya) 2000
80.Kekova (Antalya) 2000

Doğal Miras:
81.Tuz Gölü Özel Doğa Koruma Alanı (Ankara-Konya-Aksaray) 2013
82.Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti (Samsun) 2016
83.Ballıca Mağarası Tabiat Parkı (Tokat) 2019

 

Vatandaşlarını 140 ülkeye ihbar edecek olan sistem 1 Ocak 2021’de başlıyor…

Vatandaşlarını 140 ülkeye ihbar edecek olan sistem 1 Ocak 2021’de başlıyor…

‘Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ yani ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ yurttaşlarımızı mağdur edecek

Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve Avusturya ile veri paylaşımı 1 Ocak 2021 tarihinde başlamayacak olması, şimdilik yüreklere su serpiyor ama sonuçta yine başlayacak.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, Hollanda için özel olarak hazırladığı
‘Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız için Türkiye-Hollanda çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının uygulanmasına ilişkin rehber’i, dosyanızda saklamanız için en altta bulacaksınız.

C:\Users\ILHAN\Desktop\Ekim BULTENINE GIRECEKLER\7231.jpg

İlhan KARAÇAY derledi:

Vergi kaçakçılığını, kara para trafiğini ve terörün finansmanını önlemek, vergi konusunda şeffaflığı getirmek için yapıldığı iddia edilen, ‘Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ 1 Ocak 2021’de uygulamaya başlanacak.

Hoş, Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve Avusturya ile veri paylaşımının 1 Ocak 2021 tarihinde başlamayacak olması, şimdilik yüreklere su serpiyor ama sonuçta yine başlayacak ve yurttaşlarımızın yürekleri bu kez yanacak.

Aşağıda, uzmanların detaylı bir şekilde anlatacakları, sözleşmenin ana hatlarını okumadan önce, sizlere, yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızı haksız bir şekilde mağdur edecek noktaları anlatmaya çalışacağım.

Adı geçen sözleşme çifte vergilendirmeyi vatandaşlar yararına önlüyor ama, aynı vatandaşların doğdukları ülkelerdeki, babadan kalma malvarlıklarına da büyük bir vergi borcu yüklüyor.

Şöyle ki, doğdukları ülkedeki malvarlıklarını geride bırakıp bir başka ülkeye göç eden vatandaş, göç ettiği ülke ile hiçbir ilişkisi olmayan o malvarlığı için vergi ödemek mecburiyetinde kalacak. Zira her ülkede, vergi mükelleflerinin mal beyanı mecburiyeti vardır.

Şimdi size Hollanda’da yaşanacak olan bir haksızlıktan söz edeyim.
Hollanda yasalarına göre, sosyal ödenek, yani fakirlik ödeneği almak isteyenlerin, mal sahibi olmamaları gerekiyor. Bunun için doldurulan bir formda, ‘Mal varlığım yoktur’ diye imza attırılıyor. Yani başvuranın otomobili varsa, ‘Otomobilini sat ve parasını ye, para bitince bize gel’ deniliyor. Aynı durum emlak sahibi olanlara da ‘Evini sat, parasını ye, ondan sonra bize gel’ deniliyor.

Buraya kadar hiçbir şikâyetimiz yok. Zira aynı işlem Hollandalılar için de geçerli. Öyle ki, ödenek alan Hollandalılar’ın dış ülkelerdeki emlakları bile aranıyor, bulunursa da hukuki işlem yapılıyor.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\vergi-vatandaslarini-ihbar-eden-otomatik-bilgi-degisimi-sistemi-yurttaslarimizi-rahatsiz-ediyor.jpg

Haklıya ‘Haklı’, haksıza ‘Haksız’
10 yıl kadar önce Hollanda devleti, Türkiye’den malvarlığı hakkında bilgi istediği zaman, bizim medyamız kıyameti koparmıştı. Devletimizin bu konuda bilgi vermemesi için kampanyalar başlatılmıştı. İşte o sırada naçizane şahsım, ‘Yapmayın beyler, Hollandalı için bile geçerli olan bu araştırmaya neden kızıyoruz ki? Ciddi ve medeni devletler, başka bir devlet tarafından istenen bilgiyi vermek zorundadır.’ demiştim.
Demiştim ama şunu da eklemiştim: ‘Bizim yapmamız gereken, bizden malvarlığı beyanı isteyen Hollanda’ya şunu söylemektir. Şayet biz, Türkiye’deki malvarlığımızı, Hollanda’da kazandığımız para ile yapmışsak, boynumuz kıldan ince. Ama malvarlığımız babadan kalma ise veya biz Hollanda’ya gelmeden önce sahiplenmişsek, yasa şartlarınız bizi bağlamamalı.
İşte biz, Hollanda devletinden bu uygulamanın bizler için değiştirilmesini istemeliyiz.’

Hollanda devleti karşısında güçlü olmak için şu uygulamayı örnek olarak gösterebiliriz.
Hollanda devleti, vatandaşlarının emeklilik işlemini 50 yıllık bir süre için hesaplıyor.
Yani, 15 yaşından 65 yaşına kadar Hollanda’da resmen kayıtlı kim varsa 50 yıl üzerinden tam emekli oluyor. Örneğin ben, Hollanda’ya geldiğim zaman 25 yaşındaydım. Hollanda devleti banim emekliliğimi 25 yaşımdan 65 yaşıma kadar hesap ediyor ve emeklilik ödeneğimi 10 yıl eksik hesap ediyor.

Biz de Hollanda’ya aynen şunu söylemeliyiz: Bizim emekliliğimizi nasıl ki 25 yaşımızdan sonra hesaba katıyorsanız, malvarlığı konusnda da 25 yaşımızdan önceki yıllarda aramamalısınız.

İşte böyle değerli okurlarım. Bizim yapmamız gereken, yasaları çiğnemek değil, yasalardaki haksızlıklar için mücadele etmektir. Bu konuda tabii ki devletimizden de makul isteklerde bulunmalıyız.
140 ülkenin imzaladığı,Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ne

Türkiye devleti de uysun ama, yukarıda söz ettiğim hususları da hesaba katarak hakkımızı korusun.

Şimdi gelelim,Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi’ne. Yani ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ konusuna:

C:\Users\ILHAN\Desktop\Ekim BULTENINE GIRECEKLER\ifte-vergilendirme-7-638.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\Ekim BULTENINE GIRECEKLER\cifte-vergi-resmi-gaz-intro.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\Ekim BULTENINE GIRECEKLER\download.jpg

Vergi kaçakçılığını önlemek için, OECD tarafından oluşturulan Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesine, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tamamının yanı sıra, toplamda140 ülke taraf olmuştur. Bu sözleşmeye imza atanTürkiye, TBMM tarafından kabul edildikten sonra, 20 Mayıs 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra ortak oldu.
.
Sözleşme, OECD, Avrupa Birliği (AB) ve G20 ülkelerinin birlikte çalışmasıyla gerçekleştirildi ve adına da Otomatik Bilgi Değişimi denildi.
‘Otomatik Bilgi Değişimi’, kişilerin yaşamakta olduğu ülke dışındaki yerlerde finansal hesap bilgilerinin, yaşamakta olduğu ülkeye, her yıl diğer ülke vergi idareleri tarafından vergisel amaçlarla kullanılmak üzere, karşılıklılık ilkesi gereği otomatik olarak paylaşılmasıdır.

Sistem, vergi kaçakçılığını, kara para trafiğini ve terörün finansmanını önlemek, vergi konusunda şeffaflığı getirmek için kuruldu. 140 ülkenin taraf olduğu sistemi şu anda 107 ülke kullanıyor. Dünyada kara para trafiğinin önlenmesi, vergi şeffaflığının gerçekleştirilmesi konusunda bütün ülkelerin beraber çalıştığı bir ortamda, Türkiye’nin de bu anlaşmanın içinde olması gerekiyordu. Aksi halde birinci etapta ‘gri liste’, ikinci etapta ‘kara liste’ diye ifade edilen, herhangi bir şekilde vergi konusunda iş birliği yapmayan ülkeler listesine girmesi, orta ve uzun vadede kredi ve finans kuruluşlarından, uluslararası piyasalarda fonlama noktalarından tecrit edilecekti.

‘Otomatik Bilgi Değişimi’ kapsamında hangi bilgiler paylaşılacak, bu kimleri kapsayacak? Adres bilgisi, isim, soy isim, doğum tarihi, doğum yeri, ilgili ülkedeki vergi kimlik numarası, hesap bilgisi, hesap bakiyesi, hesap bakiyesinde yıl içinde ödenen bir faiz, temettü veya kâr payı gelirleri paylaşılacak. Hesaba yıl içinde ödenen başka ödemeler yani hesap hareketleri otomatik bilgi paylaşımı kapsamında olmayacak. Mevduat hesapları, saklama hesapları, ortaklık ve borç ilişkisi menfaatleri, nakdi değer sigorta sözleşmeleri ve düzenli ödeme sözleşmeleri ise paylaşılacak hesaplar arasında yer alıyor.

‘Otomatik Bilgi Değişimi’ni uluslararası vergi kaçakçılığıyla mücadelede bir devrim olarak niteleyen uzmanlar bu konuda şunları söylüyorlar:
OECD’nin hazırladığı, ilk kez 29 Ekim 2014’te 51 ülke ve daha sonrasında daha birçok ülke tarafından imzalanan ortak raporlama, usul ve standartlarına (Common Reporting Standard – CRS) dair bu anlaşmaya göre, kaynak ülkelerdeki finans kuruluşları bilgileri, ülke içindeki merkezi bir kuruma (gelir idareleri) iletiyor, bilgileri derleyen bu kurum ise bilgileri şifreleyerek partner ülkedeki merkezi kuruma iletiyor. Bu merkezi kurum da bilgileri çözümleyip eşleştirmeyi gerçekleştirerek kendi maliye kurumlarına aktarıyor. Bilgiyi alan maliye kurumları da bu bilgileri kendi vergi hesaplamalarına dahil ederek gerekli soruşturmaları başlatıyor.

Otomatik Bilgi Değişimi, diğer ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin kişinin yaşadığı ülkeye her yıl karşılıklı ve otomatik olarak elektronik ortamda gönderilmesi anlamına geliyor. Türkiye anlaşmaya taraf ülkelerle hesap bilgilerini karşılıklı olarak paylaşacaktır. Bu sistem bir devrim. Çünkü ekonomik ilişkilerin ülke sınırlarını tanımadığı bir dünyada vergi dairelerinin sınır ötesi gelirlere erişememesi, önemli bir sorun teşkil ediyordu. Bu bir yandan ülkeler arası haksız vergi rekabetine yol açarken, diğer yandan mukim ülkelerde gelir eşitsizliğine katkıda bulunuyor. Geçmişte genellikle talep üzerine veya düzensiz yapılan bilgi değişimleri ise uluslararası vergi kaçakçılığının önüne geçmekte yetersiz olarak görülüyordu. Türkiye, AB üyesi ülkelerin tamamının yanı sıra İsviçre, Norveç, Brezilya, Hindistan gibi ülkeler de dahil,140 ülkenin taraf olduğu, 107 ülkenin kullandığı bu sistemi, 21.04.2017 tarihinde imzalamış, 31.12.2019 tarihinde onaylamıştır. Bu anlaşmaya göre, imzacı ülkeler, karşılıklılık temelinde ilgili ülkelerin mukimlerine ait finansal hesap bilgilerini, finansal kuruluşlardan toplayıp ayrı bir talep gerekmeksizin (otomatik olarak) her yıl ilgili ülkeyle paylaşacaktır. Türkiye’de otomatik bilgi değişimi için bilgileri toplamaya ve paylaşmaya yetkili makam, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’dır.

Türkiye’de elde edilen gelirler Türkiye’de vergilendiriliyor. Aynı gelirin farklı ülkelerde iki kere vergilendirilmesi çifte vergilendirilme anlaşmalarına aykırı bulunuyor. Ancak Avrupa’da aynı gelir türlerine uygulanan Türkiye’den daha yüksek vergi oranları, bu gelirlerin Avrupa’da da farklı oranda vergilendirilmesini gerektiriyor. Bunun dışında Türkiye’deki gelirlerin, kişinin Avrupa’da tabi olduğu vergi dilimini yükseltmesi de söz konusu.
Bu durum neticesinde de Avrupa’da vergi yükümlülüğü bulunan, ancak Türkiye’de elde ettiği gelirleri Avrupa’da beyan etmeyenler için, kayıp vergilerin faiziyle tahsili ve vergi kaçırmadan hukuki süreç başlatılması söz konusu. Bunun dışında sosyal yardım alanların Türkiye’deki gelirlerinin ve gayrimenkullerinin de dolaylı yoldan ortaya çıkması ihtimal dahilinde. Bu da dolandırıcılık suçlamasıyla açılacak davaları beraberinde getirebilir.

Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve Belçika’da yaşayan Türkiye kökenliler hariç, karşılıklılık sağlanan ülkelere 2019 yılına ait bilgilerin bu yılın sonuna kadar iletilecek.
Bu tarihlerden önceki yıllara ilişkin otomatik bilgi değişimi yapılması söz konusu değil.

Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre, Türkiye 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren 54 ülkeyle veri paylaşımına başlayacaktır. Vatandaşlarımızın yoğun olarak bulunduğu Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve Avusturya ile veri paylaşımı 1 Ocak 2021 tarihinde başlamayacaktır. Ancak bunun çok fazla bir önemi yoktur. Sonuçta veri paylaşımı çok geçmeden bu ülkelerle de başlayacaktır.
Sözleşmenin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, vatandaşlarımızın önemli bir kısmının mali bakımdan oldukça etkileneceği açıktır.

Çifte vatandaşlığı bulunan Türk vatandaşlarının hem Türkiye’de hem yabancı bir ülkede adresi olması halinde yine de bildirim yapılır mı?
Finansal bilgi değişiminde kriter vatandaşlık olmayacak. Önemli olan kişinin yaşadığı yer. Gelir Vergisi Kanunu’nun 4’üncü maddesine göre, ikametgâhı Türkiye’de olanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla devamlı olarak Türkiye’de oturanlar, Türkiye’de yerleşik sayılıyor.
İnceleme yöntemleri ise farklıdır. 01/07/2017 tarihinden sonra açılan hesaplarda kişinin Türkiye’de yerleşik olduğunu beyan etmesi ve bu beyanın hesap açılışında alınan diğer bilgiler ile çelişmiyor olması halinde, beyanın makul olduğu kabul edilir ve hesaba ilişkin bilgiler bildirilmez. Bu tarihten önce açılan hesaplarda ise finansal kuruluşun kayıtlarındaki tek gösterge, adres bilgisi değildir.
Türkiye anlaşmaları onaylamış ve iç hukukuna nakletmiş olsa da, teknik alt yapısı henüz tamamlanmadığı gerekçesiyle, ‘Otomatik Bilgi Değişimi’ kapsamında henüz bir paylaşımda bulunmamıştır. Normalde bilgi paylaşımı, her yılın eylül ayında yapılacak ve doğrudan bir önceki yılı kapsayacak. Mal ve mülkler otomatik paylaşımına doğrudan tabi olmayacak. Ancak gayrimenkullerden elde edilen kira gibi gelirler hesap bakiyelerine yansıyacağından, gayrimenkul bilgilerinin de dolaylı olarak aktarılması söz konusu. 01/07/2017 tarihinden önce açılmış tüzel kişilere ait hesaplarda bakiyenin 250 bin ABD dolarını geçmemesi halinde finansal kuruluşun bu hesabı başkanlığa bildirmesi zorunlu değildir. Bireysel hesaplar için ise böyle bir eşik değer söz konusu değildir. 01/07/2017 tarihinden sonra açılan hem bireysel hesaplar hem de kurum hesapları bakiyesi ne olursa olsun bildirim kapsamındadır.

“Finansal kuruluşlar yeni açılan hesaplar için müşterilerden hangi ülkede yerleşik (mukim) olduklarını gösteren beyanlarını alır. Ayrıca 01/07/2017 tarihinden önce açılmış hesaplarda finansal kuruluşlar kayıt taraması yaparlar. Kayıtlarında kişinin ilgili ülkede yerleşik (mukim) olduğuna ilişkin kayıt, ilgili ülkede güncel yazışma ya da ikametgâh adresi, ilgili ülkede kayıtlı telefon numarası (Türkiye’de bir telefon numarası yoksa), mevduat hesapları dışındaki hesaplardan ilgili ülkedeki hesaplara düzenli fon transferi talimatı, ilgili ülkede adresi bulunan bir kişiye verilmiş temsil veya imza yetkisi (vekaletname), finansal kuruluşun kayıtlarında başka bir adres olmaması halinde posta bekletme servisi talimatı veya posta gönderisi için belirtilen adres bunlardan birinin bulunması halinde göstergenin bulunduğu ülkeye ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirim gönderir. Bu nedenle, banka hesap sahiplerinin bankadaki adreslerini kontrol etmesi ve güncel ikamet bilgilerini kişisel beyan ve kanıtlayıcı belge ile birlikte bankalarına bildirmesi ve iletişim bilgilerini güncellemeleri önemlidir. Finansal kuruluşlar, gösterge buldukları müşterileriyle iletişime geçerek onlardan gerçekte nerede yerleşik (mukim) olduklarını gösteren kişisel beyanlarını ve bu beyanı destekleyen bir belge isteyebilir. Eğer ilgili kişi Türkiye’de yerleşik (mukim) olduğunu beyan ediyor ve mukimlik belgesi, yerleşim yeri belgesi vb. gibi bir kanıtlayıcı belge ile bu beyanı destekliyor ise hakkında bildirim yapılmasına gerek kalmaz. Böyle bir beyanda bulunan kişinin gerçek halini yansıtacak şekilde beyan ve belge sunması sonradan karşılaşılabilecek olası yaptırımlardan sakınmasını sağlayacaktır.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’deki finansla ilgili son bir yıl bilgilerinin paylaşılması, Avrupa’da yaşayan Türklerin bir bölümünü zor durumda bırakacak. Yurt dışında yaşayıp sosyal yardım alan aynı zamanda da Türkiye’den ya da herhangi bir geliri olanların bu bilgileri yaşadıkları ülkelere bildirmesi zorunlu. Paylaşmamaları ve bu durumun ortaya çıkması halinde ‘vergi kaçırmak’ suçundan yasal yaptırımlara maruz kalabilirler. Eylül 2020 ile Eylül 2021 arası çok önemli. Avrupa’da yaşayan Türkler bu bilgi paylaşımı noktasında en az zararla kurtulabilir. Önlerinde bir yıl var. Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun da faydası olabilir. Ayrıca hesabı açtığınız dönemde Türkiye’de yaşamıyor ancak daha sonra adresinizi Türkiye’ye taşıdıysanız veya ileriki zamanlarda ikametinizi Türkiye’ye taşıyacaksanız, hızlı şekilde bankalara giderek adres bilginizi güncellemeniz gerekiyor. Çünkü adres bilginizi güncellerseniz, artık Türkiye’de yaşıyorsanız, otomatik bilgi paylaşımı kapsamına girmezsiniz.

Hangi kuruluşlar bildirim yapacak?
1- Mevduat kuruluşları (Bankalar)
2- Saklama kuruluşları (Saklama bankaları vb.)
3- Yatırım kurumları (Yatırım bankaları ve fonlar gibi)
4- Belirli sigorta şirketleri
(Kamu kurumları, uluslararası kuruluşlar bu kapsamda sayılmaz.)

Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması; Gayrimenkul Varlıklardan Elde Edilen Gelirler, Ticari Kazançlar, Temettü Gelirleri, Faiz Gelirleri, Gayrimaddi Hak Bedelleri, Sermaye Değer Artış Kazançları, Serbest Meslek Kazançları Ücretler, Yöneticilere Yapılan Ödemeler, Sanatçı ve Sporculara Yapılan Ödemeler, Emekli Maaşları ve Diğer Gelirlerin hangi tarafta vergilendirileceğini belirlemektedir. Her bir gelirin hangi tarafça vergilendirileceğini belirlemek için Anlaşmanın ilgili maddelerinin tek tek incelemek gerekecektir. Bunun için Türkiye Gelir İdaresi Başkanlığının hazırladığı, ‘HOLLANDA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN TÜRKİYE-HOLLANDA ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ UYGULANMASINA İLİŞKİN REHBER’ başlıklı oldukça yararlıdır. Dosyanızda saklamanızı ve incelemenizi tavsiye edeceğim bu rehberi altta sunuyorum.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\gelir-idaresi-baskanligi_freelogovectors.net_.png

HOLLANDA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN
TÜRKİYE-HOLLANDA ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ UYGULANMASINA İLİŞKİN REHBER

Ayrıntılı bilgi için Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Müdürlüğü (312) 415 3467- 415 3450 www.gib.gov.tr
Bu rehber, basım tarihinde yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Başkanlığımızın internet sayfası aracılığıyla güncel mevzuat bilgilerine ücretsiz olarak ulaşmak için eposta bilgilendirme hizmetine abone olabilirsiniz.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Müdürlüğü Yayın No: 4 Aralık 2015

GİRİŞ

Bu rehber, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızı, Türkiye’deki faaliyetleri ya da yatırımları dolayısıyla elde ettikleri gelirin nerede ve ne şekilde vergilendirileceği konusunda aydınlatmak ve vergisel konularda yaşayabilecekleri sorunları asgariye indirmek amacıyla hazırlanmıştır. Hollanda’da yaşayan (ikamet eden) ve bu ülkede daimi bir meskene sahip olan vatandaşlarımız Hollanda’nın mukimi kabul edilmekte ve vergileme açısından tam mükellef olarak Hollanda kanunlarına tabi olmaktadırlar. Hollanda’da tam mükellef konumunda olan söz konusu vatandaşlarımız gerek Hollanda’dan, gerekse Türkiye dahil diğer ülkelerden elde ettikleri gelirler dolayısıyla Hollanda’da vergilendirilmektedirler. Ancak, vatandaşlarımızın Türkiye’de gelir elde etmeleri durumunda, bu gelir aynı zamanda Türkiye’de de vergilendirileceğinden, bir çifte vergileme sorunu ortaya çıkmaktadır. Hollanda ile akdedilmiş olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ile vatandaşlarımızın her iki ülkede birden vergilendirilmesinin önüne geçilmiş olup, gelir unsurları itibarıyla vergilendirmenin ne şekilde yapılacağı, Türkiye’de elde edilen gelir nedeniyle ödenen verginin Hollanda’da ne şekilde dikkate alınacağı hususları aşağıda açıklanmıştır. Söz konusu Anlaşmanın Türkçe metnine, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinden (www.gib.gov.tr) ulaşılabilmektedir.

TÜRKİYE’DEKİ İÇ MEVZUAT AÇISINDAN MÜKELLEFİYET

210 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, oturma veya çalışma izni alarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının bu ülkelerin mukimi kabul edileceği ve tüm dünya kazançları üzerinden tam mükellef olarak bu ülkelerde vergilendirilecekleri açıklamalarına yer verilmiştir. Söz konusu vatandaşlarımızın Türkiye’den de gelir elde etmeleri halinde, bu vatandaşlarımız Türkiye’de dar mükellef olarak, yani sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceklerdir. Buna göre, Hollanda’da oturma veya çalışma izni alarak bu ülkenin iç mevzuatına göre mukim sayılan (bu ülkenin vatandaşı olanlar da dahil) vatandaşlarımız tam mükellef olarak Hollanda’da vergilendirilecek; Türkiye’de gelir elde etmeleri halinde ise yalnızca elde ettikleri gelirle sınırlı olarak dar mükellefiyet esasında Türkiye’de vergilendirileceklerdir. Söz konusu vatandaşlarımızın dar mükellefiyet esasında vergilendirilecek gelirlerinin yalnızca, “tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret, serbest meslek kazancı, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ve kar payları ile değer artış kazançları veya arızi kazançlardan” ibaret olması halinde bu gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda, bu tür gelirler için yapılan vergi kesintisi Türkiye’de nihai vergi olacaktır. Ancak, sayılan kazanç ve iratların tevkif (kaynakta kesinti) suretiyle vergilendirilmemiş olması durumunda ise vatandaşlarımızın bunlar için yıllık beyanname vermeleri gerekmektedir.

II.ANLAŞMANIN KAPSAMINA GİREN GELİR TÜRLERİ

Anlaşma kapsamında;

– gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler,
– ticari kazançlar, – temettüler (kâr payları),
– faiz vb. nitelikteki ödemeler,
– gayrimaddi hak bedelleri,
– sermaye değer artış kazançları,
– serbest meslek kazançları,
– ücretler,
– yöneticilere yapılan ödemeler,
– sanatçı ve sporculara yapılan ödemeler,
– emekli maaşları,
– kamu hizmetinden kaynaklanan ücret, maaş ve benzeri ödemeler,
– profesör, öğretmen ve öğrencilere yapılan ödemeler,
– diğer gelirler
düzenlenmekte olup, vatandaşlarımızın yukarıdaki gelirleri elde etmeleri durumunda vergilendirmenin hangi ülkede ve ne şekilde yapılacağı aşağıda açıklanmıştır.

1. Gayrimenkul Varlıklardan Elde Edilen Gelirler

Gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi Anlaşma’nın 6 ncı maddesinde düzenlenmekte olup, madde uyarınca söz konusu varlıkların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler, gayrimenkulün bulunduğu devlette vergilendirilmektedir. Buna göre, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de sahip oldukları gayrimenkullerini (işyeri, konut ya da benzerlerini) kiraya vermeleri karşılığında elde edecekleri gelirler Türkiye’de iç mevzuatımızın öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde vergilendirilecektir.

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname vermeyecekler, diğer gelirleri için yıllık beyanname vermeleri halinde de tevkifata tabi tutulmuş bu geliri beyannameye dahil etmeyeceklerdir. Bununla birlikte, Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmemiş gayrimenkul sermaye iratları için (konut kira gelirlerinde istisna tutarını aşanlar) yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir. Bu konuda hazırlanan “Dar Mükellefler İçin Kira Geliri Rehberi” Başkanlığımız internet sitesinde (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014darmukellefkira.pdf) yer almaktadır.

Vatandaşlarımızın Türkiye’de iç mevzuat hükümleri çerçevesinde vergilendirilen gayrimenkul sermaye iratları ise Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

Örnek 1

Hollanda’da yaşayan Mehmet Bey’in hâlihazırda Antalya’da mesken olarak kiraya verdiği bir evi bulunmaktadır. Mehmet Bey 2014 yılında söz konusu evden yıllık 8.400 TL kira geliri elde etmiştir. Mehmet Beyin elde ettiği bu gelir, gayrimenkul Türkiye’de bulunduğundan Türkiye’de, iç mevzuatımızın öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde vergilendirilecektir.

Ancak, Mehmet Bey’in söz konusu evi satması karşılığında elde edeceği gelir, sermaye değer artış kazancı olup, vergilendirmenin ne şekilde yapılacağına “Sermaye Değer Artış Kazançları”na ilişkin 6 ncı bölümde değinilmiştir.

Örnek 2

Türk vatandaşı olan ve halen Hollanda’da çalışan Ekin Hanım’ın, Ankara’da iş yeri olarak kiraya verdiği bir dükkanı bulunmaktadır.
Ekin Hanım’ın elde ettiği kira geliri söz konusu gayrimenkul Türkiye’de bulunduğundan, Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilecektir. Söz konusu kira geliri kaynakta tevkif suretiyle vergilendirileceğinden beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır.

2. Ticari Kazançlar

Ticari kazançlar Anlaşma’nın 7 nci maddesinde düzenlenmiştir. Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de ticari nitelikte bir faaliyette bulunmaları halinde, şayet bu faaliyetler Türkiye’de bir iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla yürütülmüyor ise, söz konusu faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançlar Hollanda’da vergilendirilecek; Türkiye’de bir iş yerinin veya daimi temsilcinin bulunması halinde ise vergileme, bu iş yerinden veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilecek kazançlarla sınırlı olmak üzere iç mevzuatımız hükümleri çerçevesinde Türkiye’de 2 yapılacaktır. Anlaşmanın 5 inci maddesinde, bir devlette vergileme yapılabilmesi için ölçüt olarak kabul edilen “İş yeri”nin tanımı yapılmış ve iş yeri olarak belirlenen bazı yerler ismen sayılmıştır. Buna göre “iş yeri”, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer olup, yönetim yeri, şube, büro, fabrika, atölye, maden ocağı ve süresi altı ayı aşan inşaat faaliyetleri iş yeri olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan, Türkiye’de bir iş yeri bulunmamakla birlikte, söz konusu ticari faaliyetin Türkiye’de bağımsız statüde bir acente dışında, bir hizmet veya vekalet akdi ile temsil edilene bağlı olup, onun adına mukavele akdetme ve bu yetkisini düzenli olarak kullanma hakkına sahip bir daimi temsilci vasıtasıyla yürütülmesi durumunda vergileme, söz konusu daimi temsilcinin kazancıyla sınırlı olmak üzere Türkiye’de yapılacaktır. Benzer şekilde, Türkiye’de düzenli şekilde mal ve ticari eşya stoku bulundurulması, söz konusu mal veya eşyanın sürekli olarak sevkinin yanında satışıyla ilgili bütün faaliyetlerinin de bilfiil yürütülmesi halinde, Türkiye’de bir işyerinin bulunduğu kabul edilecek ve vergileme, bu iş yerinden elde edilecek kazançla sınırlı olmak üzere yine Türkiye’de yapılacaktır.

Türkiye’de elde edilecek ticari kazançlar, yıllık beyannameyle beyan edilmek suretiyle vergilendirilmektedir. Bu şekilde Türkiye’de ödenen vergiler ise Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

Örnek 3

Yıllar önce çalışmak amacıyla Hollanda’ya yerleşen ve ilerleyen dönemlerde burada optik ürünler satan bir mağaza açan Mustafa Bey, daha sonra bu ürünleri Türkiye’de de satmak amacıyla memleketi İzmir’de münhasıran kendisine hizmet veren bir daimi temsilciyle anlaşmıştır. Bu durumda, Mustafa Bey’in İzmir’deki daimi temsilcisi vasıtasıyla gerçekleştirdiği bu faaliyet Türkiye’de bir işyeri oluşturacak ve bu şekilde elde edilen kazanç Türkiye’de iç mevzuatımız çerçevesinde vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 4

Hollanda’da yaşayan bir Türk vatandaşı Türkiye’deki bir otele müşteri temin edilmesi karşılığında, Türkiye’deki otel işletmecisinden, gönderdiği kişi sayısına göre komisyon elde etmektedir. Anlaşmaya göre ticari kazanç olarak değerlendirilen komisyon ödemeleri, Hollanda’da yaşayan vatandaşımızın Türkiye’de bir iş yerinin olmaması veya bu faaliyetlerin bir daimi temsilci aracılığıyla yürütülmemesi halinde Türkiye’de herhangi bir gelir vergisine tabi tutulmayacak, ancak Türkiye’de bir iş yerinin bulunması veya faaliyetlerin daimi temsilci aracılığı ile yürütülmesi halinde, yalnızca bu iş yerinden veya daimi temsilcisi vasıtasıyla elde edilen kazançlarla sınırlı olmak üzere Türkiye’de iç mevzuatımız çerçevesinde vergilendirilecektir.

3. Temettü Gelirleri

Temettülerden (kâr payı) elde edilen gelir Anlaşmanın 10 uncu maddesinde düzenlenmiştir. Maddede ayrıca temettü teriminin tanımına da yer verilmiş olup; hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirlerin temettü sayılacağı hükme bağlanmıştır. Temettü tanımı ayrıca, yatırım fonu ve yatırım ortaklıklarından elde edilen gelirleri de içine almaktadır.

Söz konusu madde uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki bir şirketten elde edecekleri temettüleri vergileme hakkı Hollanda’ya aittir. Ancak, Anlaşma Türkiye’ye de sınırlı 3 bir vergileme hakkı tanımıştır. Buna göre, temettüler üzerinden kaynak Devlet olarak Türkiye’de yapılacak vergilemenin oranı en fazla % 20 olacaktır. Ancak, iç mevzuatımızda bu tür gelirlerin vergilendirilmesinde daha düşük bir oran belirlenmişse vergileme bu düşük oran üzerinden yapılacaktır.

Temettünün Türkiye’de bulunan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde, diğer bir ifadeyle, Hollanda’da yaşayan bir vatandaşımızın Türkiye’de ticari faaliyetinin icrası amacıyla bir işyerine sahip olması ve elde edilen temettü ile bu işyeri arasında doğrudan bir ilişki bulunması halinde, söz konusu temettüler bu madde kapsamında değil, ticari kazançlara ilişkin 7 nci madde kapsamında vergilendirilecektir.

Türkiye’de elde edilen temettüler, kaynakta vergi kesintisi yapılmak suretiyle vergilendirildiğinden ayrıca beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu konuda hazırlanan rehber (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014_menkulsermaye.pdf) Başkanlığımız internet sitesinde mevcuttur.

Türkiye’de elde edilen temettü gelirleri için ödenen vergiler ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da ödenecek olan vergilerden mahsup edilecektir.

Örnek 5

15 yıldır Hollanda’da ikamet eden Ayşe Hanım, İstanbul’daki ABC Bankacılık A.Ş.’den 2013 yılında 4.000 TL kar payı tahsil etmiştir. Ayşe Hanım’ın elde ettiği bu temettü geliri Hollanda’da vergilendirilecek olmakla birlikte, Türkiye’nin de bu gelir üzerinden %20 oranında vergi alma hakkı olacaktır. Ancak iç mevzuatımızda, hâlihazırda %15 vergi oranı uygulandığından, söz konusu temettü geliri %15 oranında vergi tevkifatına tabi tutulacaktır.

Vergi, kaynakta tevkifat suretiyle alınacağından, Ayşe Hanım’ın bu geliri beyan etmesine gerek bulunmamaktadır. Ayşe Hanım’ın bu gelir için Türkiye’de ödemiş olduğu vergi ise Hollanda’da ödeyeceği vergilerden mahsup edilecektir.

4. Faiz Gelirleri

Faiz gelirleri Anlaşmanın 11 inci maddesinde düzenlenmiş olup, maddede, her nevi alacaktan doğan gelirlerin ve özellikle hazine bonoları ile tahvillerden ve bonolardan elde edilen gelirler ile söz konusu bono ve tahvillere ilişkin primlerin faiz kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir. Alacağın ipotekle temin edilip edilmediği veya borçlunun kazancını paylaşma hakkı tanıyıp tanımadığı önem taşımayacaktır.

Söz konusu madde uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki bankalar ve diğer finansal kuruluşlardan elde edecekleri faiz gelirlerini vergileme hakkı Hollanda’ya aittir. Ancak, Türkiye’nin de kaynak Devlet olarak bu gelirler üzerinden, vadesi iki yılı aşan borçlara ilişkin faizlerde en fazla % 10, diğer durumlarda %15 oranında vergi alma hakkı bulunmaktadır. Ancak, iç mevzuatımızda bu tür gelirlerin vergilendirilmesinde daha düşük bir oran belirlenmişse vergileme bu düşük oran üzerinden yapılacaktır.

Bununla birlikte, faizin Türkiye’de bulunan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde, diğer bir ifadeyle, Hollanda’da yaşayan bir vatandaşımızın Türkiye’de ticari faaliyetinin icrası amacıyla bir işyerine sahip olması ve elde edilen faiz ile bu işyeri arasında doğrudan bir ilişki bulunması halinde, söz konusu faizler bu madde kapsamında değil, ticari kazançlara ilişkin 7 nci madde kapsamında vergilendirilecektir.

Türkiye’de elde edilen faiz gelirleri kaynakta vergi kesintisi yapılmak suretiyle vergilendirildiğinden ayrıca beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu konuda hazırlanan rehber (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014_menkulsermaye.pdf) Başkanlığımız internet sitesinde vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur.

Türkiye’de elde edilen faiz gelirleri için ödenecek vergi, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da ödenecek olan vergilerden mahsup edilecektir. Örnek 6 Hollanda’da yaşayan Kemal Bey, Türkiye’deki İzmir Bankacılık A.Ş.’de bulunan 1 yıl vadeli mevduat hesabından 2014 yılında 7.000 TL faiz geliri elde etmiştir. Kemal Bey’in elde ettiği bu faiz geliri Hollanda’da vergilendirilmekle birlikte, Türkiye’nin de bu geliri % 15 oranında vergileme hakkı olacaktır.
Ancak, bu şekilde Türkiye’de ödenen vergi, Kemal Beyin Hollanda’da ödeyeceği vergilerden mahsup edilecektir.

5. Gayrimaddi Hak Bedelleri

Anlaşma kapsamında yer alan gelir türlerinden biri olan gayrimaddi hak bedelleri Anlaşma’nın 12 nci maddesinde düzenlenmiştir. Maddede gayrimaddi hak bedeli teriminin tanımına da yer verilmiş olup, terimin kapsamına; sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, ticari markanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında yapılan her türlü ödeme girmektedir.

Söz konusu madde uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’den elde edecekleri gayrimaddi hak bedellerini vergileme hakkı, temettü ve faizde olduğu gibi Hollanda’ya aittir. Ancak, Türkiye’nin de kaynak Devlet olarak bu gelirler üzerinden en fazla % 10 oranında vergi alma hakkı bulunmaktadır. Yine iç mevzuatta bu gelir için daha düşük bir oranın uygulanması halinde vergileme bu düşük oran üzerinden yapılacaktır.

Ancak, gayrimaddi hak bedelinin Türkiye’de bulunan bir işyeri vasıtasıyla elde edilmesi halinde, diğer bir ifadeyle, Hollanda’da yaşayan bir vatandaşımızın Türkiye’de ticari faaliyetinin icrası amacıyla bir işyerine sahip olması ve elde edilen gayrimaddi hak bedeli ile bu işyeri arasında doğrudan bir ilişki bulunması halinde, söz konusu gayrimaddi hak bedeli bu madde kapsamında değil, ticari kazançlara ilişkin 7 nci madde kapsamında vergilendirilecektir.

İç mevzuatımıza göre gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul edilen gayrimaddi haklar kaynakta tevkif suretiyle vergilendirilmeleri halinde beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak söz konusu gelirlerin kaynakta tevkif suretiyle vergilendirilmediği durumlarda bu gelirlerin yıllık beyanname ile yıllık beyanname verilmesinin zorunlu olmadığı durumlarda ise münferit beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Bu konuda hazırlanan rehbere (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014darmukellefkira.pdf) adresinden ulaşılabilmektedir.
Türkiye’de elde edilen gayrimaddi hak bedelleri dolayısıyla ödenecek olan vergiler ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da ödenecek olan vergilerden mahsup edilecektir.

Örnek 7

20 yıldır Rotterdam’da yaşayan Gözde Hanım, özel olarak geliştirdiği desen ve modelleri tişörtlere basarak bu tişörtleri hem kendi mağazasında (Rotterdam’da) satmakta hem de bu desen ve modellerin kullanım hakkını merkezi İzmir’de bulunan Körfez A.Ş.’ye devretmektedir. Körfez A.Ş. de bu desen ve modelleri çeşitli ürünlere (tişört, pantolon, kazak) basarak kullanmaktadır.
Gözde Hanım’a bu desen ve modellerin kullanım hakkı karşılığında Türkiye’deki şirket tarafından ödenen gayrimaddi hak bedeli Hollanda’da vergilendirilecek, ancak Türkiye’nin de bu geliri % 10 oranında vergilendirme hakkı olacaktır. Gözde Hanım’ın elde ettiği gelirin kaynakta tevkifat 5 suretiyle vergilendirilmesi halinde beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak tevkifat yapılmadığı takdirde söz konusu gelir için beyanname verilmesi gerekmektedir. Türkiye’de ödenen vergi ise, Gözde Hanım’ın Hollanda’da ödeyeceği vergilerden mahsup edilecektir.

Örnek 8

Hollanda’da ikamet eden bilgisayar mühendisi Mustafa Bey, kendisinin geliştirdiği bilgisayar mühendisliği ile ilgili yazılımın kullanım hakkını, Türkiye’de Lidya A.Ş. ye vermiş ve bunun karşılığında 2014 yılında brüt 300.000 TL gelir elde etmiştir. Anlaşma uyarınca Mustafa Bey’in elde ettiği geliri vergileme hakkı Hollanda’ya ait olmakla birlikte Türkiye de bu gelirin %10’unu aşmamak üzere vergileme hakkına sahiptir. Dolayısıyla, Mustafa Bey’in bu gelir için Türkiye’de ödeyeceği azami vergi 30.000 TL (300.000 x %10) olacaktır. Söz konusu verginin kaynakta kesinti suretiyle alınmış olması halinde Türkiye’de beyanname verilmeyecek, kesinti yapılmamış olması halinde ise beyanname verilmesi gerekecektir. Bu şekilde Türkiye’de ödenen vergi ise, Hollanda’da ödenecek olan vergiden mahsup edilecektir.

6. Sermaye Değer Artış Kazançları

Anlaşmada kapsanan bir diğer gelir türü sermaye değer artış kazançları olup, Anlaşmanın 13 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Anlaşma uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de bulunan gayrimenkul varlıklarının, iş yerlerinin, iş yerinin aktifine dâhil varlıklarının elden çıkarılmasından sağladıkları kazançlar Türkiye’de vergilendirilecektir.

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın bir yıldan daha kısa süre elde tuttukları Türkiye mukimi bir şirkete ait hisse senetleri ve tahvilleri (menkul kıymetler borsasına kaydedilen hisse senetleri ve tahviller hariç olmak üzere) Türkiye mukimine devretmeleri suretiyle sağladıkları kazançlar Türkiye’de vergilendirilecektir. Söz konusu kazançlar dolayısıyla Türkiye’de ödenen vergiler, Hollanda’da ödenecek olan vergiden mahsup edilecektir.

Hollanda’da daha önce mukim olan vatandaşlarımızın Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra beş yıl içinde Hollanda mukimi bir şirkete ait hisse senetlerini devretmeleri dolayısıyla elde edecekleri kazanç üzerinden ise Hollanda’nın vergi alma hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte, bu kişiler dönüş yapmalarını müteakip Türkiye’de mukim olarak kabul edileceklerinden Türkiye’nin de iç mevzuat hükümleri uyarınca bu kazançlar üzerinden vergi alma hakkı bulunmaktadır. Böyle bir durumda söz konusu vatandaşlarımızın bu kazançlar dolayısıyla Türkiye’de vergiden muaf tutulması suretiyle çifte vergilendirme önlenmiş olacaktır.

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın, yukarıdaki paragraflarda bahsedilen hallerde Türkiye mukimi alıcılara devrettikleri hisse senetlerinin satışından elde ettikleri gelirin tamamının Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmesi durumunda bu gelir için Türkiye’de beyanname vermelerine gerek bulunmamaktadır.
Ancak, vatandaşlarımızın bu sayılanların dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından elde edecekleri kazançlar ile bir yıldan fazla süre ellerinde tuttukları hisse senetlerinin satışından elde edecekleri kazançlar mukim oldukları Devlette yani Hollanda’da vergilendirilecektir. Gayrimenkul varlıkların, iş yerleri, iş yerinin aktifine dâhil varlıkların elden çıkarılmasından elde edilen gelirler Hollanda’da vergiden istisna edilecek, diğer bir ifadeyle Türkiye’deki vergileme nihai vergileme olacaktır.

Örnek 9

Hollanda’da yaşayan Fatoş Hanım, memleketi Kayseri’de bulunan evini satmıştır. Fatoş Hanım’ın bu satış dolayısıyla elde ettiği geliri vergileme hakkı, gayrimenkul Türkiye’de bulunduğundan Türkiye’ye ait olacak, vergilendirme iç mevzuatımız çerçevesinde yapılacaktır. Türkiye’de elde edilen bu gelir Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

Örnek 10

Hollanda’da yaşayan Ali Bey, 2013 Şubat ayında Türkiye’deki bir şirketin çıkardığı hisse senetlerini satın almış ve 2013 Kasım ayında da bu hisseleri bir Türkiye mukimine devretmek suretiyle elden çıkarmıştır. Ali Bey’in bu hisselerin satışından elde ettiği gelir, alış ve satış tarihleri arasındaki süre bir yılı geçmediği için Türkiye’de iç mevzuat hükümlerimize göre vergilendirilecektir. Türkiye’de ödenen vergi ise Ali Bey’in Hollanda’da ödeyeceği vergiden mahsup edilecektir.
Ali Bey’in, söz konusu gelirin Türkiye’de vergi kesintisine tabi tutulması halinde beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır.
Ali Bey bu hisse senetlerini 2014 Nisan ayında elden çıkarmış olsaydı, hisse senetleri bir yıldan fazla süre elde tutulmuş olacağından bunların satışından elde edilen gelirin Hollanda’da vergilendirilmesi gerekecekti.

7. Serbest Meslek Kazançları

Doktorluk, avukatlık, mühendislik, mimarlık, diş doktorluğu ve muhasebecilik gibi sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayalı olarak yürütülen faaliyetler Anlaşmanın 14 üncü maddesinde düzenlenmiştir.

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın bu tür faaliyetlerden herhangi birini Türkiye’de gerçekleştirmesi halinde;

– Türkiye’deki faaliyet 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde toplam 183 günden uzun sürerse veya, – faaliyeti gerçekleştirmek için Türkiye’de sabit bir yer (iş yeri) bulunmaktaysa

Türkiye’nin bu geliri vergileme hakkı doğacaktır. Ancak, vatandaşlarımızın bu faaliyetleri Türkiye’ye gelmeksizin sadece Hollanda’da gerçekleştirmeleri halinde Türkiye’nin vergileme hakkı olmayacaktır. Söz konusu kazançlar dolayısıyla Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda bu vergi nihai vergi olacak, söz konusu kazançlar, Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.
Türkiye’de elde edilen ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş serbest meslek kazançları için yıllık beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak herhangi bir tevkifat yapılmamışsa bu gelir için yıllık beyanname verilmesi gerekmektedir. Bu konuda hazırlanan rehber (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014_serbestmeslek.pdf) Başkanlığımız internet sitesinde mevcuttur.

Örnek 11

Hollanda’da yaşayan Barış Bey, Türkiye’de yaşayan arkadaşı Uygar Bey’in Ankara’da bulunan tercüme şirketinden tercüme işleri almıştır. Barış Bey tercümelerini evinde yapmakta ve Ankara’daki tercüme bürosuna e-posta ile göndermektedir. Barış Bey bu hizmet karşılığında 2014 yılında 10.000 TL gelir elde etmiştir.
Barış Bey bu hizmeti Türkiye’ye gelmeksizin Hollanda’da ifa ettiğinden, bu geliri vergilendirme hakkı yalnızca Hollanda’ya ait olacaktır. Türkiye’ye gelmeksizin gerçekleştirilen bu faaliyetler nedeniyle ödeme sırasında vergi kesintisi de yapılmayacaktır.
Ancak, Barış Bey bu işlerini yürütebilmek için Türkiye’de sürekli kullanabileceği bir ofis açarsa ya da bu işlerini yürütebilmek amacıyla 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 günden fazla bir süre Ankara’da kalırsa bu geliri vergileme hakkı Türkiye’ye ait olacaktır.

Örnek 12

Hollanda’da yaşayan Cumhur Bey, İzmir’de yerleşik Yeşil A.Ş.’ye tropikal kelebek bahçesi ve müzesi yaptırılması ve işletilmesi için ön uygulama projesi hazırlamıştır. Cumhur Bey, bu hizmeti karşılığında 2014 yılında 250 bin TL gelir elde etmiştir. Ayrıca Cumhur Bey, söz konusu hizmeti yerinde takip etmek amacıyla 2014 yılında Ocak ayından Eylül ayına kadar Türkiye’de bulunmuştur.
Cumhur Bey Ocak ayından Eylül ayına kadar Türkiye’de kalarak bu hizmeti ifa ettiğinden (Türkiye’de kalma süresi 183 günü aştığından), söz konusu hizmet karşılığında elde ettiği bu geliri vergileme hakkı Türkiye’ye aittir.
Türkiye’de bu gelir için vergi tevkifatı yapılması durumunda gelirin beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Türkiye’de vergilendirilen bu gelir ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

8. Ücretler

Bir işverene tabi olarak gerçekleştirilen hizmetler karşılığında elde edilen gelirler Anlaşma’nın 15 inci maddesinde yer alan “Bağımlı Faaliyetler” maddesinde düzenlenmiş olup, Hollanda mukimi olanlarca verilen bu hizmetler, Türkiye’de ifa edilmediği sürece yalnızca Hollanda’da vergilendirilmektedir. Ancak, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın ücret karşılığında Türkiye’ye gelerek bir hizmet ifa etmeleri ve;

– bu hizmetin, bir takvim yılı içinde toplam 183 günden uzun sürmesi,
– ödemenin Türkiye’de mukim bir işveren tarafından yapılması veya,
– ödemenin, Hollandalı işverenin Türkiye’de sahip olduğu bir iş yerinden yapılması
durumlarından herhangi birinin gerçekleşmesi halinde vergileme hakkı Türkiye’ye geçecektir.

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’de elde ettikleri ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için beyanname vermelerine gerek bulunmamaktadır. Ancak, tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de elde edilen ve Türkiye’de vergilendirilen ücret gelirleri Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

Örnek 13

Hollanda’da mukim XYZ A.Ş. adlı bir firma 01.03.2014 – 01.08.2014 tarihleri arasında Türkiye’de bir otoyol inşaatında çalıştırmak üzere içlerinde Hollanda’da yaşayan mühendis Ahmet Bey’in de bulunduğu 50 çalışanı Bursa’ya getirmiştir. Bu hizmet karşılığında XYZ A.Ş. Ahmet Bey’e 7.000 Euro ücret ödemiştir.
Ahmet Bey tarafından Türkiye’de ifa edilen hizmetin 183 günden kısa sürmesi ve ödemenin Hollandalı işverenin Hollanda’daki işyerinden yapılması sebebiyle Türkiye’nin bu gelir üzerinden vergi alma hakkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla vergileme yalnızca Hollanda’da yapılacaktır.

9. Yöneticilere Yapılan Ödemeler

Yöneticilere yapılan ödemeler esasen ücret niteliğinde olmakla birlikte Anlaşma’da ayrı bir maddede düzenlenmiştir (Madde 16). Yönetici olarak ise, bir şirkette yönetim kurulu üyeliği yapan kişiler kastedilmektedir ve bu kişilerin elde ettiği prim, ikramiye, huzur hakkı ve diğer benzeri ödemeler şirketin bulunduğu devlette vergilendirilmektedir.
Yönetim kurulu üyelerinin şirkete bağımlı olarak aynı zamanda danışmanlık, muhasebecilik ya da benzeri bir görev üstlenmeleri durumunda bu görevleri nedeniyle aldıkları ücretlerin vergilemesi ise bu madde kapsamında değil, ücretlere ilişkin bir önceki bölümde açıklanan 15 inci madde kapsamında yapılmaktadır.
Yönetici statüsündeki kişilere Türkiye kaynaklı yapılacak ödemeler Türkiye’de iç mevzuatımız çerçevesinde vergi tevkifatına tabi tutulacağından bu gelirlerin beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.
Bu şekilde Türkiye’de ödenen vergiler ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da ödenecek vergilerden istisna edilecektir.

Örnek 14

Merkezi İstanbul’da bulunan ACAR A.Ş. adlı şirketin yönetim kurulu üyesi olan ve Lahey’de yaşayan Belgin Hanım’a bu sıfatı dolayısıyla şirket tarafından 2014 yılında prim olarak ödenen toplam 80.000 TL’lik tutar Türkiye’de vergi tevkifatına tabi tutulacaktır. Türkiye’de ödenen vergi ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca bu kişinin Hollanda’da ödeyeceği vergiden istisna edilecektir.

10. Sanatçı ve Sporculara Yapılan Ödemeler

Sanatçı ve sporcuların sanatsal ve sportif nitelikteki kişisel faaliyetlerden elde ettikleri gelirler Anlaşmanın 17 nci maddesinde düzenlenmiş olup, bu faaliyetlerin icra edildiği devlette vergilendirilmektedir. Söz konusu faaliyetlerin bir organizasyon kapsamında gerçekleştirilmesi ve ödemenin sanatçı ve sporcuların kendilerine değil de bu organizasyona yapılması durumunda da vergileme yine faaliyetin icra edildiği devlette yapılacaktır.
Buna göre, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın sanatsal veya sportif herhangi bir organizasyon nedeniyle Türkiye’de bulunmaları dolayısıyla kendilerine yapılan ödemeler Türkiye’de vergilendirilecektir. Bu faaliyetler karşılığında yapılan ödemelerden Türkiye’de vergi tevkifatı yapılacağından, vatandaşlarımızın bu gelirlerini beyan etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Tevkif suretiyle vergilendirilmemiş gelirlerin ise beyan edilmesi gerekmektedir.
Türkiye’deki faaliyetten elde edilen gelir dolayısıyla Türkiye’de ödenen vergiler ise, vatandaşlarımızın Hollanda’da ödeyecekleri vergiden mahsup edilecektir.
Diğer taraftan, sanatçı ve sporcuların faaliyetlerinin, önemli ölçüde Hollanda’nın kamusal fonları desteğiyle gerçekleştirilmesi veya gelirin kâr amacı gütmeyen kurumlarca elde edilmesi halinde (elde edilen gelirin bu kurumların sahipleri, üyeleri ve hissedarlarının şahsi menfaatlerine tahsis edilmemesi koşuluyla), vergileme faaliyetin icra edildiği devlette değil, yalnızca sanatçı ve sporcuların mukim oldukları devlette yapılacaktır.

Örnek 15

Uzun yıllardır Hollanda’da yaşayan profesyonel piyanist Zeynep Hanım Türkiye’de düzenlenecek olan bir konsere katılmak üzere ülkemize gelmiştir. Zeynep Hanım, Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde verdiği konser karşılığında 150.000 Euro gelir elde etmiştir:
Zeynep Hanım’ın konser karşılığında elde ettiği 150.000 Euro Anlaşmanın 17 nci maddesi uyarınca Türkiye’de vergilendirilecektir.
Zeynep Hanım’ın Türkiye’de ödemiş olduğu vergi ise, Anlaşmanın 23 üncü maddesi uyarınca Hollanda’da ödeyeceği vergiden mahsup edilecektir.

11. Emekli Maaşları

Özel sektörde çalışma karşılığında elde edilen emekli maaşları Anlaşmanın 18 inci maddesinde düzenlenmiştir. Madde uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın geçmiş çalışma karşılığında bu ülkeden elde edecekleri emekli maaşlarını vergilendirme hakkı, bu kişiler Hollanda’da ikamet ettikleri sürece Hollanda’ya ait olacaktır.
Ancak, vatandaşlarımızın Türkiye’ye kesin dönüş yapmaları halinde Hollanda’nın sosyal güvenlik sistemi hükümlerine göre ödenen emekli maaşları yalnızca Türkiye’de vergilendirilecektir.
Türkiye’de, yabancı ülkelerdeki sosyal güvenlik kurumlarınca ödenen emekli maaşları üzerinden vergi alınmamaktadır.

Örnek 16

2013 yılının Nisan ayında Hollanda’da çalıştığı firmadan emekli olarak Türkiye’ye kesin dönüş yapan ve hâlihazırda memleketi Trabzon’da ikamet eden T.C. vatandaşı Mustafa Bey, Hollanda’daki çalışmaları karşılığında bu ülkenin sosyal güvenlik sistemi hükümleri uyarınca emekli maaşı almaktadır.
Mustafa Bey Nisan 2013 yılından itibaren Türkiye’de mukim olduğundan, elde ettiği bu geliri vergileme hakkı Türkiye’ye aittir.
Türkiye’de söz konusu emekli maaşları vergilendirilmediğinden Mustafa Bey bu geliri için Türkiye’de vergi ödemeyecektir.

12. Kamu Hizmeti Dolayısıyla Ödenen Ücret, Maaş ve Diğer Benzeri Ödemeler

Kamu hizmeti Anlaşmanın 19 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, gerçek kişiler tarafından bir devlete (politik alt bölüm ve mahalli idareler dahil) verilen hizmetleri ifade etmektedir. Bu hizmetlerden elde edilecek geliri, kamu hizmeti dolayısıyla ödenecek emekli maaşları da dahil olmak üzere, vergileme hakkı, bu ödemeleri yapan devlete ait olmaktadır.
Dolayısıyla, Hollanda’nın mukimi ya da vatandaşı olan bir gerçek kişinin Hollanda’daki Türk temsilciliklerinde çalışmaları karşılığında elde edeceği ücret geliri ile bu çalışmaların sonunda emekli olduğunda kendisine Türkiye kaynaklı yapılacak olan emekli maaşı ödemeleri Türkiye’de vergilendirilecektir.

Örnek 17

Zeki Bey 2012 yılından itibaren Amsterdam Başkonsolosluğunda çevirmen olarak çalışmaya başlamıştır. Zeki Bey’e Türk Hükümeti tarafından ödenen ücretleri vergilendirme hakkı Türkiye’ye ait olmaktadır.
Zeki Bey’in bu görevi tamamlayarak emekli olması halinde kendisine Türk hükümeti tarafından ödenecek emekli maaşlarını vergileme hakkı da yine Türkiye’ye ait olacaktır.

13. Profesör, Öğretmen ve Öğrencilere Yapılan Ödemeler

Hollanda’ya öğrenim veya staj yapmak amacıyla giden öğrenci ve stajyerlere Hollanda dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler ile Hollanda’da mesleği ile ilgili deneyim kazanmak amacıyla bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak şekilde çalışan öğrenci veya stajyerlerin elde ettikleri ücretler Hollanda’da vergilendirilmeyecektir.
Aynı şekilde Anlaşmada, bir öğretim veya araştırma kuruluşunda öğretim veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla iki yılı aşmayan bir süre için Hollanda’da bulunan bir profesör veya öğretmenin Hollanda dışındaki kaynaklardan elde etmiş oldukları gelirlerin Hollanda’da vergilendirilmeyeceği de hükme bağlanmıştır. Ancak kamu menfaatine değil de özel kişi veya kişilerin menfaatine yürütülen araştırmalar dolayısıyla elde edilen gelirler bu hükmün dışında tutulmuştur.

Örnek 18

İzmir Teknoloji Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Umut Bey, Türk Hükümeti tarafından sağlanan bir burs vasıtasıyla öğrenim amacıyla Hollanda’ya gitmiştir. Umut Bey’e Türkiye tarafından yapılan söz konusu ödemeler Hollanda’da vergilendirilmeyecektir.

Örnek 19

Maden Mühendisliği öğrenciliği sırasında zorunlu yaz stajını yapmak üzere Hollanda’da bulunan Emre Bey aynı zamanda Hollanda’da yarı zamanlı (part time) olarak bir markette çalışmaktadır. Emre Bey’in part time olarak çalışması karşılığında elde ettiği bu gelir Hollanda iç mevzuatına göre vergilenecektir.

Örnek 20

Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü mezunu olan Gamze Hanım, tasarım ile ilgili uygulama becerilerini geliştirmek amacıyla Hollanda’da bulunan bir şirkette 3 ay süreyle, bu alanda ücretli olarak çalışmıştır. Gamze Hanım’ın bu çalışması dolayısıyla elde ettiği ücret yalnızca Türkiye’de vergilendirilecektir.

14. Diğer Gelirler

Anlaşmada açıkça ele alınmayan ve herhangi bir özel maddede düzenlenmeyen gelir unsurları Anlaşmanın “Diğer Gelirler” başlıklı maddesi çerçevesinde değerlendirilmekte olup, diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla elde edilmedikleri takdirde bu geliri elde eden kişinin ikamet ettiği (mukim olduğu) Devlette vergilendirilmektedir. Söz konusu gelirler bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla elde edildiklerinde ise, Anlaşmanın ilgili maddeleri (Ticari Kazançlar veya Serbest Meslek Kazançları) çerçevesinde vergiye tabi tutulmaktadırlar.
Bu çerçevede, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın herhangi bir işyeri veya sabit yer olmaksızın Türkiye veya başka bir ülkede elde ettikleri bu türden gelirleri yalnızca Hollanda tarafından vergilendirilmektedir.

Örnek 21

Serdar Bey 2000-2012 yılları arasında Hollanda’daki bir kimyasal boya fabrikasında çalışmış ve işyerinde maruz kaldığı sağlıksız ortam nedeniyle hastalandığından işinden ayrılmak zorunda kalmıştır.
Serdar Bey, maruz kaldığı meslek hastalığı dolayısıyla işvereni hakkında dava açarak tazminat talebinde bulunmuş ve 2013 yılının Nisan ayında Türkiye’de yaşayan ailesinin yanına taşınmıştır. 11 Serdar Bey’in açmış olduğu dava 2014 yılının Temmuz ayında sonuçlanmış ve Hollanda’daki işverenin tazminat ödemesine hükmedilmiştir.
Bu durumda Serdar Beyin elde ettiği bu gelir, kendisi artık Türkiye mukimi olduğundan yalnızca Türkiye’de vergilendirilecektir.

III. ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME YÖNTEMİ

Hollanda’da yaşayan ve dolayısıyla Hollanda mukimi sayılan vatandaşlarımızın tüm dünyada elde ettikleri gelirler tam mükellefiyet esasında Hollanda iç mevzuatına göre Hollanda’da vergilendirilmektedir. Söz konusu kişilerin Türkiye’den gelir elde etmeleri halinde, şayet Anlaşma hükümleri bu gelirin Türkiye’de de vergilendirilmesini gerektiriyorsa, söz konusu gelir hem Hollanda hem de Türkiye tarafından vergilendirilmiş olmakta ve ortaya bir çifte vergilendirme sorunu çıkmaktadır. Anlaşmanın 23 üncü maddesinde (Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi) yer verilen düzenleme, ortaya çıkan bu çifte vergilendirme sorununu ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Madde uyarınca vatandaşlarımızın herhangi bir gelir unsuru nedeniyle Türkiye’de dar mükellefiyet esasında ödedikleri vergiler, daha önceki bölümlerde değinilen gelir türlerine göre Hollanda’da “mahsup” ya da “istisna” edilmek suretiyle aynı gelirin ikinci kez vergilendirilmesinin önüne geçilmektedir.

– Mahsup yönteminde, bir gelir unsuru nedeniyle Türkiye’de ödenen vergi, kişinin Hollanda’da ödeyeceği vergilerden indirilmekte,
– İstisna yönteminde ise, bir gelir unsuru nedeniyle Türkiye’de ödenen vergi nihai vergi olup, aynı gelir unsuru Hollanda’daki vergi matrahına dahil edilmemektedir.
Ancak, Hollanda’nın artan oranlı bir vergi tarifesi uygulaması halinde sadece bu tarifenin belirlenmesi açısından, üzerinden vergi alınmasa da söz konusu gelirler toplam matraha dâhil edilebilecektir. Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’den elde ettiği temettü, faiz, gayrimaddi hak bedeli, değer artış kazançları (bir yıldan kısa süre elde tutulan ve Türkiye mukimi alıcılara devredilen hisse senetlerinin satışından elde edilenler) ile sanatçı ve sporcuların Türkiye’de elde ettikleri gelirler nedeniyle Türkiye’de ödenen vergiler, Hollanda’da bu gelirler üzerinden ödenecek vergiden mahsup edilecektir. Bu gelir türlerinin dışında Türkiye’den elde ettikleri gelirler ise, Hollanda’da vergiden istisna edilecektir.

IV. AYRIM YAPILMAMASI

Anlaşmanın 24 üncü maddesinde yer yerilen bu düzenleme ile, bir devletin vatandaşlarının, diğer devlette, bu diğer devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşılaştıkları vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden daha ağır bir vergilemeye tabi tutulmayacakları güvence altına alınmaktadır. Dolayısıyla, Hollanda’da yaşayan ve hem hukuken hem de fiili olarak Hollanda vatandaşlarıyla aynı koşullara sahip olan Türk vatandaşları, sadece uyruklukları nedeniyle bu ülkede farklı vergi uygulamalarına tabi tutulmayacaklardır.
Bununla birlikte Anlaşma hükümleri uyarınca, Hollanda’nın kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları nedeniyle uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini Türkiye’de yerleşik kişilere uygulama zorunluluğu bulunmamaktadır.

V. KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ

Anlaşma hükümlerinin taraf devletlerin vergi idarelerince uygulanması sırasında ortaya çıkan hatalı işlemler, hatalı yorumlar veya anlaşma hükümlerinin dikkate alınmaması gibi durumların 12 çözümlenmesine yönelik düzenlemeler, Anlaşmanın “Karşılıklı Anlaşma Usulü”ne ilişkin 25 inci maddesinde yer almaktadır.
Anlaşmanın söz konusu maddesi uyarınca, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, Türkiye’de elde ettikleri gelir unsurları dolayısıyla Türkiye’de Anlaşmaya aykırı olarak vergilendirildiklerini veya vergilendirileceklerini düşünmeleri halinde, olayın dava konusu yapılarak mahkemece nihai karara bağlanmamış olması koşuluyla, bu durumun düzeltilmesi için mukimi oldukları devlet olan Hollanda yetkili makamlarına başvurabilmektedirler.
Hollanda yetkili makamı mükellefin başvurusunun yerinde olduğu kanaatine varırsa bu durumun düzeltilmesi için Türkiye’deki yetkili makamlarla temasa geçmekte ve her iki ülke yetkili makamları arasında Anlaşmaya aykırı bir vergilendirme olduğu konusunda mutabakat sağlanması durumunda sonuç mükellefe iletilerek, mükellefin kendisi tarafından da kabul edilmesi halinde uygulanmaktadır. Ayrıca, uyrukluk nedeniyle ayrımcı muameleye maruz kaldığını düşünen vatandaşlarımız bu durumu vatandaşı oldukları devlet olan Türkiye’deki yetkili makama iletebilmektedirler. Bu konuda Başkanlığımızca hazırlanan rehbere aşağıdaki adresten ulaşılabilir. (https://www.gib.gov.tr/fileadmin/mevzuatek/uluslararasi_mevzuat/ciftever_karsilikli94.pdf)

Örnek 22

Hollanda’da yaşayan Mustafa Bey, Türkiye’de motorlu taşıt üreten bir firma için koltuk sistemi tasarlanmasına yönelik teknik destek hizmeti vermiştir.
Mustafa Bey verdiği bu hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir üzerinden, Hollanda – Türkiye Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 nci maddesi kapsamında Türkiye’de % 10 oranında stopaja tabi tutulmuştur. Ancak Mustafa Bey söz konusu gelirin, verdiği hizmetin niteliği dolayısıyla Anlaşmanın 12 nci maddesi kapsamında değil “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14 üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu durumda Anlaşma hükümlerine göre yanlış olduğunu düşündüğü bu vergilemenin düzeltilmesi amacıyla mukimi olduğu devlet olan Hollanda yetkili makamlarına başvurabilecektir.

Örnek 23

Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşı Serap Hanım, Hollanda’da elde ettiği serbest meslek kazancı dolayısıyla Hollanda’da vergilendirilmiştir. Ancak Semra Hanım, uyrukluğu nedeniyle kendisinin Hollanda vatandaşlarından daha ağır bir vergilendirmeye tabi tutulduğunu düşünmektedir. Serap Hanım bu durumun düzeltilmesi için vatandaşı olduğu Türkiye’nin yetkili makamına başvurabilecektir.

VI. BİLGİ DEĞİŞİMİ

Hollanda ile akdedilen ÇVÖ Anlaşması’nın “Bilgi Değişimi”ne ilişkin 26 ncı maddesi uyarınca Türkiye ve Hollanda makamları vergisel konularda bilgi değişimi yapılabilmektedirler. Bu kapsamda iki ülkenin yetkili makamları, gerek Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümlerinin, gerekse vergilerle ilgili iç mevzuat hükümlerinin uygulanması için bilgi alışverişinde bulunabilmektedirler.
Bu nedenle, Hollanda’da yaşayan ancak Türkiye’den (gayrimenkul kira geliri, faiz, temettü, gayrimaddi hak bedeli, ticari kazanç, ücret vb.) gelir elde eden vatandaşlarımızın, talep üzerine gerçekleştirilen bu bilgi değişiminin bir sonucu olarak, Hollanda’da ek vergi, ceza ve faiz borcu ödeme durumu ile karşı karşıya kalmamaları için Türkiye’den elde ettikleri gelirleri ile ilgili Hollanda’daki ödevlerini eksiksiz olarak yerine getirmelerinde menfaatleri bulunmaktadır.
Benzer biçimde, Türkiye’de mukim olanların Hollanda kaynaklı gelirleri için de, gerektiğinde inceleme elemanlarının talep etmesi halinde Hollanda Maliye Bakanlığından bilgi temin edilebilmektedir. Bilgi alışverişine yönelik bu düzenleme yalnızca Türkiye-Hollanda Anlaşmasında değil, ülkemizin akdettiği bütün çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında yer almaktadır.
Diğer taraftan, yine bu maddeye bağlı olarak ileriki yıllarda iki ülke arasında herhangi bir talep olmaksızın otomatik bilgi değişimi yapılması imkânı da bulunmaktadır. Otomatik bilgi değişimi yapılması durumunda, ülkeler, değiştirilecek bilgilerin türü ve değiştirme zamanını önceden belirleyerek düzenli bilgi değişiminde bulunabileceklerdir.

VII. MUKİMLİK BELGESİ

Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’den elde ettikleri gelirlerin Anlaşma kapsamında vergilendirilebilmesi ve Anlaşmadaki düşük oranların uygulanabilmesi için söz konusu vatandaşların Hollanda yetkili makamlarından (Hollanda Maliye Bakanlığı) mukimlik belgesi almaları ve bu belgenin aslı ile birlikte noterce veya bu ülkelerdeki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine veya kendilerine yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapacak olan vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir.

SON

 

Avrupalıların bakış açısı: Türkiye ve Avrupa islamlaşmıyor…

Avrupalıların bakış açısı: Türkiye ve Avrupa islamlaşmıyor…

Avrupalıların gelişmelere bakış açısı:

Türkiye ve Avrupa islamlaşmıyor…

Bir sosyolog, Hollanda’da islamlaşma olmadığını, aksine müslümanların Hollandalılaştıklarını ileri sürüyor.

Bir gazeteci, Türkiye’nin islamlaşmadığını, aksine özellikle gençler arasındaki laik yaşamın geliştiğini yazıyor.

İlhan KARAÇAY’ın analizi:

Avrupa’da, islamlaşmanın tehlikeli bir duruma geldiğini iddia edenlerin yanında, gerek Avrupa’nın gerek ise Türkiye’nin islamlaşmadığını belirtirlerken, islamlaşma iddiası ve savlarının, politikacılar tarafından üretildiğini savunuyorlar.
Bu konuda Hollanda’yı ve Türkiye’yi ele alan biri sosyolog diğeri de gazeteci olan iki uzmanın görüşlerini size sunuyorum.

Hollandalı sosyolog Willem Duyvendak, yarı devlet teşekkülü olan NPO 1’de yaptığı konuşmada, müslümanların Hollanda’yı islamlaştırmadıklarını, aksine kendilerinin Hollandalılaştıklarını anlatırken, ünlü gazeteci Rob Vreeken, Türkiye’de yapmış olduğu bir röportajın başlığına, ‘Türkiye islamlaşmıyor, aksine gittikçe laikleşiyor’ başlığını koydu.

Her iki akil insan, tehlike arzettiği öne sürülen islamlaşma iddiası ve savını, politikacıların ürettiğini belirtiyorlar.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1332.jpg

Önce Hollanda’yı ele alan sosyolog Willem Duyvendak’ın söylediklerine bakalım.
Yarı devlet teşekkülü olan NPO 1’deki biryayına katılan sosyolog Willem Duyvendak, ‘İslamlaşma terimini genellikle politikacılar ve medya organları kullanıyor. Kullanılan bu terim, her zaman tam anlaşılmıyor’ diyen Duyvendak şöyle devam ediyor: ‘İslamlaşma terimi ile, Hollanda toplumundaki bazı değerlerin baskı altında tutulduğu ima ediliyor. Ama bu çok ucuz bir sav. Hollanda’da bugünler, eşcinsel ve kadın hakları, siyasi partiler tarafından en çok desteklenen günlerdir.’
Röportajı yapan Tijs van den Brink’in, ‘Bunlar İslam sayesinde mi oluyor?’ sorusuna Duyvendak şu cevabı verdi: ‘Bu her hâlükârda, islama yapılan eleştirilere verilen yanıtlardan kaynaklanıyor. İslam’ın bu desteğe karşı çıktığı savı yaşatılmak isteniyor. Ama ben bu göbek kaşımayı çürütmek istiyorum.’

‘Hollandalılar’ın tipik alışkanlıkları, daha önce hiç bu kadar desteklenmedi’ diyen Duyvendak’a, ‘Buna müslümanlar da katılıyor mu?’ diye soran Van den Brink, şu cevabı aldı: ‘Müslümanlar yavaş yavaş Hollandalılaşıyorlar. Eğitim düzeyine, işe katılıma, iş seviyesine ve kadınların iş dünyasına katılımına bakıldığı zaman bunlar farkediliyor. İkinci nesil müslümanlar ve daha sonraki nesiller Hollanda diline hakim oldukları gibi, küçük bir grup, tutucu, diğerleri ise liberal olarak görülüyorlar.’

Röportajda radikal ve saldırgan müslümanlar konusuna da değinildi. Duyvendak bu konuda şunları söyledi: ‘Bu konudaki korkuyu anlayışla karşılıyorum. Ne var ki, müslümanlar ılımlı ve liberal bir islam geliştiriyorlar. Müslümanlar, yaşanan olumsuzluklar sonrasında yapılan saldırgan islam suçlamalarından çok rahatsızlar. Politikacılar bu konularda konuşurlarken çok dikkatli olmalılar.’

Duyvendak sözlerini şöyle tamamlıyor: ‘Hollandalılar, hiç bu kadar ilerici olmadılar. Müslümanlar da her geçen gün Hollandalılar’a benziyorlar.’

Türkiye cephesiC:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1333.jpg

Willem Duyvendak, Hollanda’nın islamlaşmadığını yukarıdaki sözleri ile ileri sürerken, Rob Vreeken adlı ünlü gazeteci de, Türkiye’de yaptığı geniş bir röportajda, Türkiye’nin islamlaşmadığını, aksine daha seküler (laik) olduğunu yazı ve fotoğraflar ile belgelemeye çalıştı.

Bakınız Rob Vreeke neler diyor:
‘Türkiye islamlaşıyor mu? Hayır, dini inanç günlük yaşamda daha az rol almaya başladı. En muhafazakâr şehir ve mahallelere bakın. Gelişmeleri, sadece yurtdışındakiler farkedemiyorlar.

Şimdi kemerlerinizi bağlayın. Zira, Orta Anadolu’da, Konya ile Kayseri arasındakiki en muhafazakâr kent Aksaray’dayız. Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’sinin kalesi sayılan en güçlü olduğu bir yer. MHP ile birlikte oyların yüzde 90’ına sahip olan Erdoğan için Aksaray, ‘imanlı bir nesil’ yetiştirecek merkezlerden biridir. Erdoğan’ın sık sık lanse ettiği Gençlik Projesi’nin işleme konacağı, fazla şaşaalı olmayan ama zarif ve dürüst bu ilin sokaklarında bir farklılık var mı?
Hayır.
Evet, Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi burada da camiler var ve günün belli saatlerinde camiye çağrı seslerini burada da görür ve duyarsınız.

Şehir merkezinde çok şık restoranlar yok ama, üniversite açılalı 10 yıldır, ‘Cafeler sokağı’ olarak bilinen yerde şık yerler açılmıştır. Restaurant Mado, Hugo Lounce, Golden Brush ve Amsterdam Pizzacısı gibi yerler göze çarpıyor. Buradaki teraslarda başörtülü kızların yanında pek çok saçı görünen kızlar boy gösteriyor. Tıpkı İstanbul ve İzmir’deki gibi, şık giyimli gençler de dikkat çekiyor.
C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\1240.jpg

Aksaray’da sokakları birlikte dolaştığım, üniversitede sosyoloji doçentliği yapmakta olan Volkan Ertit, az ileride gruplaşmış olan, göbekleri açıkta kalmış bluzları ile, türbansız genç kızları işaret ederek, ‘Bak, görüyor musun, hani nerede islamlaşma, bunların babaları mutlaka AKP’ye oy veriyorlardır’ diyor.

Biraz sonra Kumpir House’de deri ceketli 5 genç ile buluştuk. Hepsi motor sürücüsü. Marve Uzla ve Tuba Gök isimli kızlar da aramızda. Saatlerce süren ve açık yüreklilikle konuşulan bu buluşmada, Türkiye’de gelişen ve değişen yeni nesil tartışıldı.

Müzik eğitimini yeni tamamlamış olan, 28 Yaşındaki Enes Karakaya, geleneksel tipik bir Türk ailesine mensup. Az eğitimli ve muhafazakâr bir baba ve çok sofu türbanlı bir annenin çocuğu olan bu genç, babası ile değil ama annesi ile daha iyi konuşabildiğini, ama ayrı bir yaşam yolunda olmalarına rağmen her ikisinin de desteğini aldığını anlatıyor.

Alkollü içki kullanıyor, cafelerde müzik yapıyor, sivri keçi sakallı, güneş gözlüklü, takkeli bir gitar hakramanı olarak genç kızların favorisi olan Enes, etrafın ne dediğne önem vermediğini belirtirken, ‘Bir tane yaratan vardır. Ben iyi bir insan olmaya çalışıyorum: benim kendime göre çizgilerim var. 1.400 yıl önce doğan dinin aşırı kurallarına değil, kendi düşüncelerime değer veririm.’ diyor.

Bilgi ve İletişim Teknolojisi öğrencisi olan 24 yaşındaki Can Çevik de aynı düşüncelere sahip. Arkadaşları ile yaptığı konuşmalar ve tartışmalar içini kemirmeye başlamış ve inanç hakkındaki duygularını azaltmış. Kendisini ‘deist’ olarak tanımlıyor. Zira o, Allah’ın dünyayı yarattığına inanıyor ama, sonra elini dünyadan çektiğini ve her şeyi insanlara bıraktığını iddia ediyor.

Can ile Enes, yine de kendilerini diğer arkadaşlarından daha imanlı olduklarını söylüyorlar. Zira diğer üç arkadaş kendilerini ‘ataist’, ‘bilinemezci’ veya ‘imansız’ olarak tanıtıyorlar.
Biyoteknoloji ve moleküler biyoloji masterini almış olan 23 yaşındaki Tuba, kendini ‘Şamanist, anarşist ve feminist’ olarak tanımlıyor. Tuba, ortaokulda iken, Afrika’da açlıktan ölen çocuklar nedeniyle, Allah’a olan güvenini ‘pissed off with God’ terimi ile kaybettiğini belirtiyor. GRUNGE baskılı tişörtlü Tuba, kendini gerici olarak tanımlayarak şöyle diyor: ‘Ben sixtiesrock yazan Grateful Dead, Jefferson Airplane, Bob Dylan gibi Amerikalı jenerasyonu seviyorum. Haaa, bir de The Clash var. Joe Strummer’in Ankara’da doğduğunu biliyor musunuz?’

İslamlaşma değil laikleşme

Türkiye dışında yaşayanlar, sözünü ettiğim bu beş gencin toplumsal yaşamdaki yerlerini hiç tahmin edemezler. Türk toplumu, Erdoğan ve AKP’nin istediği gibi islamlaşmıyor, aksine laikleşiyor. Günlük yaşamdaki modernleşme, inanç nedeniyle oluşan zedelenme ile yarışıyor.
Türkiye daha da islamcı mı olacak sorusunun yanıtı, aksinedir.
Yapılan çok sayıda araştırmadan, Türk halkının günlük yaşamında dinin daha az rol oynadığı yönünde.

Konda Araştırma Bürosu’nun 2018’de yaptığı bir araştırmaya göre, ateistler ve diğer inançsızların oranı, 10 yılda yüze 2’den yüzde 5’e yükselmiş. Koyu dincilerin oranı, yüze 13’ten yüzde 10’a düşmüş. Ramazan’da oruç tutanların oranı, yüzde 77’den yüzde 65’e düşmüş.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\download.jpg

Giyim kuşam
Türkiye’nin islamlaşmakta olduğunu varsayarsak, kadınların daha çok başörtüsü ve diğer kapalı giysiler içinde olması lâzım. Ama bu böyle değil. Sokaktaki görüntü, kadınların modern kıyafetler içinde olduğunu kanıtlıyor. Tıpkı dünyanın dört bir yanında olduğu gibi.
Bu trend, sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de değil, güneydoğu illeri ve Kuran’ın kalesi olan Aksarayda da sürüyor.
Konda’nın araştırmasına göre, başı açık kadınların oranı, son 10 yılda yüzde 34’ten yüzde 37’e yükselmiş. Kadınlardaki çok sıkı hicabi giyim, yüzde 13’ten yüzde 9’a düşmüş.
Aksaray’da da olduğu gibi, Türkiye’de anneler başörtüsü kullanırken, genç kızların modern giyindikleri aşikâr. Başörtüler de modaya uygun kullanılmaya başlandı. Altlarında da kot pantolon var.

İstanbul

Müslüman hipsterslerin görülebileceği en iyi yerlerden biri, İstanbul’un Asya bölümünde kalan Çengelköy’dür. Eskiden çok muhafazakâr olan bu yerde, laik bölegelerdeki gibi galeriler, briç salonları, kafe ve restaurantlar açılıyor. Başörtülü sosyolog Tuba Doğun bu konuda şöyle diyor: ‘İyi eğitim görmüş muhafazakâr müslümanlar, modern bir büyük şehirden yararlanmak istiyorlarsa buraya gelebilirler.’

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\763.jpg

İslam’ın prestiji
Bir başka kriter: Türkiye’nin gerçekten islamlaştığına inanıyorsanız, islamın toplumsal prestijinin de değişmesi lâzım. Ama gerçek bunun aksidir. Eskiden Türkler’in çoğu taşrada yaşıyorlardı. O zaman evlilik, sağlık, aile problemleri, terbiye ve meslek seçimi hep imamdan sorulurdu. Şimdi insanların çoğu şehirlerde yaşıyor. Tüm bilgiler için profesyonellere danışılıyor. İmamlar’ın şimdi yaptıkları, sadece Diyanet’in yazdığı metinleri Cuma namazlarında okumaktır.
Bir şey daha: Yeni doğan kız çocuklarına, peygamberin kadın akrabalarına verilen isimler verilmiyor artık. Bu isimler şimdilerde top 10’da bile değil.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\763 (1).jpg

LGBTİ’ler
Dördüncü kriter: Türkiye’nin yine islamlaşmakta olduğunu varsayalım. O zaman homoseksüeller, lesbiyenler ve transseksüeller için dar bir alanın kalması lâzım.
Ama bunun da tam eksi yaşanıyor. Evet, 2015 yılından bu yana LGBTİ-düşmanlığı, AKP cephesinden çoğalmıştır. Bu yılın ilkbaharında, ülkenin en yüksek imamı olan Diyanet’in patronu Ali Erbaş, anti-homo içerikli bir beyanat vermişti. Ama toplumdan LGBTİ’lere destek güçlenmişti. Aktörler ve şarkıcıların desteği ile, sosyal medyada ve anketlerde bu konudaki toleransın yükseldiği görülmüştü. 2013’teki gezi protestoları sırasında, futbol taraftarları bile homoları ve lesbiyenleri desteklemişlerdi. 2104’te İstiklal Caddesi’ndeki ‘İstanbul Pride’ gösterilerine onbinlerce kişi katılmıştı. Bütün bu sempatilere rağmen, İstanbul Pride, islama aykırılığı nedeniyle adalet tarafından 2015’ten bu yana yasaklandı.

De Volkskrant gazetesinde yayınlanan bu uzun röportajın bundan sonraki bölümünde, islam kurallarına göre, evlilik öncesi seks yasağının, gençler tarafından kaale alınmadığı ve Erdoğan’ın isteğine rağmen çocuk sayısının azaldığı örnekleriyle uzun uzun anlatıldı. Haberi yazan Rob Vreeken, bundan sonraki bölümde islamlaşmadan çok siyasi çekişmelere yer vermiş.
Polemiğe yol açacak olan bu bölümleri es geçmeyi yeğledim.

Şeria’ta destek yok
2013 yılında Pew Research’ın yapmış olduğu bir araştırmaya göre, Türkiye’de Şeria’ta destek, diğer müslüman ülkelerindekinden daha az. Buna rağmen halkın yüzde 12’si şeriat kuralları ile yönetilmeyi istiyor. Diğer müslüman ülkelerdeki şeriat isteklerinin oranları şöyle:
Fas yüzde 83, Mısır yüzde 74, Pakistan yüzde 84, Ürdün yüzde 71, Endonezya yüzde 72 ve Afganistan yüzde 99. Görüldüğü gibi, (taşlanarak idam gibi) şeriat kuralları ile yönetilmeyis isteyenler arasında Türkiye en az taraftara sahip.

 

Aaaah bu Türkler ah!   Baudet’in piyano melodisini değiştirmişler

Aaaah bu Türkler ah! Baudet’in piyano melodisini değiştirmişler

Aaaaaaaah bu Türkler ah!

Değerli Okurlarım,
Dün web sayfama ve facebook’a yerleştirdiğim, ‘Hollandalı politikacı Baudet, Bozkurtlar’ın etkisinde mi kalmış?’ başlıklı haberim, başıma türlü işler açtı.
Meğer o gelişmenin arkasında birkaç uyanık Türk varmış.
Dünkü haberimi altta yeniden bulabileceksiniz. Bu nedenle detaya fazla girmeyeceğim.

‘Uyanık’ dediğim Türkler, bilgisayar cambazlığı yaparak, Baudet’in piyanoda çaldığı melodiyi değiştirerek Türk Dombıra’sını yerleştirmişler.
Dün şöyle sormuştum: Hollandalı politikacı Baudet, nasıl oldu da Bozkurtları andıran bu parçayı bulmuş, öğrenmiş ve icra etmiş? Bu bozkurt aşkı nereden kaynaklanmış acaba?

Bugün de o uyanık Türkler’e soruyorum: Kardeşler, Baudet’e yaptığınız bu şaka ile neyi amaçladınız? Baudet’i Bozkurt olmaya mı davet ettiniz, yoksa adama ‘Bozkurt sevdalısı’ damgasını vurup, siyasi hayatını bitirmeyi mi amaçladınız?

İşte dünkü haberim:

HOLLANDALI POLİTİKACI BAUDET BOZKURTLAR’IN ETKİSİNDE Mİ KALMIŞ ?

İlhan KARAÇAY yazdı

Hollanda’da aşırı sağcı ve ırkçı politikacı Wilders’in, ideolojik bakımdan adeta klonlanmışı olan, Demokratlar Formu Partisi’nin Başkanı Thierry Baudet, canlı yayınlanan bir TV programında, istek üzerine kısa bir piyano resitali verdi.
Meclisteki çalışma odasına piyano koydurduğu için gündem oluşturan Baudet’in, piyanoyu ne kalitede çaldığını merak eden televizyoncular, ondan bir parça çalmasını istediler.

(Baudet’in fotoğrafına tıklarsanız, piyano resitalini izlersiniz)C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Baudet Dombra (1).jpg

Alkışlarla piyanonun başına geçen Baudet’in çaldığı melodi bana hiç de yabancı gelmedi. Araştırmalarımdan sonra, Baudet’in çaldığı melodiyi, Youtube’de ‘Türk Dombra Remix’ adı ile buldum.
Bulduğum video klibinde, muhtemelen Hunlar’ın veya Oğuzların savaşçıları canlandırılıyor sanmıştım.
Ama daha sonra bu parçanın Arslanbey Sultanbekov’a ait olduğunu öğrendim.
Arslanbey Sultanbekov, 1965’te Erkin-Khalk’ta doğmuş bir Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti vatandaşıdır. Dombrası ile Nogay halk müziği icra ederek ünlenmiş bir sanatçıdır.

Şimdi gelelim Baudet’in seçeneğine…
Hollandalı politikacı Baudet, nasıl oldu da Bozkurtları andıran bu parçayı bulmuş, öğrenmiş ve icra etmiş? Bu bozkurt aşkı nereden kaynaklanmış acaba?

Baudet’in çaldığı kısa resital ile Türk Dombırasını Facebook’a koyduğum zaman, gelen reaksiyonlar arasında Sıla Altuntaş’ın şu sözleri de ilgi çekiciydi. ‘Son olaylardan sonra ışığı görmüş olabilir. Kim olursan ol, yine de gel, hoş geldin aramıza yavru kurt. Bundan sonra senin adın Baudet değil ‘Berat’ olsun.’

(Alttaki fotoğrafa tıklarsanız, Türk Dombıra’yı izlersiniz)C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Baudet Dombra (2).jpg

Şimdi hepimiz merak ediyoruz. Acaba Baudet, Panturkizm ideolojisine inandıklarını düşündüğü Bozkurtlar’a, ‘Ben de sizin marşınız ile Panhollandizmi savunuyorum’ mu diyor?
Bakalım, bu sorumdan sonra Baudet’in, zaten zor geçmekte olan siyasetteki akibeti ne olacak?

Dombıra’nın Türkçeleştirilmiş satırları:

Kara kış köyüme gelende
Lapa lapa kar yere düşende
Dombıramı alırım
Yürek sazımı çalarım
Kaygılarımı hiç söylenmem.
Dombıra sazımı işiten babalar
Manasına kulak veren analar
İşittiğini akıl yorarak,
Yürekleri titreyerek
Göz yaşlarını esirgemezler.
Nogayların derdi sayısız, her gününde
Yiğitlerin uyumadığı günlerde
Yüreklerini cesaretlendiren
Savaşlarda güç veren
Görüp geçirmiş dombıra.

 

Hollanda’da 2’nci Azra Akın doğuyor: Dilay

Hollanda’da 2’nci Azra Akın doğuyor: Dilay

Hollanda’da 2’nci Azra Akın doğuyor:Dilay

Dünya Güzelik Yarışması’na katılabilmek için finalist oldu

‘Çok azimliyim. İstikrar ve pozitifliğim ile tüm kadınlara örnek olmak istiyorum’ diyen Dilay’ın kaderi Mart ayında belli olacak

Finali kazanırsa Arjantin’de yapılacak olan Dünya Güzellik Yarışması’na katılacak olan Dilay en büyük favori

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\download.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Dilay Foto Minke Peterson.jpeg
                           Azra Akın                                                                Dilay Willemstein

İlhan KARAÇAY’ın haberi:

Hollanda’ya 2002 yılında Dünya Güzelliği’ni kazandıran Türk kökenli Azra Akın’dan sonra, şimdi de Dilay adlı bir Türk kökenli aynı yolda yürüyor.
Philips nedeniyle ‘Işıklar Şehri’ olarak bilinen Eindhoven kentinde doğan ve gelişen 20 yaşındaki Dilay Willemstein, bir Türk anneden doğma ve bir Hollandalı babadan olmadır.
Küçük yaşından bu yana dans eden, şarkı söyleyen ve modellik yapan Dilay, Lahey kentinin banliyösü olan Scheveningen’de yapılan ‘Hollanda Güzellik Yarışması’nda, finale kalan güzeller arasında yer aldı.

Finalde kazanma şansı en yüksek adaylardan biri olarak gözterilen Dilay, ‘Çok azimliyim. İstikrar ve pozitifliğim ile tüm kadınlara örnek olmak istiyorum’ diyor.
Mart ayında yapılacak olan finalde kazandığı takdirde, 2002 yılında aynı başarıyı gösteren Azra Akın gibi, Hollanda’yı Dünya Güzellik Yarışması’nda temsil edecek olan Dilay, Dünya Güzellik Yarışması’nda sadece güzelliğe değil, kişilik ve zekâsı ile dünyaya ne kazandıracağına da bakıldığının bilincinde olduğunu belirterek, çok iddialı olduğunu söylüyor.

Kıl payı yakaladı
Güzellik yarışması için yapılan çağrıyı Instagram’da son anda gördüğünü belirten Dilay, geç başvuru yapmış olmasına rağmen, kendisinden video görüntüleri istendiğini ve ondan sonra da yarışmaya katılımına izin verildiğini belirtiyor.

70 yıldır yapılmakta olan Dünya Güzellik Yarışması’nda, güzelliğin dışında, başka yetenek verilerine bakıldığını belirten Dilay, ‘Örneğin, sahnede mayolu görüntü yoktur. Genellikle kim olduğuna ve dünyaya ne vereceğine bakılıyor. Dünyaya örnek olacak güçlü kadınlar tercih ediliyor’ diyor.
C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Dilay. Foto Minke Peterson.jpeg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Dilay foto Diloy Willemstein.jpeg

Kameralar ve projektörlerin kendisi için bir sorun teşkil etmediğini belirten Dilay, ‘Pek çok kişi beni Instagram’dan tanırlar. Orada benim videolarımı ve günlük yaşamımı görürler. 4 yaşımdan bu yana yaptığım dans oyunlarında büyük bir ilerleme kaydettim. Dans öğrenimimi Utrecht’te tamamladım ve daha sonra pek çok TV programında dans ettim. Daha sonra şarkı söylemeye başladım. Ama bu dalda henüz amacıma ulaşamadım. Bu konuda kendimi geliştirmekteyim. Kısa bir süredir de, muhteşem bulduğum modelliği de yapmaya başladım’ diye devam etti.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\7EJ767TBM7net1.jpg                 Finale kalan güzellerden en sağdaki Dilay favorilerin başında…

Dilay’ın etrafındakilerin tamamı, finale kalmasına çok sevinmiş görülüyorlar.
‘Benim finale kalışımdam çok memnunlar ve beni yüzde yüz destekliyorlar. Bu benim için çok önemli. Zira ben çok meşgul bir insanım. Günlük işim olan dans dersleri verme ve foto çekimi işi, her haftasonu Dünya Güzelliği çalışmalarıma ilham veriyor. Finale kalan güzellerle de workshop toplantılarımız oluyor’ diyen Dilay, böylece toplumsal bilinç ve psikolojiye de katkı yaptığını söylüyor.

Meslektaşım Yalçın Çakır, konuyla ilgili olarak yazdığı haberinde, Hollanda’da yapılan elemelerde iki Türk’ün de önemli görevler üstlendiğini belirtmiş.
Eleme gecesinde Direktör Katia Maes’in yanısıra, İş İlişkileri ve Hukuk İşleri Danışmanı hukukçu Tarık Saki ve organizasyonun makyaj uzmanı Latife Yiğitsoy da yer almış.

Yalçın Çakır haberinde, Dilay’ın ‘Türkiye’yi çok seviyor ve her yıl Bodrum’a tatile gidiyorum. Korona yüzünden maalesef bu yıl gidemedim’ dediğini yazdıktan sonra, ‘Sezen Aksu, Hadise, Tarkan ve Aleyna Tilki’nin şarkılarını dinlediğini, Türk mutfağında çeşitli mezeleri, vejeteryan olmasından ötürü de etsiz sarmayı çok sevdiğini söylüyor. Bir yıl önceye kadar sık sık kıymalı mantı yediğini, ama artık hayvanların refahını da desteklediği için, vejeteryan olma kararını verdiğini ayrıca ifade ediyor.’ sözlerine de yer vermiş.

Fotoğraflar:Minke Peterson ve Laurence