Hollanda medyası, Türkiye’nin yeni Lahey Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan’ın zarafeti ve şıklığını dile getirdi.

Kral Willem-Alexander, Yazgan’a yakın ilgi gösterirken törendeki tüm ihtişam, Türk–Hollanda ilişkilerinde yeni bir dönemin sembolü oldu.

(Haberin Hollandacası en altta.
De Nederlandse versie van het nieuws staat onderaan.)

Afbeelding met tekst, Menselijk gezicht, person, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
İlhan KARAÇAY’ın haberi

Lahey’e bir ay önce atanan ve güven mektubunu sunmadan önce çeşitli etkinliklerde boy gösteren Büyükelçimiz Fatma Ceren Yazgan, 3 Haziran Çarşamba sabahı Hollanda Kralı Willem-Alexander’a güven mektubunu sundu.

Afbeelding met kleding, gebouw, persoon, paard Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Büyükelçi Yazgan, Kral’ın yaveri eşliğinde, zarif bir tören arabasıyla Paleis Noordeinde Sarayı’na getirildi. Büyükelçilik heyeti mavi bir araçla saraya ulaştı. Üniformalarıyla ihtişam saçan refakatçiler, altın işlemeli protokol arabasının yanına dizildi. Sarayın önünde bir onur kıtası, askeri bando ve Kraliyet Donanması Deniz Piyadeleri Bandosu yerini almıştı.

Afbeelding met kleding, person, persoon, gebouw Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Bando, melodileriyle adeta bir saygı selamı sundu. Milli marşımızın güçlü tınıları, dört davul selamı ile birleşince atmosfer büyülü bir hâl aldı. Onur kıtasının dikkatle teftiş edilmesinin ardından, Yazgan zarif ama kendinden emin adımlarla saraya girdi. Çıkışında da aynı ihtişamla yeniden dört davul selamı yapıldı.

Bu görkemli tören, yalnızca bir protokol gereği değil; diplomasiye verilen önemin, iki ülke arasındaki saygının ve ciddiyetin de göstergesiydi.

ZARAFETİN DİPLOMASİYLE BULUŞMASI

Tören, üç büyükelçiyi aynı anda ağırlıyordu: Birleşik Krallık Büyükelçisi Joanna Roper, Belçika Büyükelçisi Thomas Adam ve Türkiye Büyükelçisi Fatma Ceren Yazgan. Ancak Hollanda medyası, törende en çok Türk Büyükelçi’nin şıklığını ve zarafetini yazdı.

Afbeelding met kleding, persoon, muur, glimlach Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Fatma Ceren Yazgan’ın sade ama asil kıyafeti, toprak tonları ve inci beyazının zarif bir birleşiminden oluşuyordu. Altın rengi ipeksi şalı, yüzünü nazikçe çerçeveliyor ve gülümsemesini öne çıkarıyordu. Bu görünüm, yalnızca bir giyim tercihi değil; Türk kadınının uluslararası alandaki gurur verici temsilini simgeliyordu.

Yazgan’ın sakin ve kendinden emin duruşu, diplomasiye estetik bir boyut kazandırdı. Kral Willem-Alexander’ın Yazgan’a gösterdiği yakın ilgi, sıcak sohbetleri ve birlikte verdikleri pozlar, törendeki samimiyetin en net göstergeleriydi. Bu sahne, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği için güçlü bir işaret oldu.

GÜVEN MEKTUPLARININ ANLAMI

Güven mektupları, büyükelçilik görevlerinin resmen başlamasını sağlayan en önemli diplomatik adımdır.

*İlk mektup, önceki büyükelçinin geri çağrıldığını bildirir.
*İkinci mektup ise, yeni büyükelçinin kendi devlet başkanı adına konuşmaya yetkili olduğunu beyan eder.

Bu belgeler, yalnızca bir diplomatik prosedür değil; aynı zamanda iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin teyididir. Kral, mektupları kabul ettiği andan itibaren yeni büyükelçi resmen görevine başlamış olur.

Hollanda’da güven mektuplarının takdimi, kural gereği Çarşamba sabahları Paleis Noordeinde’de yapılır. Bu tören, yalnızca resmiyetin icrası değil; aynı zamanda Hollanda’nın misafirperverliği, kraliyet geleneğine bağlılığı ve diplomatik ilişkilere verdiği önemin de bir ifadesidir.

Kral, her kabulde aslında tek bir mesaj verir: “Biz sizi önemsiyoruz.”

         GÖZ KAMAŞTIRAN BİR TEMSİL
Afbeelding met persoon, kleding, bruiloft, ceremonie Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan’ın Hollanda Kralı’na sunduğu güven mektubu töreni, diplomatik bir görev başlangıcının ötesinde, zarafetin ve temsil gücünün birleştiği unutulmaz bir an oldu.

O, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin Hollanda’daki resmî temsilcisi olarak değil; aynı zamanda Türk kadınının uluslararası arenadaki gücünü, nezaketini ve onurunu yansıtan bir simge olarak öne çıktı.

Bu tören, protokolün soğuk yüzünü değil; zarafetin, inceliğin ve karşılıklı saygının ışıldadığı bir sahneyi dünyaya gösterdi.

Ve en önemlisi, Hollanda Kralı’nın gülümseyerek kabul ettiği o güven mektubu, iki ülke arasında yeni bir dönemin kapısını açtı.

FATMA CEREN YAZGAN’IN DİPLOMATİK YOLCULUĞU

1971 yılında Bursa’da doğan Fatma Ceren Yazgan, 1993’te Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu ve aynı yıl Dışişleri Bakanlığı’na katıldı.

Kariyerinde sırasıyla:

Muskat, Kiev ve Moskova’daki temsilciliklerde görev aldı.
Bakanlık bünyesinde Doğu Avrupa, Balkanlar, Kuzey Amerika ve Güvenlik & İstihbarat Genel Müdür Yardımcılıkları yaptı.
2017–2022 yılları arasında Türkiye’nin Gürcistan Büyükelçisi olarak görev yaptı. Bu dönemde Gürcistan ile ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesine büyük katkıda bulundu.
2023 yılında Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü olarak atandı.

Lahey Büyükelçiliği’ne atanmadan önce de diplomatik donanımı ve başarılarıyla uluslararası platformda dikkat çekmiştir:

Daha önceki görevleri arasında; Türkiye’nin farklı ülkelerdeki önemli elçiliklerinde stratejik roller üstlenmiş, bölgesel iş birliği ve kültürel diplomasi projelerinde aktif görünürlük kazanmıştır.

Eğitim ve geçmiş: Diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında önde gelen bir kurumdan mezun olmuş, özellikle kültürlerarası iletişim ve küresel iş birliği konularında derin analiz ve pratik deneyime sahiptir.

Projeleri: Kültürel değişim programları, ekonomik iş birliği projeleri ve kriz yönetimi süreçlerinde aktif rol alarak hem akademik hem de uygulamalı yönleriyle başarı elde etmiştir. Bu sayede hem Türkiye’nin dış politikada esneklik kazanmasına, hem de iş birliği köprülerinin sağlamlaşmasına katkıda bulunmuştur.

Afbeelding met persoon, muur, overdekt, kleding Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist. Bugün Lahey’de Türkiye’yi temsil eden Yazgan, hem mesleki birikimi hem de kişisel zarafetiyle dikkat çekmektedir.

Not: Haberimi okuyan ve Hâlâ Deventer’de yaşayan eski bbir başkonsolosumuz, “Benden duymamıṣ ol. Lahey yeni büyükelçimiz iyi caz ṣarkıcısıdır. Extravert yapısı vardır. Buradaki yurttaşlarımız için iyi bir şanstır” notunu gönderdi.
Arama yaptığım Google’de bakınız neler buldum:

“Piyanoda Azerbaycan’dan Salman Gambarov, saksofonda Ermenistan’dan Armen Hyusnunts, bas gitarda Türkiye’den Şentürk Öztaş ve davulda Gürcistan’dan George Melikishvili. Bu dört müzisyen, bir yıl boyunca hiç görüşmediler ama buluştuktan bir saat sonra, Gürcistan Büyükelçimiz Fatma Ceren Yazgan’ın verdiği festivalin gayrı resmi açılış davetinde sahneye çıktılar, sanki araya hiç zaman girmemişti. Dinleyen de, çalan da keyifliydi. Büyükelçimizin yaptığı açılış konuşmasıysa hepimizi ayrı bir keyiflendirdi. Sanata duyarlı, kültürel diyaloğun öneminin farkında bir diplomatımızla tanışmak yalnız biz Türklerde değil, tüm davetlilerde hoş bir sada bıraktı.”

Google’da yukarıdaki habere benzer pek çok caz destek haberi var.
Kim bilir, yeni büyükelçimiz, Hollanda’da da caz festivalleri desteğini sürdürecektir belki.

 

                      ***********************

EEN BETOVEREND MOMENT: ONZE AMBASSADEUR IN DEN HAAG, FATMA CEREN YAZGAN, SCHITTERDE VOOR DE KONING

De Nederlandse media besteedden minder aandacht aan de ambassadeurs van het Verenigd Koninkrijk en België, en juist meer aan de elegantie en stijl van Turkije’s nieuwe ambassadeur in Den Haag, Fatma Ceren Yazgan.

Koning Willem-Alexander toonde grote belangstelling voor Yazgan. De luisterrijke ceremonie werd zo een symbool van een nieuw hoofdstuk in de Turks-Nederlandse betrekkingen.

Afbeelding met tekst, Menselijk gezicht, person, persoon Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.
Door İlhan KARAÇAY

Fatma Ceren Yazgan, die een maand geleden naar Den Haag is benoemd en nog vóór de aanbieding van haar geloofsbrieven al bij verschillende evenementen aanwezig was, heeft op woensdagochtend 3 juni haar geloofsbrieven aangeboden aan koning Willem-Alexander.

Afbeelding met kleding, gebouw, persoon, paard Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Ambassadeur Yazgan arriveerde in een stijlvolle ceremoniële koets, begeleid door de adjudant van de koning. De delegatie van de ambassade kwam in een blauwe auto aan bij Paleis Noordeinde. Begeleiders in schitterende uniformen stonden opgesteld naast de goudversierde protocolaire koets. Voor het paleis stonden een erewacht, een militaire kapel en de Marinierskapel der Koninklijke Marine opgesteld.

Afbeelding met kleding, person, persoon, gebouw Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

De kapel bracht met haar melodieën als het ware een eerbetoon. De krachtige klanken van ons volkslied gingen samen met vier tromslagen, waardoor de sfeer bijna magisch werd. Na een zorgvuldige inspectie van de erewacht betrad Yazgan met verfijnde en zelfverzekerde passen het paleis. Bij haar vertrek klonken opnieuw vier tromslagen met dezelfde luister.

Deze indrukwekkende ceremonie was niet slechts een protocol; zij liet ook zien hoeveel waarde er wordt gehecht aan diplomatie, en hoeveel respect en ernst beide landen elkaar toedragen.

WAAR ELEGANTIE EN DIPLOMATIE ELKAAR ONTMOETEN

De ceremonie ontving drie ambassadeurs tegelijk: Joanna Roper, ambassadeur van het Verenigd Koninkrijk; Thomas Adam, ambassadeur van België; en Fatma Ceren Yazgan, ambassadeur van Turkije. Toch schreven de Nederlandse media vooral over de stijl en verfijning van de Turkse ambassadeur.

Afbeelding met kleding, persoon, muur, glimlach Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Yazgan droeg een sobere maar toch vorstelijke outfit in elegante aardetinten en parelwit. Haar goudkleurige, zijdezachte sjaal omlijstte haar gezicht op delicate wijze en benadrukte haar glimlach. Deze uitstraling was niet zomaar een kledingkeuze; zij symboliseerde ook de eervolle vertegenwoordiging van de Turkse vrouw op internationaal niveau.

Yazgans kalme en zelfverzekerde houding gaf de diplomatie een esthetische dimensie. De warme belangstelling die koning Willem-Alexander haar toonde, hun gemoedelijke gesprek en de gezamenlijke foto’s waren duidelijke tekenen van de hartelijkheid tijdens de plechtigheid. Dit tafereel werd een krachtig signaal voor de toekomst van de betrekkingen tussen beide landen.

DE BETEKENIS VAN GELOOFSBRIEVEN

Geloofsbrieven vormen de belangrijkste diplomatieke stap waardoor een ambassadeur officieel met zijn of haar mandaat begint.

De eerste brief meldt dat de vorige ambassadeur is teruggeroepen.
De tweede brief verklaart dat de nieuwe ambassadeur gemachtigd is om namens het staatshoofd te spreken.

Deze documenten zijn niet enkel een diplomatische formaliteit; zij bevestigen tevens de goede betrekkingen tussen twee landen. Vanaf het moment dat de koning de brieven aanvaardt, begint de nieuwe ambassadeur formeel aan haar functie.

In Nederland vindt de aanbieding van geloofsbrieven volgens vaste regels plaats, op woensdagochtenden in Paleis Noordeinde. Deze ceremonie is niet alleen een formaliteit, maar ook een uitdrukking van de Nederlandse gastvrijheid, de trouw aan koninklijke tradities en het belang dat aan diplomatieke relaties wordt gehecht.

Bij elke aanvaarding geeft de koning in feite één boodschap:
“Wij hechten waarde aan u.”

EEN OOGVERBLINDENDE VERTEGENWOORDIGING
Afbeelding met persoon, kleding, bruiloft, ceremonie Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

De ceremonie waarbij ambassadeur Fatma Ceren Yazgan haar geloofsbrieven aan de Nederlandse koning aanbood, was meer dan het begin van een diplomatieke opdracht: het was een onvergetelijk moment waar elegantie en representatieve kracht samenkwamen.

Zij was niet alleen de officiële vertegenwoordiger van de Republiek Turkije in Nederland. Ze was ook een symbool van de kracht, hoffelijkheid en waardigheid van de Turkse vrouw op het internationale toneel.

Deze plechtigheid liet de wereld niet de kille kant van het protocol zien, maar een scène waarin elegantie, verfijning en wederzijds respect schitterden.

En vooral: de met een glimlach aanvaarde geloofsbrieven van de Nederlandse koning openden de deur naar een nieuw hoofdstuk tussen beide landen.

DE DIPLOMATIEKE REIS VAN FATMA CEREN YAZGAN

Fatma Ceren Yazgan werd in 1971 in Bursa geboren. In 1993 studeerde zij af aan de Boğaziçi-universiteit (Politieke Wetenschappen en Internationale Betrekkingen) en trad in hetzelfde jaar toe tot het Turkse ministerie van Buitenlandse Zaken.

In haar loopbaan bekleedde zij achtereenvolgens functies in Muscat, Kiev en Moskou.

Binnen het ministerie was zij plaatsvervangend directeur-generaal voor Oost-Europa, de Balkan, Noord-Amerika en voor Veiligheid & Inlichtingen.

Van 2017 tot 2022 was zij Turkije’s ambassadeur in Georgië. In die periode droeg zij aanzienlijk bij aan de ontwikkeling van de economische en culturele relaties met dat land.

In 2023 werd zij benoemd tot directeur-generaal Onderzoek en Veiligheidsaangelegenheden.

Nog vóór haar benoeming tot ambassadeur in Den Haag trok zij op internationale fora de aandacht met haar diplomatieke kennis en successen.

Onder haar eerdere functies nam zij strategische rollen op bij belangrijke Turkse ambassades in verschillende landen, waarbij zij zichtbaar was in projecten voor regionale samenwerking en culturele diplomatie.

Opleiding en achtergrond: Afgestudeerd aan een toonaangevende instelling op het gebied van diplomatie en internationale betrekkingen; zij beschikt over diepgaande analyses en praktische ervaring, met name in interculturele communicatie en mondiale samenwerking.

Projecten: Zij speelde een actieve rol in uitwisselingsprogramma’s op cultureel gebied, economische samenwerkingsprojecten en crisismanagementprocessen, en boekte zowel academisch als praktisch succes. Zo droeg zij bij aan meer flexibiliteit in het Turkse buitenlands beleid en aan het verstevigen van samenwerkingsbruggen.

Afbeelding met persoon, muur, overdekt, kleding Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Vandaag vertegenwoordigt Yazgan Turkije in Den Haag, waar zij opvalt door zowel haar professionele ervaring als haar persoonlijke elegantie.