İlhan KARAÇAY’ın analizi:

Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), en az ve en çok yolsuzluk yapılan ülkeleri açıklarken, ne derece doğruyu yansıtıyor?

 

2020 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre Hollanda, en az yolsuzluk yapılan ülkeler arasında 8’inci, Türkiye ise 86’ıncı.

 

Kaldı ki, Hollanda’da geçmişte ve şimdilerle yapılan yolsuzluklar, hükümet düşürecek ve hükümet kurdurmayacak nitelikte tehlike arzediyor.

 

Ufak çapta olsa da, benim de bu ülkede yolsuzluğa alet oluşumu sergileyecek bir anımı yazacağım.

İnsanoğlunun yaşadığı her yerde, yolsuzluk vardır ve bu yolsuzluklar başa beladır. Bakınız Prof. Dr. Turgay Berksoy bu konuda neler diyor:
‘Yolsuzluk problemi, ülkelerde çözüm bekleyen temel problemlerden birisidir. Çünkü, hem gelişmiş hem de az gelişmiş ülkelerde görülen yolsuzluklar, ekonomide yatırım, büyüme ve gelir dağılımı gibi makroekonomik büyüklükleri olumsuz etkilemektedir. Yolsuzluklar, her toplumda farklı şekillerde görülebilmektedir.
Yolsuzluklar, az gelişmiş veya gelişmiş tüm ülkelerde temel problemler arasında yer almaktadır. Ülkelerde geniş bir alanda görülen ve birçok nedeni olan yolsuzluk, ekonomide kültürel ve sosyal yapıda ciddi bozulmalara sebep olmaktadır. Literatürde farklı tanımları bulunan yolsuzluk kavramının herkes tarafından anlaşılır net bir tanımı yoktur. Çünkü her ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel yapıları farklıdır hatta aynı ülke içinde bölgeler arasında bile farklılıklar söz konusudur.
Doğası gereği gizli bir eylem olan yolsuzluk; ekonomilerde yatırım, büyüme, gelir dağılımı gibi makroekonomik büyüklükleri olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, temel amacı topluma hizmet etmek olan devlete yolsuzlukla mücadele konusunda önemli görevler düşmektedir.’
Berksoy’un bu konudaki anlatımı uzayıp gidiyor. Ama ben size son paragrafı da okutayım:
‘Başka bir çalışmaya göre yolsuzluk; kamu görevlilerinin kamusal yetkilerinden kaynaklanan, makamlarını özel menfaatleri için kötüye kullandıklarında ortaya çıkan etik, ahlaki başarısızlık durumudur. Yolsuzluk; ülkelerin sosyal ve kültürel tarihine, siyasi ve ekonomik gelişimine, bürokratik geleneklerine ve politik kökenlerine dayanmaktadır. Yolsuzluk kavramı, kurumsal zayıflıkların ve ekonomi politikalarının piyasayı olumsuz etkilediği durumlarda artma eğilimi gösterir, kaynakların yanlış yönlendirilmesiyle beraber ekonomik ve sosyal gelişmeyi bozar.’
Evet, Prof. Berksoy, ‘Yolsuzluk; ülkelerin sosyal ve kültürel tarihine, siyasi ve ekonomik gelişimine, bürokratik geleneklerine ve politik kökenlerine dayanmaktadır’ diyor ama, Hollanda gibi medeni ve demokrat bir ülkede yolsuzluğun ne işi var?
Hollanda tarihinde öyle büyük yaşanmış bir yolsuzluk var ki, bu yolsuzluk dillere destan bir yolsuzluktur. Amsterdam’ın Schiphol Havalimanı yanındaki tünel inşaatı sırasında ve sonrasında yaşanan yolsuzluklar ülkeyi çalkalamıştı.
Hollanda gibi bir ülkede, devletin her hangi bir biriminde yolsuzluk yapılma ihtimali çok zayıf görünse de, benim bizzat alet olduğum küçük bir yolsuzluğu sizlere anlatmak istiyorum. Böylece, yolsuzluğun sadece ‘dosya içinde para vermek’ olmadığını, değişik yollar ile yapılabileceğini de anlatmış olacağım:
30 yıl önce, ikamet ettiğim evin mutfak bölümünü, bahçeme iki metre uzatmıştım.
Komşulardan biri bu durumu bağlı olduğumuz belediyeye ihbar etti. Kaldı ki ben, kendi bahçem içinde iki metrelik bir uzatma için izin alınması gerektiğini bilmiyordum. Belediyeden gelen memurlar durumu inceledikten sonra, ‘Yeni yapılan uzatma bölümünü hemen yıkmalısınız’ diye kesin bir dil kullandılar.
Bu durumu, haırı sayılır bir Hollandalı dostuma anlattım ve ne yapmam gerektiğini sordum. Hollandalı dostum bana, ‘Belediyeye git ve işlemi yapan memura aynı soruyu yönelt’ dedi. Ben de Belediyedeki memura aynı soruyu yönelttim. Aldığım cevap ne oldu biliyor musunuz? Elime adres yazılı bir kâğıt uzatan memur, ‘Bu kâğıtta yazılı olan mühendislik bürosuna gidin ve bir plan çizdirin.’
Gittiğim mühendislik bürosu iki saat içinde bir plan çizdi ve masraf olarak 700 gulden aldı.
Şimdi diyeceksiniz ki, ‘İyi de bunda ne acayiplik var, memur senin işini kolaylaştırmış.’ Maalesef öyle değil sevgili okurlarım. Mühendislik bürosunun sahibi, belediye memurunun bacanağıymış. Beni özellikle o büroya göndermesi bu nedenleymiş. Benden alınan 700 guldenin bir bölümü de muhtemelen belediye memurunun cebine gidecekmiş.
İşte bu da böylesi bir yolsuzluk işlemidir sevgili okurlarım. Hem de Hollanda’da…
Günümüzde ülkelerde görülen temel problemler arasında yolsuzluk olgusu ön sıralarda yer almaktadır. Yüksek boyutlara ulaşan yolsuzluklar, ülkelerin iktisadi ve sosyal yaşamlarında telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarmıştır ve çıkarmaya da devam etmektedir. Uzun yıllardır akademi ve siyaset dünyasında sınırlı bir ilgi alanına sahip olan yolsuzluk problemini artık Dünya Bankası, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Avrupa Birliği gibi dünyanın önde gelen kuruluşları da kabul etmeye başlamışlardır. Bu bağlamda, yolsuzluğun önlenmesi ve kontrol edilmesi için denetim ve cezalar uygulamaya koymuşlardır. Yolsuzluk; kamu görevlilerinin aldığı rüşvet, kamu yönetimine emanet edilen kaynakların kamu görevlilerince zimmete geçirilmesi, dolandırıcılık gibi farklı şekillerde kendini göstermektedir. Ülkeden ülkeye hatta ülkenin bir bölgesinden başka bir bölgesine büyük farklılıklar gösteren yolsuzluklar; sağlık, ulaştırma, eğitim gibi geniş bir alanda görülmektedir. Ülkelerde sık görülmeye başlanan yolsuzluğu endeksler yoluyla ölçen birçok kuruluş ortaya çıkmıştır. Uluslararası Şeffaflık Örgütü, uzun yıllardır bu konuda çalışmalarını sürdüren önemli kuruluşlardan biridir. Yolsuzluk, ölçülebilen bir kavram olsa bile, yolsuzluk kavramının herkes tarafından standart bir tanımının olmaması, kültürden kültüre değişiklik göstermesi, doğası gereği gizli bir eylem olması gibi nedenlerle ölçülmesinde bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Genel olarak gelişmiş ülkelerde, gelişmemiş ülkelere göre yolsuzluğun yüksek olması dikkat çekicidir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün ortaya koyduğu Yolsuzluk Algılama Endeksine göre Türkiye’nin değerlendirmesi yapıldığında, ülkemizin son yıllarda endeks puanları ve sıralaması alta doğru düşme göstermektedir. Bu durum, bize yolsuzlukla mücadelede ülkemizin aldığı/alacağı yapısal önlemlerin artırılması gerektiğini göstermektedir. Yolsuzluğa yol açan birtakım sebepler söz konusudur.
TESPİTLER
Ülkelerde yapılmakta olan yolsuzlukların ne derecede olduğunu ortaya çıkarmak için, pek çok araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaları yapanlar arasında en çok itibar gören kuruluş, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’dür. (Transparency International)
2020 yılında yapılan araştırma sonuçlarına göre, Hollanda 8’inci sırada yer alıyor. Türkiye de 86’ıncı sırada. Yani en az yolsuzluk yapılan ülkeler sıralamsında Hollanda 8, Türkiye de 86’ncı durumda.
180 ülkeyi kapsayan araştırmaya baktığımız zaman, Türkiye’den daha kötü durumda olan 94 ülke varmış diye düşünürsek biraz teselli buluruz sanırım.
Şimdi ben sizi, sözünü ettiğim araştırma haberi ile başbaşa bırakayım:

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke
arasında 86’ncı sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri arasında puanı en düşük olan ülke konumundaki Türkiye, 2012’den bu yana gerileme yaşıyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International), hazırladığı ve 0 ila 100 arasında derecelendirilen endekse göre, 0 yolsuzluğun çok yoğun olduğu, 100 ise tamamıyla yolsuzluktan arınmış ülkelere işaret ediyor.
DW Türkçe’de yer alan habere göre endekste dünyadaki yolsuzluk oranının, bir önceki yıla benzer bir seviyede seyrettiği belirtildi.
Buna göre, 2020 yılında, dünya ülkelerinin üçte ikisi, 50’nin altında kalmış bulunuyor.
Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre 40 puan alan Türkiye, küresel sıralamada 180 ülke arasında 86’ncı sırada bulunuyor.
Türkiye geçen yıl yayınlanan endekste ise 39 puan ile 91’inci sırada yer almıştı.
2020 yılı endeksinde, Türkiye ile aynı puanı paylaşan ülkeler, Trinidad ve Tobago, Doğu Timor, Fas, Hindistan ve Burkina Faso oldu.
2012’den bu yana düşüyor
Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile karşılaştırıldığında, 44 ile AB içinde en düşük puanı alan Romanya’nın da gerisinde kaldı.
Türkiye, Ekonomik ve İşbirliği Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında da sondan üçüncü sırada yer aldı.
İstanbul’da bulunan Uluslararası Şeffaflık Derneği, Türkiye’nin küresel sıralamada, “ekonomik, sosyal ve politik istikrarsızlıkların yoğun olduğu, demokrasi ile tanışamamış birçok ülkenin gerisinde” kaldığına dikkat çekti.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, 2012 yılından bu yana puanı ve sırası hızlı bir biçimde düşmekte olan Türkiye, bu yıl 1 puan fazla almasına karşın son sekiz yıl içinde en çok gerileyen beş ülke arasındaki yerini değiştiremedi.
‘Ülke kaynakları korunmalı’
Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu üyesi ve Uluslararası Şeffaflık Derneği Başkanı
E. Oya Özarslan da Türkiye açısından sonucu şöyle değerlendirdi:
‘Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda endişe verici durumunu koruyor. Temelli bir adım atmadığımız sürece de böyle olmaya devam edecektir. Küresel bir salgını yaşadığımız bu günlerde sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlara gitmesi gereken ülke kaynaklarının korunması herkesin derdi olmalı.’
Danimarka ve Yeni Zelanda zirveyi paylaştı
Yolsuzluk Algı Endeksi’nin ilk sıralarında, 88’er puanla Danimarka ve Yeni Zelanda yer aldı.
Bu iki ülkeyi 85’er puanla Finlandiya, Singapur, İsveç ve İsviçre takip etti.
Almanya, 2019’da olduğu gibi 80 puanla 8’inci sırada geldi.
Dünyada en fazla yolsuzluğun hüküm sürdüğü ülkeler ise 12’şer puanla Somali ve Güney Sudan oldu.
Onların önünde ise 15’er puanla Venezuela ve Yemen ile 14 puanla Suriye yer aldı.
Sahra-Altı Afrika ülkelerine düşük puan
Bölgesel olarak bakıldığında, Sahra-Altı Afrika ortalama 32 puanla en düşük notu alırken, Batı Avrupa ise 66 puan ile en yüksek nota layık görüldü.
Türkiye’nin de yer aldığı Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki ülkelerin ortalama puanı ise 36 oldu. Bu grupta Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Belarus ve Karadağ’ın ardından 5’inci sırada geldi.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göre, 2012 yılından bu yana 48 ülkenin puanında “kayda değer değişiklikler” görüldü.
Söz konusu zaman diliminde 26 ülkenin puanı yükselirken, 22 ülkenin puanı ise düştü.
Yunanistan, Myanmar ve Ekvador yolsuzlukta hafif düşüş görülürken, Lübnan, Malavi ve Bosna-Hersek’te ise yükseliş kaydedildi.
Dünyanın üçte ikisinde yolsuzluk var
Raporla ilgili DW’ye açıklamalarda bulunan Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Daniel Eriksson, “Dünyanın üçte ikisinde yolsuzluğun olduğu söylenebilir” dedi.
Derecelendirmesini yaparken öncelikli olarak rüşvet, zimmete para geçirme ve kayırmanın ülkelerde ne kadar yaygın olduğunu inceleyen endeks, söz konusu ülkelerde yolsuzlukla mücadele yasalarının olup olmadığını ve bu yasaların uygulanıp uygulanmadığını da dikkate alıyor.
Covid-19 ile yolsuzluk arasındaki bağlantı
Bu yılki endeks, Corona virüsü pandemisi nedeniyle, yolsuzluk ile sağlık hizmetleri arasındaki bağlantıya da odaklandı.
Eriksson, “Yolsuzluk seviyesi ve pandemi nedeniyle yaşanan sağlık krizine verilen yanıt arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıktı. Pandemi maalesef yolsuzluk yapan hükümetler için iyi bir zaman” dedi.
Otoriter hükümetlerin özellikle tıbbi araç-gereç ve maske alım süreçlerinde şeffaf davranmadığının altını çizen Eriksson, “Maliyeti halkın sırtına yükleyerek, kendilerini zenginleştirmek, paraları kendi ceplerine indirmek için cazip bir süreç” dedi.
‘Demokrasi ile doğru orantılı’
Eriksson, “Toplumlar demokratikleştikçe, açıklaştıkça, şeffaflaştıkça, yolsuzlukla mücadele etme kabiliyetleri de artıyor. Görüyoruz ki düşünce özgürlüğünün altını oyan, insan haklarını ihlal eden bazı ülkelerde yolsuzlukla mücadele kabiliyeti de çok düşük” ifadelerini kullandı.
Adam kayırma, yolsuzluk ve rüşveti görünür kılmayı hedefleyen Yolsuzluk Algı Endeksi, 2004 yılından bu yana her yıl yayınlanıyor.

 

Sohbeti başlat
1
Yardımcı olabilir miyim?
Merhaba, yardımcı olabilir miyim?