DE TELEGRAAF’IN ÇİRKİN YAYINLARI İLE İLGİLİ HABERİM ÜZERİNE ANKARA UYARILDI.

DE TELEGRAAF’IN ÇİRKİN YAYINLARI İLE İLGİLİ HABERİM ÜZERİNE ANKARA UYARILDI.

EMEKLİ MİLLETVEKİLİ VE YAZAR TEVFİK DİKER, CUMHURBAŞKANLIĞI ÖZEL KALEM MÜDÜR YARDIMCISI MUHAMMET ÇETİN’E, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA, MUHALEFET LİDERİ KILIÇDAROĞLU’NA VE ÇEŞİTLİ KURULUŞLARA HABERİMİ GÖNDERİP UYARIDA BULUNDU.

Bugün, www.ilhankaracay.com haber portalımda yayınladığım “TÜRKİYE’Yİ ‘UYUŞTURUCU PARASINA MUHTAÇ ÜLKE’ SANAN PEŞİN HÜKÜMLÜLERE CEVAP VERECEK BİRİ YOK MU?” başlıklı ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış yatırımcı ‘Uyuşturucu Baronu’ olsa da göz yumuyormuş.” ara başlıklı haberim, duyarlı bir okurum tarafından devlet mensuplarına gönderildi.
Bu duyarlı okurum, emekli miletvekili ve araştırmacı yazar Tevfik Diker’den başkası değildi.

Tevfik Diker, öncelikle İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’a, ardından da bilgi için Cumhurbaşkanlığı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, haberimi göndererek uyarıda bulundu.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE DERNEĞİ’nin Kurucu Başkanı olarak gönderdiği haberimin işleme konmasını isteyen Tevfik Diker’in bu girişiminin sonucunu merakla bekliyorum.
Yarın bu konudaki haberimi www.ilhankaracay.com’da bulacaksınız.

 

DE TELEGRAAF’IN ÇİRKİN YAYINLARI İLE İLGİLİ HABERİM ÜZERİNE ANKARA UYARILDI.

TÜRKİYE’Yİ “UYUŞTURUCU PARASINA MUHTAÇ ÜLKE” SANAN PEŞİN HÜKÜMLÜLERE CEVAP VERECEK BİRİ YOK MU?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış yatırımcı ‘Uyuşturucu Baronu’ olsa da göz yumuyormuş.

Hollandalı araştırmacı bir polis yazarı, ‘Bolle Jos’ lakaplı, ‘çok tehlikeli’ kokain baronunun Bodrum’da ‘korunduğunu’ iddia ediyor…


İlhan KARAÇAY yazdı:

Hollanda’nın en büyük gazetesi De Telegraaf’ın adliye-polis muhabiri John van den Heuvel, yorum köşesinde, Türkiye’nin, kriminallar için iyi bir barınak olduğunu belirtirken, örnek olarak, Hollanda’nın 200.000 euro ikramiye ile aradığı Bolle Jan adlı uyuşturucu kaçağını gösterdi.

Yazar, “Türkiye, uyuşturucu baronu Bolle Jos’u neden görmezden geliyor?” başlıklı yorumunda, aynı sorunun cevabını verirken, Türkiye’nin, dünya kriminallerı için bir cennet olduğunu belirtiyor.

Afbeelding met tekst, person, poseren, staan Automatisch gegenereerde beschrijving
Asıl adı Jos Leijdekkers olan, ‘Bolle Jos (Yuvarlak Jos) ve ‘Bredalı Jos’ olarak anılan uyuşturucu baronunun yakalanmasını sağlayacak kişiye verilecek olan 75.000 euroluk ikramiye, şimdi 200.000 euro’ya çıkarıldı ama, herkes O’nun Bodrum’da olduğunu biliyor.

Aynı muhabirin dün yayınlanan yorumu, Türkiye’yi, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı daha da suçlayıcı bir dille yazılmış.
Zira muhabir, “Türkiye uyuşturucu baronu Bolle Jos’u neden görmezden geliyor?” sorusundan sonra şunu iddia ediyor: “Şimdilerde dış yatırımcılara önem veren Recep Tayyip Erdoğan, Bolle Jos’a da bu nedenle göz yumuyor.”

Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving

Muhabir dünkü yorumunda, istemeyerek olsa da bir açık kapı bırakmış. Bakınız ne diyor adliye-polis muhabiri: “Bolle Jos’un yakalanmasını sağlayacak olanlara 200.000 euro ikramiye vaat edilemesine bir anlam veremediğini belirten milletvekili Ulysse Ellian, bu bonkörlüğün sebebini soruyor. Zira gerek polis ve gerekse adalet birimleri, aranan şahsın nerede olduğunu biliyor. Daha da önemlisi, Bolle Jos, Türk polisi tarafından bir kere tutuklanmış. Türk polisinin sorularına yanıt vermeye tenezzül etmeyen Hollanda makamlarının bu vurdumduymazlığı da biliniyor. Bu nedenle de Türk polisi Bolle Jos’u serbest bırakmış.”

Muhabir, direkt olarak Erdoğan’ı suçlarken, açık kapı bırakmayı şöyle sürdürüyor:
“ Şimdi şöyle bir soru var: Bu konuda neler dönüyor? Türkiye, Hollanda adaletinin vurdumduymazlığına kızdığı için mi bu ‘en çok aranan’ kişiyi serbest bıraktı?
Veya, Bolle Jos’un para gücü, bir Türk memurunu satın alabilecek ve bir Türk pasaportu çıkarabilecek güçte miydi?

Bu sonuncu iddia tabii ki saçmalık olur. Zira herkes biliyor ki, Dubai ile Hollanda’nın suçluları iade anlaşması imzalandıktan sonra, kriminallar Dubai’den Türkiye’ye göç etmeye başladılar.”

DE TELEGRAAF

Çok eleştirmiştim, ‘Hollanda’nın en büyük (!) gazetesi De Telegraaf’ı. Çok da kavgamız olmuştu. Bir gün geldi, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni beni yemeğe davet etti. Gittim, görüştüm ama yemeğini yemedim ve sadece çayını içtim. Anlattıklarımın sonunda günah çıkardılar. Onlarca iş adamımız ve sivil toplum temsilcilerimiz ile görüştüler. Büyükelçimiz ile tam sayfalık bir röportaj yayınladılar. Aylarca Yürkiye ve Türkler hakkında hep iyi şeyler yazdılar.
Ama sonra yine çirkin yayınlarına dönüş yaptılar.
Kara çelenk bile koymuştuk binalarının önüne…

Türkiye’nin, ‘Büyük Baron’ dedikleri bir uyuşturucu soytarısının parasına ihtiyacı olduğunu iddia edebilecek kadar bilgisiz ve görgüsüz muhabir-yazar Van den Heuvel’e, bu ayıbının cevabını vermek lâzım. Ama bu cevabı ben değil, devletimiz vermeli.
Nasıl mı?
Orasını diplomasi bilsin artık.

DAHA ÖNCE DE YAZMIŞTI

6 Temmuz 2021 tarihinde yayınladığım haberimde, aynı muhabirin, Bodrum hakkında yazdıklarını şöyle değerlendirmiştim.

HOLLANDA GAZETESİNE GÖRE, BODRUM DUBAİ’İN YERİNİ ALIYOR

Yalıkavak, kaçak suçluların sığınağı olmuş.

Hollanda’nın en yüksek tirajlı gazetesi ‘De Telegraaf’ın adliye yazarı John van den Heuvel, aranan kaçakların sığınağı olan Dubai’nin, cazibesini yitirdiğini ve onun yerini Bodrum’un aldığını öne süren bir yazı yayınladı.

İlhan KARAÇAY

Afbeelding met tekst, krant Automatisch gegenereerde beschrijving

Ünlü kriminalların, yıllardır barındıkları Dubai’den, arandıkları ülkelere ‘uzun burun’ işareti yaptıklarını belirten yazar, Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan ikili anlaşmalar sonrasında, suçluların iade edilmeye başlandığını belirtirken, Hollanda’dan kaçmış olan mafya suçlularından Rıdvan Taki’nin iade edilişini örnek gösteriyor.

Afbeelding met tekst, natuur, waterkant Automatisch gegenereerde beschrijvingHollanda tarafından aranan diğer suçlulardan Roger Lips ve Bolle lakaplı Jos L.’nin Bodrum Yalıkavak’ta yaşamaya başladıklarını belirten yazar, Türkiye’nin bu konuyu ciddiye almaması halinde, Bodrum’un ‘Dünyanın kaçaklar cenneti’ olacağını ileri sürüyor.

Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijving
Suçluların iadesi konusunda, ikili sözleşmeler imzalamaya başlayan Birleşik Arap Emirlikleri’nin en ünlü şehri Dubai Marina’dan bir görüntü.

Hollandalı yazar, sadece kendi ülkesinden birkaç isim vermiş. Kim bilir, dünyanın dört bir yanındaki kaçaklardan kaçı Bodrum’a sığınıp yerleşmişlerdir?

 

YAVUZ NUFEL, ‘HİÇ’ DEDİ, HİÇ KİMSEYİ KAALE ALMADI, ŞİİRLERİ VE ESPRİLERİ İLE GÖNÜLLERDE TAHT KURDU

YAVUZ NUFEL, ‘HİÇ’ DEDİ, HİÇ KİMSEYİ KAALE ALMADI, ŞİİRLERİ VE ESPRİLERİ İLE GÖNÜLLERDE TAHT KURDU

En son yayınlanan ‘HİÇ: Hayat İnsan Çile’ kitabı ile yine gündeme oturan şair, deprem yas günleri geçtikten sonra kabare programlarına başlayacak.

“Kelimelerle örülü anlam denizinde, hiçbir boşluk bırakmadan kulaç atan ‘söz terzisi’nin bu kitabı, kütüphanelerinizdeki yerini mutlaka almalıdır.”

Afbeelding met tekst, boek Automatisch gegenereerde beschrijvingİlhan KARAÇAY yazdı:


Yazdım, yazdım ama hatır için yazmadım. Sonuçta, yazdığım adam ‘öylesi’ bir adam değil.
Zira bu adam, hem yazar, hem şair ve hem de kabare ustası.
Hollanda’ya gelmeden önceki acemilik yıllarında da sivriydi.
Sivri olan, hem dili ve hem de kalemiydi…
Her neyse, ben şimdi size bu adamın yaşam öyküsünü değil, en son yayınlanan kitabından söz edeceğim.
Bu kitabı bana hediye ederken, “Şahsım, kalemim ve kitabım ellerinden öper. Sen ne dersen kabulümdür. Sen neyi, neden ve nerde denileceğini bize öğretensin” diyerek, beni zoraki yazmaya mecbur etmişti zaten.

Bakmayın siz ‘zoraki’ deyişime…
Bu adamın kitabını okuyan her yazar, mutlaka ve mutlaka, görüşlerini belirten bir yorum yazmalıdır.
İşte ben de yazıyorum şimdi.
Yavuz Nufel’den başkası değil bu adam. O’nu bildim bileli, yazıları, şiirleri ve kabare oyunlarının çok başarılı olduğunu da bilirim.
En son yayınladığı “HİÇ:Hayat İnsan Çile” adlı kitabında yer alan şiirler, gerçekten çok öğretici ve düşündürücü.
Kitabın kolofonunda şunlar yazılı:
İmtiyaz Sahibi: NFL Media Hollanda
Genel Yayın Yönetmeni:Oğuzhan Yavuz
Yayın Koordinatörü:Z.Nuray Çetin Nufel
Kapak Resim: Hande Dilek Akçam
Sayfa Düzeni: Serdar Demirel

Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijving

Yasemin Aliköleoğlu ve Zennur Ardıçoğlu’nun tuvalleri altına şunları yazmış Nufel:
“Elinizde tuttuğunuz bu kitaptaki şiirleri, daha önce Yasemin Aliköleoğlu ve Zennur Ardıçoğlu Yüksel, okumuş ve yüreklerinde esen fırtına, fırçalarından renk olup tuvallerine yansımıştır.”

Yavuz Nufel’in meslek yaşamında çok hareketli anlar yaşanmıştır. Bu hareketlilikler arasında, pek çok ödül anı da yaşanmıştır.

Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijving Yavuz Nufel sadece Hollanda’da değil, Türkiye’de de çeşitli kentlerde gösteriler yapmış ve konferanslara katılmıştır. Gösteri yaptığı kentlerden biri de Samsun olmuştur.

Yavuz Nufel’in gösterilerine yüzlerce değil, binlerce hayranı katılmaktadır.
Tüm bu gelişmeler sonrasında aklıma gelen soru şu oluyor: ‘Bu adam HİÇ derken neyi kastetmektedir?’ Bir gün bu sorunun cevabını da bulacağız elbet.

Afbeelding met tekst, person, persoon, pak Automatisch gegenereerde beschrijvingYavuz Nufel’in şiirlerine hayranlarının arasında, ünlü şair, yazar, gazeteci, araştırmacı ve tiyatrocu Sunay Akın da var. Geçen hafta, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bir programına katılmak için Hollanda’ya gelen Sunay Akın, kendisine de takdim edilen HİÇ kitabı için şunları yazmış: “Hollanda’da yaşayan Yavuz Nufel kardeşim, son şiir kitabı ‘HİÇ’i, cep boyutunda çıkarmış…
Şiirleri kadar yüreği de güzeldir Yavuz’un…
Tanımanızı, okumanızı öneririm”

Yavuz Nufel’in Anadolu turnesindeki salonlar da hep doluyordu. Mersin ziyaretinde de salonu dolduran Nufel, daha sonra ekibi ile birlikte şahsımın misafiri oldu ve Mersin’in tadını çıkardı. Bayan eli öperek centilmenliğini kanıtlayan Nufel, Mersin’den çok mutlu ayrıldı.

YAVUZ NUFEL EMAİL: yavuznufel@live.nl

LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ VE YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ’NDEN HOLLANDALI DEPREM KAHRAMANLARINA BÜYÜK JEST…

LAHEY BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ VE YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ’NDEN HOLLANDALI DEPREM KAHRAMANLARINA BÜYÜK JEST…

Enkaz altından 12 insanımızı ve bir de köpeği canlı çıkaran Hollanda yardım ekibine, ‘Teşekkür ve Minnet Borcu Yemeği’ verildi.

45 Kişilik sağlık ekibi MEDEVAC ve 65 kişilik kurtarma ekibi USAR’ın kaptanları Maurice Schonk ve Job Kramer, “ İlk kez böyle bir jest ile karşılaştık” dediler.

USAR’ın, 1999 Marmara depreminden sonra kurulmuş olduğuna dikkat çeken Kramer, “Bu gerçek, bizi daha da kamçıladı” dedi.

Afbeelding met persoon, mensen, overdekt, groep Automatisch gegenereerde beschrijving

İlhan KARAÇAY’ın haberi:

56 Yıllık gazetecilik yaşamımda ve binlerce yıllık tabii afet tarihinde hiç rastlamadığım, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, bıraktığı acı izlerin yanında, insan sevgisinin de ne kadar gerçekçi olduğunu ortaya koydu.
İzleyenleri bir acı girdabına sokan Anadolu’daki son felaket, yüreğinde insan sevgisi olan herkesi harekete geçirdi. Dünyanın çeşitli ülkelerinden kurtarma ve sağlık ekipleri, depremzedeler için harekete geçti.
Sadece Avrupa Birliği’nden 21ülkeden 1.150 kişi ve 70 arama köpeği deprem bölgesine aktı.
Deprem bölgesine akan yardımseverler arasında tabii ki Hollandalılar da vardı.

MEDEVAC

Depremin birinci günü. Havacılardan oluşan 45 kişilik sağlık grubunu taşıyan C-130 Hercules uçağı, 25 şubat gününe kadar orada kaldı ve yüzlerce yaralıyı çeşitli şehirlerdeki hastanelere taşıdı.
45 kişilik ekip, deprem bölgesinde kurdukları sağlık çadırlarında da yüzlerce yaralıyı tedavi etti.

USAR

Afbeelding met buitenshuis, hemel, groot, vliegtuig Automatisch gegenereerde beschrijving65 kişi ve 8 arama köpeği ile deprem bölgesine giden ve 12 insanımız ile bir köpeği enkaz altından canlı çıkaran USAR ekibi, günlük yaşamlarında itfaiyeci, hastabakıcı, doktor, polis ve inşaatçılardan oluşuyor.

GERİ DÖNÜŞLER

Afbeelding met tekst Automatisch gegenereerde beschrijvingHollanda yardım ekiplerinin geri dönüşleri de hararetli oldu. Ekiplerin Hollanda’ya geri dönüşlerinde Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Ebutaleb ve kalabalık Türk grupları çiçeklerle hazır bulundular.

…VE TEŞEKKÜR YEMEĞİ

Hollanda Yardım Kuruluşlarının, deprem sonrasında ortaklaşa başlattıkları bağiş kampanyası sonunda toplanan 110 milyon euro, Hollanda için rekor bir meblağdı. Hollanda kurtarma gruplarının, deprem bölgesinde yaptıkları fedakârlıklar, gönüllerde taht kuracak cinstendi.
Bunlara karşın, bizim devletimiz ve yurttaşlarımız gerekli şükranlıkları gösterdiler ama, birilerine göre bu yetmezdi.
İşte, bu birilerinden biri de, Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nün müdürü Adil Akaltun’du.
Adil Akaltun, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal’a başvurarak durumu arzetti. Büyükelçimiz Ünal, “Ben de Hollandalıların bu fedakârca girişimlerine özel bir teşekkür düşünüyordum” dedi.
Akaltun hemen önerdi: ”Biz Yunus Emre’de bir öğle yemeği verelim, siz de bize katılın.”
Büyükelçinin onayından sonra, Hollanda’dan deprem bölgesine giden iki ekibin tamamına davetiye gönderildi.

Bu davet o kadar memnuniyet vericiydi ki, iki gruptan pek çoğu bu yemeğe katıldı.
Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy ve Lahey Askeri Ataşemiz Ömer Faruk Kılıç’ın da katıldığı yemek öncesinde yapılan konuşmalarda, büyükelçimiz Ünal Ünal teşekkürlerini sunarken, iki grubun başkanları da hissiyatlarını anlattılar.

Afbeelding met tekst, persoon, overdekt, staan Automatisch gegenereerde beschrijvingHediye dağıtımından sonra, kadınlarımızın hazırladıkları leziz yemeklerimiz açık büfe olarak sunuldu. Aslında bir Güney ve Güneydoğu yemeği olan içli köfte çok beğenildi ve kapışıldı. Ama sonradan öğrendiğime göre, içli köfteyi yapan Güneydoğulu deği, Konyalı bir bayandı.

Afbeelding met persoon, person, pak Automatisch gegenereerde beschrijvingYemek sonrasında konuştuğum MEDEVAC’ın Başkanı Moris Schonk, Türkiye’de yaşadıkları facia sonrasının, bu güne kadar görülmüş faciaların en büyüğü olduğunu ve Türk halkının kendilerine gösterdikleri yakınlığı hiç unutamayacaklarını belirtirken, “Ama bize yapılan bus on yemek jestini hiç mi hiç unutmayacağız. Sonsuz teşekkürler” dedi.

Afbeelding met tekst, persoon, poseren Automatisch gegenereerde beschrijving
USAR’ın Başkanı Job Kramer ise şunları anlattı: “Büyükelçiliğinizin, Yunus Emre Enstitüsü ile ortaklaşa düzenledikleri bu jest bizi çok mutlu etti. Türkiye’deki çalışmalarımız sırasında çok zor anlar yaşadık. Ama biz enkaz altından canlı çıkardığımız zaman, gösterilen sevinç ve alkışları hiç unutmayacağız. Şunu mutlulukla söyleyebilirim ki, bizim grubumuz, yinebir Türkiye felaketi sonrasında kurulmuştu. 1999 Yılında yaşanan deprem felaketi sonrası devlet bize bu imkânı tanıdı. Bu nedenle de Türkiye’nin bizde bambaşka bir yeri var. “

KÖPEK MİKA DA VARDI…

Afbeelding met persoon, groep, zoogdier, hond Automatisch gegenereerde beschrijvingDeprem bçlgesine götürülen 8 köpekten biri de Mika’ydı. Teşekkür yemeğine getirilen Mika da menudeki yemeklerden nasibini aldı. Çok kişinin canlı olarak kurtarılmasında rol oynayan Mika, Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal’ın da dikkatini çekti. Büyükelçi Ünal, Mika’yı okşayarak teşekkürlerini sunmuş oldu.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ LAHEY’DE ANILDI

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ LAHEY’DE ANILDI

Büyükelçimiz Selçuk Ünal,
“Akrabalarım da Çanakkale Şehidi” dedi.

Asala’nın şehit ettiği Ahmet Benler de anıldı…

Yavuz NUFEL’in haberi

Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği’nde 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla düzenlenen törende, şehitler ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler anıldı.

Afbeelding met overdekt, vloer, kamer, meerdere Automatisch gegenereerde beschrijving

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Çanakkale şehitleri ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitirenler için Kur’an-ı Kerim okundu ve dua edildi.

Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, burada yaptığı konuşmada, Çanakkale Zaferi’nin dünya tarihine önemli bir dönüm noktası olarak altın harflerle yazıldığını belirterek, “O gün Türk milleti, tüm yokluk ve zorluklara rağmen birlik ve bütünlük içinde düşmana Çanakkale’nin geçilemeyeceğini destansı bir müdafaayla göstermiştir.” dedi.

Çanakkale destanını yazan yüzbinlerce Mehmetçiği, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve tüm komutanları saygı, minnet ve rahmetle andıklarını ifade eden Ünal, “Anneannemin iki dayısı ve eşimin annesinin dedesi de o kahramanlar arasında Çanakkale’de yatmaktadır. Bu nedenle ayrı bir iftihar duyuyoruz. Onlar bizim için şehit olduğu için bugün bu töreni hür bir şekilde yapabiliyoruz.” diyerek herkesi duygulandırdı.

Vatan savunmasında, terörizmle mücadelede ve uluslararası barışı koruma görevleri sırasında şehit olanları da 2002 yılından bu yana 18 Mart’ta andıklarını dile getiren Ünal, şöyle devam etti:

Afbeelding met pak, persoon, gordijn, aangekleed Automatisch gegenereerde beschrijving

“Ayrıca, dünyanın çeşitli şehirlerinde görevleri başında ASALA başta olmak üzere diğer Ermeni terör örgütlerince kahpece katledilen diplomatlarımızın ve 12 Ekim 1979 tarihinde ASALA terör örgütünce Lahey’de şehit edilen dönemin Lahey Büyükelçisi merhum Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler dahil aile bireylerinin aziz hatıraları önünde de bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Ahmet Benler gibi şehitlerimizi unutmuyoruz. Onları unutturmamak asli görevimiz olmalıdır. Zira şehitler ölmez ancak ve sadece unutuldukları zaman ölür. Bizim amacımız, onları her daim yaşatmaktır. Bu uğurda çalışmaya devam edeceğiz.”

Büyükelçi Ünal, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenleri de anarak, “Aradan geçen sürede devletimiz ve milletimiz tek yürek oldu. Bu zor günlerde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın kısa zamanda depremzedeler için topladıkları ve sevk ettikleri yardımlar için seferber olmaları karşısında milletimizin yüce dayanışma duygusunun ve ferasetinin nelere kadir olduğunu bir kez daha gördük. Bu anlamda, Hollanda Türk toplumunun sağladığı katkılar ve uzattıkları yardım eli asla unutulmayacaktır. Hollandalı dostlarımızın sağladıkları yardımlara da içtenlikle teşekkür ediyoruz.” dedi.

Ünal, 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü’ne işaret ederek, bu törenle Mehmet Akif Ersoy’u da andıklarını dile getirdi.

Çanakkale Savaşı’nda Mehmetçiğin içtiği belirtilen üzüm hoşafı suyunun ikram edildiği törende, tarihi anlatan kısa bir video gösterildi.

Ünal, tören sonrası odasında misafir ettiği Hollanda’da görevli Türk medya mensupları ile gündemdeki konuları değerlendirdi.