“YURT DIŞI SEÇİM ÇEVRESİ” VE “YURT DIŞI MİLLETVEKİLLİĞİ” YOK AMA, ANKARA’DA GURBETÇİLERİMİZİ TEMSİL EDEN BAŞARILI PARLAMENTERLERİMİZ VAR: UTKU ÇAKIRÖZER, MUSTAFA YENEROĞLU VE ZAFER SIRAKAYA

“YURT DIŞI SEÇİM ÇEVRESİ” VE “YURT DIŞI MİLLETVEKİLLİĞİ” YOK AMA, ANKARA’DA GURBETÇİLERİMİZİ TEMSİL EDEN BAŞARILI PARLAMENTERLERİMİZ VAR: UTKU ÇAKIRÖZER, MUSTAFA YENEROĞLU VE ZAFER SIRAKAYA

Habere ek:
SIRAKAYA’DAN BAYRAM TATİLİNE GELENLERE KAPIKULE ZİYARETİ…
(En altta)

Verdikleri önergeler ile, yurt dışındaki Türkler’in anavatandaki haklarını koruma altına aldıran, gurbetçi kökenli milletvekillerimizin çoğalmaları için Ankara’ya yeterli baskı yapılmıyor.

İlgi duyanlar için son gelişmeler: Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi (TAKPAS) düzeltildi ve Mavi Kartlıların çocukları Türk vatandaşlığına daha kolay geçecek.

Gurbetçilerin en önemli beklentisi: Suriyeli’ye verilen otomobil hakkının kendilerine de verilmesi

kişi, adam, takım, iç mekan içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturulduZafer Sırakaya        Utku Çakırözer           Mustafa Yeneroğlu

İlhan KARAÇAY derledi:

Türk Devleti’ni yönetenler, yurt dışında yaşayan milyonlarca yurttaşı yok sayarak, ‘Yurt Dışı Seçim Çevresi ve Yurt Dışı Milletvekilliği’ konusunu gündeme getirmiyorlar ve Suriyeliler’e verilen otomobil hakkını gurbetçiye vermiyorlar ama, yine de yurt dışından Türkiye’deki seçimlere katılan ve kazanan üç milletvekili, yurt dışındaki yurttaşlarımızın haklarını savunmak için mücadele ediyorlar.

Yurt dışındaki yurttaşlarımızın, Türkiye’deki seçimlerde seçip seçilebilmeleri için ilk yasa teklifini 2015 yılında veren Mutafa Yeneroğlu, bu konuyla ilgili olarak şöyle demişti: “Bir seçmen kitlesinin en uygun temsili, yine o kitlenin içinden çıkan kişilerle sağlanır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, yurt dışının seçim bölgesi olmaması nedeniyle kendilerini TBMM’de doğrudan temsil edecek milletvekillerine sahip değiller. Yasa teklifinin kabul edilmesi durumunda tesis edilecek yurt dışı seçim çevresiyle birlikte, yurt dışındaki vatandaşlarımızın doğrudan temsilinin önündeki yasal ve yapısal eksikliğin giderilmesi sağlanacaktır.”

MUSTAFA YENEROĞLU

Yeneroğlu: AK Parti eleştirilere kulak vermeli – DW – 12.05.2019

1976 yılında ailesiyle birlikte Almanya’nın Köln şehrine yerleşti. Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1987 yılından itibaren, yurt dışındaki sivil toplum çalışmalarına aktif olarak katıldı. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Yurt Dışı Vatandaşlar Danışma Kurulu Üyeliği ile Ayrımcılık ve Irkçılıkla Mücadele Derneği Kurucu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Perspektif ve Sabah Ülkesi dergilerini yönetti. IGMG Genel Sekreteri olarak görev yaptı. 2015-2017 yılları arasında Göç Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.

Haziran ve Kasım 2015 ile 24 Haziran 2018 Türkiye Milletvekili Genel Seçimlerinde AK Parti İstanbul Milletvekili olarak seçildi.
18 Ağustos 2018’de AK Parti MKYK üyeliğine seçildi.
2017-18 yılları arasında TBMM Anayasa Komisyonu ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu üyeliği görevinde bulundu.
28 Ekim 2019 tarihinde MKYK üyeliğinden, 30 Ekim 2019 tarihinde ise Adalet ve Kalkınma Partisi‘nden istifa etti.
9 Mart 2020 tarihinde Ali Babacan tarafından kurulan Demokrasi ve Atılım Partisi‘nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. TBMM 25., 26. ve 27. Dönem İstanbul Milletvekilidir.

UTKU ÇAKIRÖZER

CHP'li Çakırözer: 15 Temmuz'dan ders çıkarmıyorsunuz

CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer, yurt dışındaki yurttaşlarımızın haklarını savunan konuşmaları ile ünlü bir gurbetçidir. Bakınız, yurt dışındaki yurttaşlarımızın emeklilik konusunda ve diğer konularda Çakırözer neler demişti: “Seçim zamanı verdiğiniz sözler nerede? Önce Ağustos’ta yaptığınız haksızlığı bitirin. Dövizle BES emekliliğin altarnetifi olamaz.”

Utku Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan torba yasada yurtdışında yaşayan Türklerle ilgili düzenlemelerin eksik olduğuna dikkat çekerek, yurtdışında yaşayan Türklerin taleplerinin yer aldığı kapsayıcı, bütünlüklü bir paketin TBMM’den derhal çıkarılmasını istedi. Torbadaki dövizli BES düzenlemesini eleştiren Çakırözer, “Hani yurt dışı seçim bölgesi? Hani Türkiye’deki emeklilik kesilmeden Avrupa’da çalışabilme hakkı? Hani Türk Hava Yolları biletlerinde indirim? Hani Türkiye’de ücretsiz sağlık hizmetleri? Bu talepler neden bu torbaya konulmadı. Gurbetçilerimize reva gördüğünüz ama içinde sağlık sigortası, sosyal güvencesi olmayan dövizle BES emekliliğin alternatifi değildir. Gurbetçiler bizden tasarruf hesabı beklemiyor. Gurbetçiler bizden Ağustos ayındaki ayrımcılığın, haksızlığın kalkmasını ve SGK üzerinden emekliliğe geri dönüş bekliyor” dedi.

AYIPLI KANUNUN GEREKÇESİ BUGÜN ORTAYA ÇIKTI

Gurbetçiye dövizle BES düzenlemesinin, emekliliğin alternatifi olmadığına dikkat çeken Çakırözer, “İçerisinde sağlık sigortası yok, sosyal güvence yok, bunun nesi emeklilik? Daha Ağustos ayında gurbetçilerimizin Türkiye’den borçlanarak emeklilik imkânını neredeyse ortadan kaldırdınız. ‘Gurbetçiler nimet külfet dengesini bozuyor, bunu yaparsak 1 milyar lira kâr ederiz’ mantığıyla yüzbinlerce gurbetçimizi SGK yerine BAĞ-KUR’lu yaptınız.
O emekçilere patron primi ödettiniz. On yıllarca dişinden tırnağından artırıp kazandığı birikimiyle 2 bin, 2 bin 400 lira emekli maaşı almayı hak eden kardeşlerimizi 2 katı prim ödeterek yarısını yani bin, bin 400 lira maaş alır hâle düşürdünüz. Yurt dışındaki vatandaşlarımızı üvey evlat gibi gören o ayıplı kanunun gerekçesi işte bugün ortaya çıkıyor”
 dedi.

SAVURGANLIĞIN GÜVENCESİ GURBETÇİ OLAMAZ

Meclis’te gurbetçiye BES düzenlemesinin nereden çıktığını soran Çakırözer, şöyle konuştu:
“Gurbetçinin önce Türkiye’den emekliliklerini zorlaştırdınız, hatta binlercesini iptal ettiniz, şimdi de diyorsunuz ki: ‘Gönder dövizleri gerisini düşünme’ Nereden çıktı bu dövizli BES? Gurbetçilerin emeklilik hakkı sabote edildikten hemen sonra Maliye Bakanı’nın programında duyduk. Ne diyordu? ‘Finansal sistemdeki risk birikimini azaltmak amacıyla dövizli BES uygulamasına geçilecek.’
Biz daha ülkemizdeki emekçilerin bireysel emeklilik sistemine güvenini sağlayamamışken gurbetçilerimize ‘Olsun, sen euroları gönder.’ diyoruz. Oysa, Türkiye’de fonların durumu ortada, işçilerin İşsizlik Fonu’nda biriken milyarlarca liralık kara gün akçelerini işsizler dışında herkes kullanıyor. Soruyorum: Biz işsizimizin birikimini bile kendisine ulaştıramazken gurbetçimizin döviz fonunun garantisini kim verecek?”

SEÇİM ZAMANI VERİLEN SÖZLERİ HATIRLATTI

AKP’ye yurtdışında yaşayan Türklere seçim zamanı verdiği sözleri de hatırlatan Çakırözer, “Seçim zamanı ülke ülke gezip verdiğiniz sözleri unutmuş olabilirsiniz ama yurt dışında alın teri döken milyonlarca kardeşimiz unutmadı ve bu Meclisten çözüm bekliyorlar” dedi.
Çakırözer, “Yurt dışındaki kardeşlerimizin bizim ayrılmaz bir parçamız olduğunu size hatırlatmak istiyorum. Anadolu’da, hepimizin evinde, sokağında var olan gurbetçiler altmış yıldır en ağır koşullarda emeklerini ortaya koyarak sadece Avrupa’yı değil, vatanımızı da kalkındırdılar; onların hakkı ödenmez. Şimdi, hesapsız kitapsız yönetiminizin, savurganlıklarınızın faturasını bu kardeşlerimize kesemezsiniz. On yıllardır kalpleri vatan sevgisiyle, ay yıldızlı bayrak aşkıyla çarpan bu kardeşlerimizin çoktan hak ettikleri taleplerini el birliğiyle sağlamalıyız. Yapılması gereken, yurt dışındaki vatandaşlarımızın taleplerini böyle torbalarda boğmak değil; kapsayıcı, bütünlüklü paketi derhâl çıkarmaktır” diye konuştu.

ÇAKIRÖZER’İN BAŞARILI YAŞAMI

Utku Çakırözer, bir gurbetçi çocuğu olarak 1970 yılında Eskişehir’de doğdu.
Eskişehir Anadolu Lisesi‘nden mezuniyetinin ardından, Bilkent Üniversitesi‘nde mühendislik alanında lisans ve siyaset bilimi alanında yüksek lisans dereceleri sahibi oldu.

ABD’de Maryland Üniversitesi Phillip Merrill Gazetecilik Okulu‘nda bir yıl interaktif gazetecilik eğitimi aldı.
Gazeteciliğe 1994 yılında Cumhuriyet Gazetesi‘nde stajyer olarak adım attı. Kanal 6 ve TRT‘deki görevlerinin ardından 1996’da girdiği Milliyet‘te sırasıyla siyaset, savunma ve dış politika alanlarında muhabirlik yaptı.

ABD’de 2008-2009 tarihlerinde Los Angeles Times Gazetesi ve Washington Post Gazetelerinde deneyim kazandı. Ağustos 2009’da Akşam Gazetesi‘nin Ankara Temsilcisi olan Çakırözer, 2010 yılı Nisan ayında Cumhuriyet Gazetesi‘ne geçerek Ankara Temsilciliği görevini üstlendi.
Eylül 2014 – Şubat 2015 tarihleri arasında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüttü.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazi Üniversitesi iletişim Fakültesi ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı‘nda gazetecilik alanında dersler verdi.
2006’da Çağdaş Gazeteciler Derneği Gazetecilik Ödülü, 2007’de Nezih Demirkent Gazetecilik Ödülüne layık görülen Utku Çakırözer, Uluslararası alanda da 2008 Daniel Pearl Basın Bursu ve 2009 Humphrey Bursu sahibidir.
Çakırözer ayrıca 2012 yılı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Gazetecilik ödülünün de sahibidir. Çakırözer, Alev Sibel Toral ile evlidir.

 ZAFER SIRAKAYA

Zafer Sırakaya: “Otomatik Finansal Bilgi Paylaşımı konusunda dolandırılmayın! – Dogus.nl1974 yılında Almanya’nın Herne şehrinde doğdu.
İlkokulu Almanya’da bitirdikten sonra, Bursa’da İmam – Hatip Lisesi Ortaokulunu ve Yıldırım Beyazıt Lisesini tamamladı. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi.Yüksek Lisansını Londra University of Wales’de İşletme Yönetimi bölümünde tamamladı.

Kurucu üyesi olduğu Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) Genel Koordinatörlüğü, Genel Başkanlığı, Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yaptı. MÜSİAD Kuzey Ren – Vestfalya Yönetim Kurulu Üyeliği, Avrupa Tokatlılar Yardımlaşma Derneği Başkanlığı, Türk Alman Liberaller Birliği Başkan Yardımcılığı, Almanya Divanı Kurucu Üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürüttü. AK PARTİ Brüksel Temsilciliğinde başkanlık yaptı. Avrupa Parlamentosunda AK PARTİ’nin üyesi olduğu Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformistler İttifakının (AECR) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı vazifelerinde bulundu.

24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti İstanbul Milletvekilli seçildi. Aynı zamanda 21 Eylül 2018’den bu yana AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı görevini yürütmektedir.

Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilen Sırakaya, evli ve 3 çocuk babasıdır.

İKİ ÖNEMLİ ÖNERGE

Mavi Kartlılar Kütüğüne Kayıtlı Çocukların Türk Vatandaşlığına Geçişteki Şartlar Kolaylaştırıldı:

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili  Zafer Sırakaya’nın yurt dışındaki vatandaşlarımızı ilgilendiren iki düzenlemenin daha hizmete sunulması ile ilgili açıklaması şöyle:

📌 Sizlerden gelen talep ve istekler doğrultusunda İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile yaptığımız görüşmeler neticesinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe giren uygulamalar şöyle;

📌2019 yılından önce anne ve babası Türk vatandaşlığından çıktığı için re’sen vatandaşlığı kaybeden çocukların Türk vatandaşlığını tekrar kazanabilmeleri için anne ve babadan birinin başvurusu (diğer ebeveynin muvafakatnamesi) yeterli olacak

📌Anne ve babası Türk vatandaşlığından çıkmış Mavi Kartlıların 2019 yılı sonrası yurtdışında doğan çocuklarının Türk Vatandaşlığını kazanabilmeleri için anne ve babadan birinin başvurusu (diğer ebeveynin muvafakatnamesi) yeterli olacak.

📌Mavi kartlı ebeveynlerin 18 yaşından büyük olan çocuklarının vatandaşlığı kazanabilmesi için bireysel başvuruları yeterli olacak ve başvuruda ikamet şartı aranmayacak.

📌Ayrıca Türk vatandaşlığı için “ergin olma”  ve “Türkiye’de 5 yıl geçerli ikamet izni” şartı da kaldırıldı.

SIRAKAYA’DAN İKİNCİ ÖENERGE: TAPU KADASTRO PAYLAŞIM SİSTEMİ (TAKPAS)

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya bu konuda yaptığı açıklamada; “Yürüttüğümüz görüşmeler neticesinde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bilgilerini güvence altına almak adına TAKPAS (Tapu, Kadastro Paylaşım Sistemi)’ne avukat ve değerleme uzmanlarının erişiminin belli şartlara bağlanmasıyla ilgili yönetmelik Resmî Gazete’de yayınlandı.

kişi, adam, takım, duvar içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Artık TAKPAS’a avukatlar yazılı bir belgeyle erişim sağlayabilecekler. Avukatlar müvekkillerinin çek, senet alacak belgesi, kira kontratı, icra takip yazısı gibi belgelerin tarih ve sayısını TAKPAS’a yükleyip elektronik imza ile imzaladıktan sonra ilgili verilere erişebilecek.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Bir diğer önemli düzenleme de değerlendirme uzmanlarıyla ilgili yeni genelgeyle değerleme uzmanları bundan sonra taşınmaz sahibinden yetki veya onay aldıktan sonra TAKPAS’a erişim sağlayabileceklerdir. Sözümüzü tuttuk, verileriniz artık daha güvende’’ dedi

Yeni yönetmeliğe göre tapu ve kadastro bilgilerinin yetkisi olmayan kişilerin eline geçmesi riskine karşı, bilgilerin kime ait olduğunun tespit edilmesini zorlaştıracak şekilde tedbir uygulanacak. Bilgiler üzerinde kısmi kimliksizleştirme veya maskeleme yapılabilecek. Tapu ve Kadastro Paylaşım Sisteminde (TAKPAS) kurum ve kişilerin almaya yetkili olduğu bilgiler paylaşılacak ve yetki dahilinde olmayan bilgilerin paylaşımı engellenecek. Elektronik ortamda yapılan işlemler ile ilgili fiziki bir belge de üretilmeyecek. Kararın detayları tek tek açıklandı. Tapu ile ilgili son gelişmeler…

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı! Resmen değişti, zorunlu olacak...

Tapu sistemi ile ilgili flaş değişiklik kararı!
Veri erişim talebi kapsamında elde edilen bilginin yetkisiz kişilerin eline geçmesi hâlinde kime ait olduğunun tespit edilmesini zorlaştıracak şekilde gerekli görülen bilgiler üzerinde kısmî kimliksizleştirme veya maskeleme tedbirleri uygulanacak.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından, ‘Tapu ve Kadastro Verilerinin İşlenmesi ve Elektronik Ortamda Yapılacak İşlemler Hakkında Yönetmelik’ bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yönetmeliğe göre, Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemindeki (TAKPAS) veriler, taşınmazın gerçek ve tüzel kişiyle ilişkilendirilmesi ve üzerindeki hakların gösterilmesine ilişkin bilgileri içeriyor. Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerindeki kayıtlar, her bir birim için, sicillerin elektronik ortamda tutulmaya başlandığı tarihte aktif olan ve bu tarihten sonra oluşan bilgileri içeriyor.

ZORUNLU OLACAK

TAKPAS’tan faydalanan kişi veya kurumların yani alıcıların veri talebi oluşturması ve sorgulama yapabilmesi için Genel Müdürlük ile protokol yapması ya da elektronik kabul beyanı zorunlu olacak. Zorunlu haller veya protokolde belirtilen özel haller dışında güvenli ve kesintisiz bir hizmet sunulması esas olacak.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

YALNIZCA ÇEVRİMİÇİ OLARAK PAYLAŞILACAK

Genel Müdürlük tarafından merkezi veri tabanında tutulan veriler, alıcı ile yalnızca çevrimiçi olarak paylaşılacak. Paylaşılacak veriler, alıcının veri kullanım amacı ve yasal dayanağı göz önünde bulundurularak belirlenecek. Alıcı, Genel Müdürlük ile imzalanan protokol uyarınca işleme konu kişilerin bilgilerini alabilecek. Söz konusu kişilerin verileri, kullanım amacı tanımlanmış faaliyetin yerine getirilmesi dışında başka hiçbir amaçla kullanılmayacak.

ALICI, ALDIĞI VERİLERİN GİZLİLİĞİNİ SAĞLAMAKLA YÜKÜMLÜ OLACAK

Kadastro verileri için arşiv onaylı olması kaydıyla Genel Müdürlük merkezi veri tabanından elde edilen veriler aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, veri erişim talebi kapsamında elde edilen bilginin yetkisiz kişilerin eline geçmesi halinde kime ait olduğunun tespit edilmesini zorlaştıracak şekilde, bilgiler üzerinde kısmi kimliksizleştirme veya maskeleme tedbirlerini uygulayacak.

Bilgi sisteminden faydalan kişi ve kurumlar yani alıcıların, verilerin çıktılarında alıcı adı, varsa alt kullanıcı adı, tarih ve saat bilgisi yer alacak. Alıcı, aldığı verilerin gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak. Bu verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesi ve erişilmesini önlemek ve muhafazasını sağlamak amacıyla her türlü idari ve teknik tedbirleri alacak.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

VERİLERİNE ERİŞİMİ PROTOKOL DÜZENLENEREK BELİRLENEBİLECEK

TAKPAS’ta kurum ve kişilerin almaya yetkili olduğu bilgiler paylaşılacak. Kurumlar ve kişilerle yetkisi dahilinde olmayan bilgilerin paylaşılması engellenecek.

Mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları, icra ve iflas müdürlükleri ile kamu kurum ve kuruluşların, görevleriyle ilgili taşınmaz verilerine erişimi protokol düzenlenerek belirlenebilecek.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile taşınmaza ilişkin konularda faaliyet gösteren tüzel kişiler kendi işleriyle sınırlı olmak üzere düzenlenecek protokol kapsamında gerekli verilere erişebilecek.

Taşınmaz malikleri ile taşınmaz üzerinde hak sahibi olanlar, taşınmazları hakkında elektronik kabul beyanına ilişkin verileri edinebilecek. Taşınmazın tanımlayıcı bilgileri ile taşınmaza yönelik hak ve kısıtlamalar herkes tarafından elektronik kabul beyanı ile sorgulanabilecek.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILAN İŞLEMLERE İLİŞKİN FİZİKİ BELGE ÜRETİLMEYECEK

Tapu siciline yönelik her türlü tescil, şerh, beyan, terkin taleplerinde, TAKPAS’tan erişilen taşınmaz ada, parsel ve varsa bağımsız bölüm bilgilerinin yanında, gerçek kişilerde kimlik numarası/yabancı kimlik numarası, ad, soyad, baba adı gibi kimlik bilgileri, tüzel kişilerde ise MERSİS numarası/vergi numarası ile tüzel kişi tanımlayıcı bilgisinin de protokol yapılan kurumlarca taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğüne sunulması gerekli olacak. Aksi halde söz konusu talepler reddedilecek.

Elektronik ortamda yapılan işlemlerde, gerekli kontroller internet servisleri tarafından yapılarak işlemin yevmiye numarası TAKBİS tarafından üretilecek. İşlemin türüne göre elektronik ortamda tescil veya terkin işlemi TAKBİS tarafından yapılacak. İşlemin hatalı olarak yapıldığının fark edilmesi durumunda tapu müdürlüğünce resen tesis veya terkine yönelik gerekli düzeltme işlemi yapılarak başvuru sahibine bilgi verilecek.

Elektronik ortamda yapılan işlemlere ilişkin fiziki belge üretilemeyecek. İşlemin sonuç yazıları servisleri kullanılarak işlemin tarafınca sorgulanmak sureti ile elde edilecek.

Elektronik ortamda yapılan işlem sonucunda, işlemin tarafı dışındaki diğer kurumlara mevzuatı uyarınca bildirimde bulunulması gereken hallerde, işlemin tarafı olmayan kurum tarafından internet servisleri kullanılarak gerekli sorgulama yapılacak. Genel Müdürlükçe işlemin tarafı olan Kurum ile mevzuatı uyarınca bildirim yapılması gereken işlemin tarafı olmayan kurumlara ayrıca bildirimde bulunulmayacak.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

YAZILI YA DA ELEKTRONİK ORTAMDA TALEPTE BULUNACAKLAR

TAKPAS’tan yararlanmak isteyen kişi ve kurumlar, Genel Müdürlüğe yazılı olarak veya elektronik ortamda talepte bulunacak.

Başvuruda, talep edilen verilerin kullanılma amacının açık, net ve somut olması, alıcının verileri almasına esas olan yasal dayanağın belirtilmesi ve Genel Müdürlük tarafından talep edilen bu Yönetmeliğin ekinde yer alan belgelerin ve güvenlik taahhütnamesinin gönderilmesi zorunlu olacak. Yasal dayanağın belirtilmemesi halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın talep reddedilecek.

ALICI YALNIZCA SINIRLI OLARAK TAŞINMAZ BİLGİLERİNE ERİŞEBİLECEK

Genel Müdürlükçe protokol yapılan alıcı, gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası/yabancı kimlik numarası, tüzel kişilerde ise vergi kimlik numarası/MERSİS numarası ile sorgulama yapabilecek.

Bununla birlikte mevzuattan kaynaklanan görevlerini yerine getirmek amacı ile taşınmaz tanımlayıcı bilgileri ile tekil taşınmaz ve mülkiyet sorgulaması yapması gereken kurumların talepleri Genel Müdürlük Veri Paylaşımı Üst Komisyonunca karara bağlanacak.

Alıcı, yalnızca talep esnasında belirtilen amaç ve hukuki gerekçeyle sınırlı olarak taşınmaz bilgilerine erişebilecek. Mevzuattan kaynaklanan görevlerini yerine getirmesi amacı ile toplu veriye ihtiyacı olduğu Genel Müdürlük Veri Paylaşımı Üst Komisyonunca karara bağlanmış olan kurumların münferit toplu veri talepleri Genel Müdürlük ilgili birimince veri talebinin dayanağı kontrol edilerek değerlendirilecek.

Yabancı uyruklu kişilerin ve yabancı sermayeli şirketlerin verilerinin paylaşılmasında bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar geçerli olacak. Yabancı uyruklu kişilere ilişkin sorgulama kriterleri protokollerde ayrıca belirlenebilecek.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

KİŞİSEL VERİ GÜVENLİĞİ REHBERİ ESAS ALINACAK

Teknik ve idari tedbirlerin alınmasında, Kişisel Verileri Koruma Kurumunca hazırlanan Kişisel Veri Güvenliği Rehberi esas alınacak.

Genel Müdürlük, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini ve erişilmesini önlemek ile muhafazasını sağlamak amacıyla her türlü idari ve teknik güvenlik tedbirlerini alacak, kurum ve kişi kullanıcılarının da bu tedbirleri almasını takip edecek ve denetleyecek.​​​​​​​

İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde veri sorumlusu tarafından ilgilisine ve Kişisel Verileri Koruma Kuruluna yapılacak bildirimde 6698 sayılı Kanun hükümleri ile Kişisel Verileri Koruma Kurulunun bu hususa ilişkin düzenleyici işlemleri esas alınacak.

TAPUDA RİSKLERİ ORTADAN KALDIRAN UYGULAMA

Öte yandan son dönemde ev, arsa, tarla, işyeri olmak üzere alım satımda hareketlilik yaşanıyor. Buna bağlı olarak dolandırıcılar da harekete geçmiş durumda. Çok fazla vatandaş kaporayı alıp ortadan kaybolan, sahte para veren, parayı aldıktan sonra tapu dairesine gelmeyen kişiler nedeniyle mağduriyet yaşıyor. Tapu dairesinden çıkıp parayı hırsızlara kaptıranlar da var.

Dolandırıcılık veya hırsızlık gibi durumları önlemek, mülkiyet hakkı ve alım satım bedelinin el değiştirmesi sırasında alıcı ile satıcının karşılaştığı olumsuzlukları engellemek amacıyla alıcı ve satıcıyı teknolojinin de desteğiyle güvenli bir ortamda buluşturan uygulamalar bulunuyor. Gayrimenkul ile satış bedelinin eş zamanlı olarak el değiştirmesini sağlayan uygulamalar sayesinde, nakit taşıma riski, paranın gelmemesi ya da tapunun devredilmemesi riskleri ortadan kalkıyor.

Bu kapsamda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) ve Takasbank işbirliği ile hayata geçirilen Taputakas, 2015 yılından beri hizmet veriyor. Son 2 yıldır benzer sistemleri uygulayan bankaların sayısı hızla artıyor. Emlak Katılım, TKGM ile protokol imzalayarak 2020 yılı sonunda ‘Tapu Güvenilir Hesap’ uygulamasını hizmete sundu. 2021 yılında Albaraka Türk ile 2022 başında da Ziraat Bankası ‘Tapu Güvenilir Hesap’ uygulamasını devreye aldı.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

SİSTEM HAKKINDA MERAK EDİLENLER

Uygulamaları kullananlar bloke çek veya noter masraflarından kurtularak 70 lira ücretle alım-satış işlemini gerçekleştirebiliyor. Ücreti iki taraf da ödüyor. Toplam maliyet 140 lira oluyor. İşlem iptal edilirse 70 liralık bedel iade edilmiyor.

Tapu tescil işlemi gerçekleşmediği sürece tarafların iptal başlatması ve onayı ile iptal gerçekleştirilir.

Satış bedeli ile tapuda yapılan satış tutarı kontrolü bulunmuyor. Satış bedelinin istenilen kadar kısmı sistem üzerinden gönderilebilir.

Satış bedeli tapu tarafından tescil işlemi yapıldıktan sonra dakikalar içinde satıcının hesabına aktarılıyor.

Vekalet ile tapuda işlem gerçekleştirilse dahi sisteme satıcıya ait hesap tanımlaması zorunlu. Satış bedeli sadece satıcı hesabına gönderiliyor.

Tapu sistemi ile ilgili son dakika kararı Resmen değişti, zorunlu olacak...

GAYRİMENKUL SATIŞLARI NOTERLİKLERDEN DE YAPILABİLECEK

Meclise sunulan yargı paketiyle gayrimenkul satışlarının noterliklerden de yapılmasının yolu açılıyor. Kanun teklifinde yer alan düzenlemeye göre; noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine başvuru belgesi düzenleyecek, taşınmaz üzerindeki her türlü kısıtlamayı ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer kanunlarda yer alan sınırlamaları dikkate alacak.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler, tapu bilişim sistemi aracılığı ile noterlerle paylaşılacak. Taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması durumunda ilgili tapu müdürlüğünden eksik olan konular sistem üzerinden talep edilecek ve eksiklikler tapu müdürlüğünce giderilerek sisteme aktarılacak.

NOTER ÜCRETİ 500 LİRADAN AZ VE 4 BİN LİRADAN FAZLA OLAMAYACAK

Kanun teklifine göre, noter ücreti taşınmazın değerine göre 500 liradan az ve 4 bin liradan fazla olamayacak. Bu miktarlar, yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Noterler tarafından yapılacak taşınmaz satış sözleşmelerinde sadece tapu harcı alınacak, bu işlemler için ayrıca noter harcı alınmayacak. Taşınmaz satış sözleşmeleri damga vergisinden ve bu işlemlere ilişkin düzenlenen kağıtlar değerli kağıt bedellerinden istisna olacak.

EN ÖNEMLİ İSTEK

Suriyeliler'e geçici Türk plakası veriliyor - Haber 7 GÜNCEL
Bir Suriyeli, kendilerine özel olarak verilen otomobil plakasını yerleştiriyor.

Yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın en önemli isteklerinden biri de, Suriyeliler’e verilmiş olan otomobil hakkının, kendilerine de verilmesi.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Suriyeli’ye ithal hakkı ve plaka verilirken, kendilerine sadece iki yıllık bir serbesti verilen, özellikle yurt dışındaki yaşlı yurttaşlarımız, iki yıl sonundaki 185 günlük zorunlu çıkışın, kendileri için büyük bir külfet olduğunu belirtiyorlar ve bu hakkın kendilerine de verilmesinin özlemini çekiyorlar.

Habere ek:

SIRAKAYA’DAN BAYRAM TATİLİNE GELENLERE KAPIKULE ZİYARETİ…

TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili  Zafer Sırakaya’nın  Kapıkule gümrük kapısına yaptığı ziyaret ve ilgili açıklaması:

Avrupalı Türk kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın bayram izinlerini ve senelik tatillerini Anavatanlarında geçirmek için araçlarıyla Türkiye`ye giriş yapıkları Kapıkule Sınır kapımızda aşığı oldukları Türkiyelerine kavuşurken yaşadıkları heyecana ortak olmak ve “Memleketinize hoş geldiniz” deyip kurban bayramlarını kutlamak adına her yıl olduğu gibi Kapıkule Sınır Kapımızı ziyaret ettik.

Vatan, millet ve bayrak aşığı Avrupalı Türk kardeşlerimizin ülkelerine geliş yolunda her hangi bir sorunla karşılaşmamaları ve sahibi oldukları anavatanlarına sınır kapılarımızdan girişlerde işlerinin daha kolay yürümesi adına tüm çalışma ve planlamalarımızı tamamlayarak Kapıkule`de incelemelerde bulunmak için Edirne`deyiz.

Aldığımız tedbirler ve SILA YOLU olarak tabir ettiğimiz güzergahta yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız izin döneminin başlamasıyla birlikte başta Kapıkule olmak üzere, İpsala ve Hamzabeyli sınır kapılarımızdan yoğun şekilde ülkelerine giriş yapmaktalar.

İçişleri Bakanlığımız, Edirne Valiliğimiz, Ticaret, Kültür ve Turizm Bakanlığımız, YTB ve Dışişleri Bakanlığımızla; Başkanlığını yürüttüğüm TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyonumuz yurtdışından gelen vatandaşlarımızın tüm güzergah boyunda ve sınır girişlerinde rahat edebilmeleri için tüm hazırlıkları tamamlamış ve şu anda yoğun bir şekilde devam eden süreci an ve an takip etmekteler.

Edirne`de valimiz Hüseyin Kürşat Kırbıyık`ı ziyaret ederek Kapıkule`de alınan tedbirlerle ilgili bilgi aldık. Kendisi ile birlikte Kapıkule Sınır Kapısı’nda alınan tedbirleri yerinde inceleyip Anavatanlarına kavuşan vatandaşlarımızın heyecanlarına ortak olduk.

Avrupa’dan gelen vatandaşlarımıza Kapıkule’de oluşturduğu dinlenme noktasında; ikramlar, aktiviteler ve çocuklara oyun alanları gibi pek çok hizmet veren YTB`ye ve vefakar çalışanlarına Avrupalı Türk kardeşlerimiz adına teşekkür ediyorum.

Avrupa’dan Karayolu ile Türkiye’ye gelen vatandaşlarımızı ve misafirlerimizi Kapıkule’de karşılayan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) ve Hasene Derneği`nin standlarını ziyaret ederek özverili çalışmaları için teşekkür ettik.

Saygılarımla.
Zafer Sırakaya
AK Parti İstanbul Milletvekili
TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyonu Başkanı

 

‘HOLLANDA’YA GÖÇ’ KONULU FOTOĞRAF SERGİSİ UTRECHT’TE AÇILDI…

‘HOLLANDA’YA GÖÇ’ KONULU FOTOĞRAF SERGİSİ UTRECHT’TE AÇILDI…

Belediye Başkanı Sharon Dijksma’nın ev sahipliğinde açılan sergiye Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, 6 ülkenin diplomatları, milletvekilleri ve siyasetçiler katıldı.

17 Ekim’e kadar açık kalacak olan sergide, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’ya gelmiş ve kalkınmada büyük rol oynamış, birinci nesil işçilerin fotoğrafları ve hayat hikâyeleri yer alıyor.

Daha önce, Türkiye ve Hollanda’nın çeşitli kentlerinde ‘Gurbette’ sergilerini açan Atlas Kültür Merkezi, bu kez İtalyan, İspanyol, Yugoslav, Türk, Faslı ve Yunan işçilerinin fotoğraflarını sergiliyor.

bagaj, açık hava, kişi, çanta içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

çayır, açık hava, yel değirmeni, açık hava nesnesi içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
İlhan KARAÇAY’ın haberi:


UTRECHT,- Daha önceleri Türkiye ve Hollanda’nın çeşitli kentlerinde, ‘Gurbette’ adlı fotoğraf sergileriyle, Türk işçilerini tanıtan Atlas Kültür Merkezi, şimdi de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu ülkeye gelerek, kalkınmada büyük rol oynayan diğer ülke insanlarının da fotoğrafları ile yeni bir sergi açtı.

kişi, açık hava içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma’nın ev sahipliğindeki açılışa Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, 6 ülkenin diplomatları, milletvekilleri ve siyasetçiler katıldı.

17 Ekim’e kadar açık kalacak olan sergide, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’ya gelmiş ve kalkınmada büyük rol oynamış, birinci nesil işçilerin fotoğrafları ve hayat hikâyeleri yer alıyor.
metin, kişi içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Ayrıca, organizasyonun mimarı olan Şahin Yıldırım, Hollanda’nın kalkınmasında büyük rol oynayan İtalyanlar (1960), İspanyollar (1961), Türkler (1964), Yunanlılar (1966) Faslılar (1969) ve Yugoslavlar (1970)’dan oluşan birinci nesilden insanların anısına bir anıtın da, bu yıl içinde yine Utrecht’te kurulacağını belirtti.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Sergiye ev sahipliği yapan Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, “Göçmen tarihi, Hollanda tarihinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. 1960’lı yıllarda buraya işçi olarak gelen insanların, şimdi toplumun her yerinde temsil ediliyor olması bizim için kıvançtır. Kültürel çalışmaları sayesinde farklı toplumları ve görüşleri yan yana getirdiği için emek sarf eden Atlas Kültür Merkezi çalışanlarına, gönüllülerine ve yöneticilerine şükranlarımı sunarım. Bu tür çalışmaların yapılması bizi bir birimize kaynastırır, ön yargılarımızı kırar ve ayrışmaları önler.” dedi.

kişi, bina, açık hava, kaldırım içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Açılışa katılan Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan ise, “Hollanda’da yaklaşık 500 bini aşkın bir Türk topluluğu bulunmaktadır. Yaklaşık 25 bin küçük ve orta ölçekli işverenlerimizle bu toplumun bir parçasıyız. Zamanında ‘işçi, göçmen ve yabancı’ terimlerinin yerini, artık ‘Hollandalı Türkler’ almalıdır.” diye konuştu.

kişi, açık hava içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

İtalyan Büyükelçiliği adına konuşan Maria Pia Bianconi, “İtalyan ve Hollanda tarihi büyük bir geçmişe dayanmaktadır. İtalyanlar 2000 yıl önce Hollanda’yı ele geçirmişlerdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İtalya’dan Hollanda’ya geçici işçi akımı başlamıştı. İtalya ve Hollanda ilişkileri, tarihte olduğu gibi şu anda da siyasi, ekonomik, kültürel bağlamda güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bugün burada Hollanda’ya Göç ve Fotoğraf Sergisin’de de, İtalyanlar’ın hikâyesini okuduğumuz zaman bunu görebiliyoruz.” dedi.

Fas’ın Utrecht Başkonsolusu Nabila Azougrah ise, “Hollanda’da çok yönlü ve kucaklayıcı kültürel faaliyetlere her zaman ihtiyacımız var. Bu sergi, sadece toplumları değil, ayrıca ülke temsilcileri arasında da köprü vazifesi görüyor. Sergideki hikyelerê baktığınız zaman, insana değer verildiğini görüyorsunuz. Atlas Kültür Merkezi’nin bu çalışmanın çok değerli olduğu görüyoruz.Bu konulardaki başarıların devamını diliyorum.” dedi.

kişi içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Hollanda’nın tanınmış violisti Eddi Solomun müziği eşliğinde misafirlere ikramda bulunulan ve program sonunda, birinci nesilden bir kaç kişi ile söyleşiler yapıldı. Duygu dolu anların yaşandığı ve bazı katılımcıların göz yaslarını tutamadığı söyleşilerden bazıları şöyle:

Necati: “54 yıldır Hollanda’dayım ve hiç bir zaman kendimi böylesi farklı duygular içinde hissetmemiştim. Bizim hayat hikâyemizi unutmayan, bunu arşivleyen ve yeni nesillere aktarılmasında büyük emek sarf eden yöneticilere çok teşekkür ederim.”

Ries: “Ben 1960 yılından bu yana Utrecht şehtinde yaşıyorum. Hollanda’da etnik azınlıkların yaşadıkları zorlukları, güzellikleri ve acılarına yakından şahitlik ettim. Geçmişten, geleceğe doğru Hollanda’daki ortak tarihimizi ele aldıkları için Atlas Kültür Merkezi’ne minnettarım.”

Hollanda’ya Göç ve Fotoğraf Sergisi 17 Ekim’e kadar Utrecht tren istasyonu yanında ziyaretcilerini bekliyor.

Not: Atlas Kültür Merkezi, 2024 yılına doğru giderken, Türklerin Hollanda’ya göçünün 60’ıncı yılı çerçevesinde, ‘Gurbette’ adında bir sergi çalışmasını sürdürüyor. Merkez’in, bu çerçevede bir çok üniversite ve kurumla görüşmeleri devam ediyor. Bu çalışmaya katkıda bulunmak isteyenler info@atlascultureelcentrum.nl mail adresi ile, başvuruda bulunabilirler.

ATLAS KÜLTÜR MERKEZİ’Nİ TANIYALIM:

Başarılı bir şekilde geçen organizasyonların baş mimarı olan, Atlas Kültür Merkezi’nin kurucusu ve Başkanı olan Şahin Yıldırım, bu güne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını şöyle dile getiriyor:

“Atlas Kültür Merkezi, 2011 yılında Hollanda’nın Den Haağ şehrinde oturan ikinci nesilden bir grup Türk’ün girişimiyle çalışmalarını başlatılmış ve 2014 yılında Hollanda yasalarına göre kurulmuştur. Atlas Kültür Merkezi’nin amacı, birinci nesil Türk, Faslı , İtalyan, İspanyol ve Yunan işçilerin hayat hikâyelerini ve burada yaşadıkları yarım asırlık tarihi, araştırmak, muhafaza etmek ve oluşan kollektif tarihimizi gelecek nesillere aktarmaktır. Atlas Kültür Merkezi ayrıca, Hollanda genelinde eğitim programları, konferanslar, resim sergileri ve film günleri düzenleyerek farklı etnik guruplar arasında kaynaşmayı sağlıyor ve bu alanda farkındalık oluşturuyor.

Daha önce Atlas Kültür Merkezi olarak desteklediğimiz ve gerçekleştirdiğimiz bazı projeler şöyle:

Atlas Kültür Merkezi 2012 yılında Hollanda-Türkiye ilişkilerinin 400’üncü yılı çerçevesinde aktif rol oynayarak ‘Prins en Pasja’ sergisine ve Hollanda-Türkiye ilişkilerine katkı sunmuştur.

metin, kişi, iç mekan içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Bunun yanı sıra, 2014 yılında Hollanda’ya göç eden birinci nesil Türkler ile alakalı ilk defa çok kapsamlı bir araştırma yaparak ’50 jaar, 50 verhalen’ (50 Yıl 50 Hikâye) adlı eser yayımladı ve fotoğraf sergisi, konferanslar ve edebiyat günleri düzenledi. 2019 yılından itibaren ise Marmara Üniversitesi ortaklığıyla ‘Gurbette’ adlı bir sergi hazırladı ve bu sergi İstanbul, Ankara, Bursa, Trabzon illerinde kültür, tarih ve sanat severlerle buluşturuldu.

metin, gazete içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Atlas Kültür Merkezi 2019-2022 yıllarında ‘Karma evlilikler’ projesi ile, farklı kültürden evlenen çiftlerin karşılaştığı sorunlarını, geleceğe dair endişelerini, çocuk pedagojisi ve eğitimi ve kişiler ile ilgili önyargıları üzerinde bir araştırma yaptı.

Atlas Kültür Merkezi şu anda farklı üniversiteler ile çalışmalar yapıyor ve yüksek lisans ve doktora üzerine tez hazırlığında olan öğrencilere destek oluyor.

Ayrıca okullarda eğitim programları, konferanslar, edebiyat günleri, müzik ve eğlence programları yanı sıra, Utrecht Üniversitesi ile birlikte göçmenlerin, özelde Utrecht şehrine ve genelde Hollanda’ya yaptıkları katkılar üzerine bir araştırma yapılacak ve 2022 yılının sonunda da diğer göçmen gurupları ile birlikte bir göçmen anıtının açılışı yapılacak

Göç süreci farklı etnik, inanç ve düşünceye sahip olan insanları Hollanda’da birleştirdi, sıla artık vatan oldu ve bu da kalıcı, uyumlu, barışçı bir ortak hayatın kurulmasının yolunu açmıştır.
2036 yılına kadar Hollanda nüfusun 19 milyonu geçeceğini öngören Hollanda İstatik Kurumu, nüfusunun %29’unun farklı ırk ve etnik guruplardan oluşacağını tahmin ediyor. Özellikle Amsterdam, Rotterdam, Den Haağ ve Utrecht şehrinde şu anda azıklık etnik gurupların nüfusunun çoğunluğu oluşturduğunu göz onunda bulundurduğumuzda, Atlas Kültür Merkezinin öneminin bu farklı etnik azınlıklar arasında ve devlet kurumları arasındaki önemi daha net anlaşılmaktadır.”

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ TÜSİAD’IN, HOLLANDA KOLU, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ EKONOMİK/SİYASİ İLİŞKİLERİMİZİN GÜÇLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLIYOR.

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ TÜSİAD’IN, HOLLANDA KOLU, İKİ ÜLKE ARASINDAKİ EKONOMİK/SİYASİ İLİŞKİLERİMİZİN GÜÇLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLIYOR.

Bir süre önce kurulmuş olan, ‘Hollanda Görev Gücü’nün Amsterdam’daki toplantısı büyük ilgi gördü.

Hollanda ile olan kurumsal ilişkileri ve bu ülkeye yönelik etkinlikleri sistemli ve sürdürülebilir bir şekilde koordine edecek olan Görev Gücü, Hollanda’daki muadil kuruluşlar VNO-NCW gibi çeşitli kurum ve paydaşlar vasıtasıyla Türk ve Hollanda iş dünyası temsilcileri arasındaki işbirliğinin artırılması hedefiyle faaliyetler yürütecek.

iç mekan, kişi, insanlar, grup içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

İlhan KARAÇAY’ın haberi:

Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş insanlarının 1971 yılında kurduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ (TÜSİAD), İstanbul’daki merkezi, Ankara, Brüksel, Washington, Berlin, Londra ve Paris’teki temsilciliklerden sonra, Amsterdam’da kurulan ‘Hollanda Görev Gücü’ kanalıyla, Hollanda ile olan kurumsal ilişkileri ve bu ülkeye yönelik etkinlikleri sistemli ve sürdürülebilir bir şekilde koordine edecektir. Öncelikle Hollanda’daki muadil kuruluşlar VNO-NCW olmak üzere, çeşitli kurum ve paydaşlar vasıtasıyla Türk ve Hollanda iş dünyası temsilcileri arasındaki işbirliğinin arttırılması hedefiyle faaliyetler yürütecek olan ‘Hollanda görev Gücü’nün hedefleri şöyle belirlenmiştir:

  • Türkiye ve Hollanda arasındaki ikili ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla toplantılar/etkinlikler düzenlemek,

  • TÜSİAD’ın Hollanda’daki muadil kuruluşu ve ilgili paydaşlar ile biraraya gelmek suretiyle iki ülke arasındaki iş ilişkilerini / işbirliklerini güçlendirmek,

  • İlgili paydaşlarla olan diyaloglarda, Türk iş dünyası ve Türkiye’deki iş yapma ortamı ile ilgili bilgiler paylaşmak; Türkiye’nin AB üyeliği ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecini vurgulamak,

  • Hollanda’nın teknoloji gibi katma değeri yüksek iş alanlarında ve Afrika ve Doğu Asya gibi diğer bölgelerde Türk iş dünyasına sunduğu fırsatların daha iyi değerlendirilmesine katkı sağlamak.

AMSTERDAM TOPLANTISI

kişi, poz, pencere, iç mekan içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Amsterdam’da yapılan toplantıda yer alan (soldan sağa) Nazif Ertekin, Can Yücaoğlu, Pınar Salda, Rıza Kadılar ve Murat Başbay.

‘Hollanda Görev Gücü’nün, Amsterdam’daki Corenden’a ait College Hotel’de yaptığı toplantıya TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Küresel İlişkiler ve AB Yuvarlak Masa Başkanı Bedii Can Yücaoğlu ve TÜSİAD Hollanda Görev Gücü Başkanı Dr. Rıza Kadılar, Hollanda’daki Türk ve Hollandalı iş dünyası temsilcileri katıldılar.

Toplantıda, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım alanındaki işbirliği olanakları ile Hollanda’daki teknoloji alanında girişimcilik ekosistemine ilişkin fırsatlar görüşüldü.

TÜSİAD’DAKİ GELİŞMELER

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi kuruluşlarda bir araya gelen büyük sermaye çevreleri, bağımsız hareket edememek ve hükümete karşı etkili bir güç oluşturamadıkları gerekçesiyle bir derneğin etrafında birleşmeye karar verdi.

1960’lı yıllarda sendikal hareketlerle sol kesimin siyasi açıdan güçlenmesi ve 12 Mart Muhtırası örgütün kurulmasını hızlandırıcı etkenler oldu. Önde gelen 12 sanayicinin 2 Nisan 1971’de verdiği imza sonucunda, hükümet örgütün kuruluşunu 20 Mayıs 1971’de resmen kabul etti. Derneğin ilk genel sekreteri Güngör Uras oldu (1974-1980).

SİYASETTE SÖZ SAHİBİ OLDU

TÜSİAD başlangıçta siyasi açıdan fazla etkili olmamasına rağmen, 1970’lerin sonlarına doğru ekonomik ve politik anlamda gittikçe güç kazandı.

Hükümetin istifasını talep eden gazete ilanları vererek 15 Mayıs 1979’da başlattığı kampanya, Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümetin düşmesinde önemli rol oynadı. Ondan sonra kurulan Süleyman Demirel başkanlığındaki azınlık hükûmetine de destek vererek, 24 Ocak Kararlarının alınmasında kilit rol üstlendi.

1995 genel seçimlerinde Refah Partisi’nin (RP) birinci olması üzerine TÜSİAD, tarihinde ikinci defa verdiği gazete ilanlarıyla Anavatan Partisi (ANAP) – Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonunun oluşmasını destekledikleri ilan etti.

KADIN BAŞKAN SEÇİLİNCE DERNEĞİN ADI DEĞİŞTİ

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

25 Ocak 2007’de Arzuhan Doğan Yalçındağ TÜSİAD’ın yeni yönetim kurulu başkanı seçilerek, TÜSİAD’ın tarihindeki ilk kadın yönetim kurulu başkanı oldu. Çalkantılı bir dönem geçiren Yalçındağ, daha sonra görevi Ümit Boyner’e teslim etti.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

12 Aralık 2009’da Ümit Boyner, TÜSİAD’ın tarihinde seçilen ikinci kadın yönetim kurulu başkanı oldu. Ümit Boyner de çalkantılı bir dönem geçirdi.

18 Ocak 2018’deki 48. Olağan Genel Kurul’da ‘Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’ adı, ‘Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ olarak değiştirildi.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU (2022-2024)

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) 52. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 29 Mart 2022 günü gerçekleştirilmişti. Genel Kurul’da yapılan oylamada, iş insanı Orhan Turan, TÜSİAD’ın yeni başkanı seçildi.

TÜSİAD’ın yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:; Cevdet Alemdar, İzel Levi Coşkun, Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Ozan Diren, Perihan İnci, Çağatay Özdoğru, Murat Özyeğin, Mehmet Tara, Serpil Veral, Elvan Ünlütürk ve Bedii Can Yücaoğlu.

TÜSİAD’ın 29 Mart 2022 tarihinde yapılan genel kurulunda, Yönetim Kurulu Başkanlığına 2 yıllığına Orhan Turan seçildi. Devir teslim törenin konuşan yeni TÜSİAD Başkanı, “Gençlere hayallerini bu ülkede gerçekleştirmelerini sağlayacak bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. İnsan, bilim ve kurumları öncelik olarak belirleyen bir ülke olmanın yol haritasını tartışacak, yeniden biz olabilmek için ümidimizi asla kaybetmeyeceğiz. Bu ümide sarılmanın Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetimizin yüzüncü yılının arifesinde büyük anlam taşıdığına inanıyoruz” dedi.

 

BİR ZAMANLAR GURBETE ÇARIKLA GELENLERİN ÇOCUKLARI, ŞİMDİLERDE ‘İŞADAMLARI PLATFORMU’ KURUYORLAR…

BİR ZAMANLAR GURBETE ÇARIKLA GELENLERİN ÇOCUKLARI, ŞİMDİLERDE ‘İŞADAMLARI PLATFORMU’ KURUYORLAR…

Hollanda’da 25 bini aşkın Türk işyerini bir çatı altında birleştirme girişimleri başarıyla devam ediyor.

HOTİAD, TOVER ve TOV’dan sonra, şimdi de Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu TNOP, başarıları perçinliyor.

Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli’nin katılımı ile yapılan Genel Kurul Toplantısı’ndan önemli kararlar çıktı: Meslek Okulları açılacak.

metin, adam, poz içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Geçmişi 60 yıla varan Hollanda’daki Türkler, çarıkla geldikleri bu ülkede yetiştirdikleri evlatları ile ne kadar övünseler azdır. Zira, bir zamanlar ‘çarıklı’ diye küçümsenen o insanların evlatları, şimdilerde 25 bini aşkın işyeri ile 100 bin kişiye iş veriyorlar ve ülke ekonomisine büyük bir destek sağlıyorlar.

Hollanda’daki Türk girişimcileri bir çatı altında toplama fikri ve girişimi yıllar öncesine dayanıyor. 2004 yılında kurulan ‘Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD’, Turgut Torunoğulları’nın başkanlığa gelmesinden sonra çok güçlenmiş ve Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi rekor düzeye ulaşmıştı. Torunoğulları döneminden sonra Hikmet Gürcüoğlu döneminde de başarıyla tönetilen HOTİAD, şimdilerde rakip sayılabilecek yeni oluşumlarla birlikte çalışma inceliğini gösteriyor.
metin, kişi, yer, grup içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Leideden’deki TOVER, Arnhem, Utrecht ve Den Bosch’taki TOV ve Amsterdam’daki Esnaflar Birliği tarafından kurulmuş olan ‘Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu TNOP’un yönetimine, Durmuş Doğan Başkan, Taner Karaaslan Sekreter, Ömer Soner Muhasip, Aziz Zeyrek ile Ramazan Kaya da yönetici olarak seçilmişlerdi.

metin, kişi, iç mekan, grup içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

İşte, iki yıl önce kurulmuş olan ‘Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu TNOP’ en büyük Genel Kurul Toplantısı’nı, Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli’nin katılımı ile Utrecht şehrinde yaptı.

Amsterdam Başkonsolosumuz Engin Arıkan, Lahey Ticaret Müşavirimiz Aşkın Pekel, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, Hollanda Türk Seyahat Acenteler Birliği HTTD Başkanı Kamil Saygı, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Altay, CMO Başkanı Muhsin Köktaş, Hollanda Horeca Bond Başkanı Tarık Şaki, Türk Federasyonu Başkan Yardımcısı Vedat Özdal ve çok sayıda denek başkanının katıldığı toplantıda önemli kararlar alındı. Bu kararların arasında, Hollanda Eğitim Kurumu ROC işbirliği ile, kaliteli personel yatiştirmek için meslek okulu açılması da yer aldı.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Lahey Büyükelçimiz Şaban Dişli yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Kıymetli misafirler, Tabii ki bizim büyük arzumuz Türkiye ile ticaret yapmaktır Bu pastadan pay almak için bir sıkıntı yaşıyoruz. Her iki tarafta sıkıntıya giriyor. Buradaki kuralları, gelişmeleri ve yaşananları aslında bu tür toplantılarda birbirimize aktarmamız lazım. Küçük bir örnek vermek istiyorum: Bir gün kaplumbağa “hacca gidiyorum” der. Kaplumbağaya sorarlar “ama sen bu hâlinle hacca nasıl gideceksin?” O da, Niyetim belli, gidemesem de o yolda ölürüm” demiş. Niyet halis ve hayırlı olacak, ki başarıya ulaşılsın. Sizin gibi kuruluşların bu güzel ve halis niyetlerle yol alması çok güzel. Bu da başarıya götürür, hedeflere ulaştırır. Bu ülkede yaşayan insanlarımızın başarıları her iki ülkenin liderlerine söylendi. Burada yaşayan Türk kökenli Hollandalılar ikili ilişkilerinin çimentosudur. Bu güzellikler de ancak hem Türkiye’mizi hem Hollanda’yı gururlandırır. Başarılı olabilmeniz için de, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkilileri olarak sıkıntınız olması hâlinde personelimiz ile 24 saat hizmetinizdeyiz. Elimizden gelen gayreti, yetkilerimiz doğrultusunda her zaman sizlere sunmaya hazırız.

Hollanda ile İlişkilerimiz çok güzel bir seviyeye geldi. Hollanda Başbakanı Rutte 14 Mart’ta Türkiye’ye ziyaret etti. Baş başa ikili görüşmeler gerçekten çok başarılı geçti. Daha sonra Hollanda Dışişleri Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı’nın Ankara’da ikili görüşmesi, toplantısı yapıldı. İki ülkenin her alandaki soruları yetkili bakanlara iletildi. Dışişleri Bakanlığı nezdinde yapılan görüşmelerde değişik bakanlıklardan gelen uzmanlar karşılıklı tartışarak bir ortak sonuca varmaya çalıştılar. Terör, Avrupa Birliği, teknoloji, çevre, iklim gibi konularda yapılan görüşmeler çok verimli geçti.  Bizim ilişkilerimiz 400 yılı aşkın sürmektedir. Tabii ki engebeli bir yol bu, inişli çıkışlıdır. İlişkileri şu anda çok iyidir. Bunu mükemmel hâle getirmenin birinci adımı da ticarettir.

1 milyar avroyu aşkın biz dış ticaretimiz var; bunu başardık. Bunu kısa vadede 15 milyar daha sonra orta vadede 20 milyar avro seviyelere çıkartmak her iki ülkenin de hedefleri arasındadır.

İnşallah Eylül’den sonra Ticaret Bakanımız yine iki ülkenin ekonomik konularını görüşmek üzere Hollanda’ya gelecekler. Dolayısıyla burada yaşanan ticari bütün sıkıntıları da kendilerine aktarmamız lazım. Ayrımcılıktan bahsettiniz. Hollanda Devletinin her kademesinde bir ayrımcılık olur. Hatta son zamanlar yabancı düşmanlığı daha da arttı. Belki biz Türkler buna birazda İslamofobiyi eklememiz lazım. Onlar da bunu kabul ediyorlar. Bunun için de geçtiğimiz haftalarda “Ayrımcılıkla Mücadele Komiserliği” adı altında yeni bir Komiser atadılar. Meclisimizin İnsan Hakları Komisyonu’nun Hollanda’ya yaptıkları ziyarette komiseri ziyaret etme fırsatı buldular. İnşallah bir ortak çalışma olacak.”

metin, adam, kişi içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Yoğun ilgi gösterilen toplantıda, TNOP Başkanı Durmuş Doğan şu konuşmayı yaptı:

“Hollanda’da sayıları hızla artarak 25 bini geçen Türk kökenli küçük, orta ve büyük ölçekli girişimcileri bir araya getirerek ortak vizyon, ortak çalışma, ortak hedef oluşturma anlayışıyla yola çıkan, Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu TNOP, bu hedefe ulaşmak için bünyesinde bulunan derneklerle “TNOP Girişimciler Buluşmasını” organize etmektedir.

Her alanda değişen, değişirken de daha zorlaşan bir Hollanda ile karşı karşıya kalıyoruz. Siyasal, sosyal ve toplumsal alanda daha radikalleşen bir yapıya doğru giden Hollanda toplumunda, varlığımızı sürdürebilmek ve artık yurdumuz olmuş bu topraklarda daha köklü olabilmek için, bizlerin de güçlerini birleştirerek değişime karşı bir çalışma yapmamız gerekmektedir. Bu anlayışla yola çıkan bizler, uzun sürse de 2020 başlarında en azından Hollanda’da 5 şehirde faaliyet gösteren girişimci derneklerini bir araya getirme çalışmasını sonlandırdık.

BİZ KİMİZ?

Hollanda Türk girişimci dernekleri platformu TNOP olarak adlandırdığımız bu birliktelikte, TOV Arnhem, Amsterdam Esnaflar Birliği, TOV Utrecht, TOVER Leiden, TOV Den Bosch bulunmaktadır.

Farkı sektörlerde ticaret yapan küçük ve orta ölçekli işletmelerin üyesi olduğu bu dernekler bulundukları şehirlerde faaliyet göstermektedirler.

Bu nedenle TNOP’un oluşmasında en küçük katkısı olan herkese canı gönülden teşekkür ederim.

AMACIMIZ…

“Yerelde etkin olamazsanız ülkesel etkin olmazsınız” anlayışından yola çıkarak bu derneklerimizin bulundukları şehirlerde belediye, yerel girişimciler, üniversiteler ve girişimci dernekleri ile ilişki içeresinde olarak etkin rol almaları, görünür ve yönlendirici olmalarıdır.

HEDEFLERİMİZ…

 Girişimci derneklerin olmadığı, Türk girişimcilerinin bulunduğu şehirlerde aynı vizyonu taşıyan girişimcilerle birlikte teşkilatlanmak,

– Ortak ticaret alanları yaratmak,

– Mesleki teşkilatlanmaları teşvik etmek,

– Yıllardır dillendirilen Hollanda Türk Ticaret merkezinin kurulmasını teşvik etmek,

– Etnik girişimciliğin artmasından dolayı ROC gibi kurumlarla anlaşarak bazı sektörler için personel yetiştirecek Meslek okulu açılmasını teşvik etmek,

 Hollandalı Türklerin sermayesinden oluşan bir Türk bankasının kurulmasını dillendirmek..

– Konulu fuarların yapmak, yapılmasını desteklemek,

– Hollandalı devlet ve ticaret temsilcileriyle ortak çalışmalar yapabilme

– Staj sorunu yaşayan öğrencilerimizin sorununu çözecek “Staj Başvuru Merkezi” oluşturmak, oluşturulmasını desteklemek,

– Yeni fikirleri destekleyen “Yeni Fikirler, Yeni Girişimciler” merkezi oluşturmak, oluşturmasını desteklemek..

Bazı hedefler ütopik ve hayal olarak görülebilir. Her şey hayallerle başlar. Bütün bu planları gerçekleştirebilmek ancak birlikte hareket etmekle mümkündür.

Evet Hollanda toplumun bir parçasıyız.

Daha fazla görünür olmak için girişimcilere ve ticaret insanlarına da görev düşüyor.

Türk toplumun varlığını kalıcı kılmak için, kültürel, siyasal, sosyal alanda etkin olmaya çalışıldığı gibi ticari alanda da etkin olmak, birlikte hareket etmek kaçınılmazdır.

Bir tarafta üzerinde yaşadığımız ve neslimizin ikametini sürdüreceği yurdumuz Hollanda diğer tarafta gönün bağımızın olduğu aziz vatanımız Türkiye. Her iki ülkeye de faydalı işler yapmak, Hollanda Türk toplumun konumunu güçlendirerek mümkündür.

Büyük düşence adamı İsmail Gaspiralı’nın dediği gibi: “Dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik” şiarı, Hollanda Türk toplumun bu topraklarda kalıcı olarak varlığını sürdürmesinin yegâne yoludur.

O yüzden Hollanda Türk toplumu geleceğini düşünen her bir girişimciyi birliktelik ruhuyla bir araya gelerek teşkilatlanmaya, güçlerini birleştirmeye davet ediyorum.

Güçlü bir TNOP, daha güçlü bir Hollanda Türk toplumu demektir. TNOP olarak düzenlediğimiz toplantıya katılım sağlayarak bizi onure ettiğiniz için çok teşekkür ederim.”

beyaz tahta içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu Ticaret Müşaviri Aşkın Pekel, yaptığı konuşmasında önemli konulara değindi. İki ülke arasında yürütülmekte olan ticari ilişkiler hakkında da bilgi veren Pekel şunları ifade etti: “Bizim dünyaya sattığımız yüksek kaliteli ürünler var. Bizim dünyaya çokça sattığımız; Hollanda’nın da dünyadan diğer ülkelerden çokça aldığı fakat bizden almadığı ürünler var.

Durmuş başkanımız anlamlı bir konuşma yaptı. Ben etkilendim açıkçası. Konuşmada öne çıkan bazı hususlar hakkında düşüncelerimiz paylaşmak istiyorum: Taleplerden biri tanesi banka, bir tanesi Türk Ticaret Merkezi, bir başkası inşaat malzemelerinin ticareti ve diğeri de ortak ticari girişimlerle burada görünür hâle gelmek ve gücümüzü arttırmaya dönük çalışmalardı. Bizim gördüğümüz kadarıyla Türkiye’nin genelde toprak, cam, seramik grubu dediğimiz fayans grupları hem Hollanda’nın inşaat ve konut sektörünü hem de Avrupa’nın ihtiyacını karşılayacak şekilde yakın gelecekte ithalattaki en öncelikli yerini alacaktır.

Bunların üzerinde daha fazla yoğunlaşılmasını bizlerden sonra gelecek olan çalışma arkadaşlarımıza da aktarmalıyız. Ama burada plastik inşaat malzemelerine de dikkat çekmek isterim. Bunlar, Hollanda’nın dünyadan temin ettiği diğer ürünler; Türkiye’den buraya az çok az geldiğini görüyoruz. Bizim bu konuda potansiyeli olan firmalarımızın olduğunu biliyoruz. Bu konuda ticarette bir alan görüyoruz.

Bizim mesafe kat edebileceğimiz alt ürün grupları yine alüminyum saclar, levhalar ve şeritler. Bunlar konut piyasasında yakın dönemde Hollanda’da beklenen canlılık gerçekleşirse, Türkiye’den Hollanda’ya yönelik bu saydığım ürün gruplarını çok ciddi bir hareketlilik katabileceğini düşünüyorum. Yine sizlerin malumu olduğu hazır giyim konusundan çokça potansiyel teşkil eden birtakım alt gruplar var. Bunlar hem kadın hem de erkek takım elbiseler, ceketler ayrı ayrı olmak üzere pantolonlar erkekler için erkek çocuklar için tulum ve şortlar kadınlar için pantolon etekler ciddi Hollanda’da alıcısı olduğunu olandan dışarıdan temin ettiğini görebiliyoruz. Türkiye’den buraya Bu ürünlerde potansiyel olduğunu görebiliyoruz. Bir diğer grup ise elektrik makineler ve kablolar. Bu elektrikli makineler ve kablolar da bir kısım inşaat sektörü ile ilgili ama onun dışında her sektörde kullanabilecek ürünler. Bunların ticareti de büyük bir fırsat olabilir. Sizlerin hem girişimcilik faaliyetlerinizi destekleyebilecek hem de iki ülke arasındaki ticareti artırabileceğini düşünüyorum. Elektrikli su ısıtıcıları, ortam ısıtıcıları saç ve el kurutucuları, ütüler  de bu alanda pazarı olan diğer ürünlerdir. Kauçuk da ülkemizin bu alanda üretimi kuvvetli olan bir başka ürünü. Bu ürünlerin de Hollanda’ya ülkemizden getirilmesi hâlinde burada pazarda karşılık görebileceğine inanıyorum Hollanda’nın bu tür ürünleri de yine birkaç milyar dolarlık yurt dışından tedarik ettiğini görüyoruz..”

metin, restoran içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Kendilerine rakip oldukları halde, TNOP’un toplantısına katılma inceliği gösteren, Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu yaptığı konuşmada şunlara değindi:
“Hollanda’da 22 ila 28 bin işletmeci sayımız bulunmaktadır. Biz bunu ortalamasını alıp 25 bin diyoruz. Kaldı ki bu veri hâlâ 5 yıl öncesine dayanıyor.  25 bin işletme ile 80 bini aşkın insanın istihdamı ile dünyanın 16. büyük ekonomisine sahip olan Hollanda’nın yüzde ikisini oluşturan Gayrimenkul  Safi Millî Hasılaya sahibiz. Dişe dokunur bir güce sahibiz ve bütün mesele de bu çalışmaların altında görünüyor.

Ne kadar hissettiriyorsanız o kadar varsınız ve ne kadar varsanız o kadar önemlisiniz. Zaman hâlâ maalesef ‘parayı verenin düdüğü çaldığı’ zaman. Hollanda Türkleri de girişimcilik ve eğitim alanında kendine iki tane çok güzel hedef yakalamış. Bunları iyi kullanmış. Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun nüfusu 500 bine yaklaşmış durumda. Yaklaşık yüzde sekseni Hollanda vatandaşı olmuş. Her iki aileden bir tanesi üniversite mezunu barındırıyor. Her dört aileden bir tanesi âdeta bağımsızlığını ilan etmiş, kendi işletmesini kurmuş kendi ekmeğini kendi kazanmaya başlamış durumda. Ve her dört kişiden bir tanesi de yine kendi satın almış olduğu mülkü olan evinde oturuyor. Göç ve gurbetçi olayı artık sonlanmış; yerleşik hayata geçmişiz.

Hollanda’da emniyetten orduya, sağlıktan eğitime, kamu yönetiminden girişimcilere her alanda ve her seviyede bizi bulabiliyorlar. Siyasette dişe dokunur bir hâliniz var. Bununla yetinmeyip mücadele edeceğiz. Hollanda hükûmetinde iki Bakan’ımızın 6 milletvekilimiz ve bir de siyasi partimiz var.
Bu güzellikleri artırarak bu toplumdaki varlığımızı perçinleyeceğiz.”

Programda, TNOP  Başkanı Durmuş Doğan tarafından konuşmacılara birer kahve fincanı hediye edildi.

Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Platformu yönetimi, program sonunda davetlilere açık büfe aperatif yemekler ve içecekler ikram etti. İkram sırasında davetliler kendi aralarında tanışma fırsatı buldular.

metin içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu’na hediye takdimi…

metin, yer içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu T.C. Amsterdam Başkonsolosu Engin Arıkan’a hediye takdimi…

metin, yer, iç mekan, dik içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu Ticaret Müşaviri Aşkın Pekel’e hediye takdimi…

metin, yer içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli’ye hediye takdimi…

kişi, iç mekan, sahne, grup içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu Katılımcılar konuşmacıları dinlerken…

 

40 YIL ÖNCE İLKİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİM YABANCI EVLİLİK RÖPORTAJI, ŞİMDİ BİR BAŞKA FORMATTA ŞORAY UZUN TARAFINDAN TRT’DE SUNULUYOR.

40 YIL ÖNCE İLKİNİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİM YABANCI EVLİLİK RÖPORTAJI, ŞİMDİ BİR BAŞKA FORMATTA ŞORAY UZUN TARAFINDAN TRT’DE SUNULUYOR.

Özellikle Seksenler dizisinden tanıdığımız Şoray Uzun, çiftlerle sohbet ederken hem güldürüyor ve hem de ağlatıyor.

Hem eski ve hem de yeni sayılar, Türkler’i en çok Hollandalılar’ın beğendiğini ortaya koyuyor.

Pazar günleri saat 20.00’de TRT TÜRK’te yayınlanan programlarda yer almak isteyen yabancı çiftler başvuru yapabilirler.

İlhan KARAÇAY yazdı:

Tam 40 yıl önceydi. Hollandalılar ile evlenen Türkler’in sayıları artış gösteriyordu.
Bu ilginç gelişmeyi okurlarımıza duyurmak için tam 15 çift ile röportaj yapmıştım.
Türk erkekleri Hollandalı kızlarla evleniyordu ama, Türk kızının Hollandalı erkekle evlenmesi nadir oluyordu. Röportajımda bu nadir evlilikler de yer almıştı.

metin, gazete, belge içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Hürriyet’te yayınlanmış olan o seri yazımı, ‘Türkiye-Hollanda Arasında 400 Yıllık Resmi İlişkiler ve Hollanda’ya Türk Göçünün 50’nci Yılı’ başlıklı kitabıma da eklemiştim. Okurlardan röportaj için çok sayıda teşekkür mesajları gelmişti.
O röportajın ÖNSÖZ’ünü ve o zamanki yabancı evlilik sayılarını, bu haberin altında bulacaksınız.

OĞLAN BİZİM KIZ BİZİM

Şimdi, hemen hemen 60 yıllık bir Hollanda serüveninde, Türkler’in Hollandalılarla evlilik sayısı 30 bine yanaşmıştır. Ayrı din, dil, kültür ve gelenekler nedeniyle çok zor yürüyen yabancı evlilik, onbinlerce boşanma ile sonuçlanmıştır.

Kim düşündü bilemiyorum ama, Hollanda’da yaşayan dostum Burhanettin Carlak aradı ve TRT’nin ‘Oğlan Bizim Kız Bizim’ başlıklı bir programa başladığını belirtti.
Burhanettin Carlak bu program için danışmanlık yapıyor.
Yabancılarla evli çiftleri bulmakta zorluk çektiklerini, buldukları arasında da çoğunun programa katılmaktan çekindiklerini belirten Carlak, daha önce yayınlanmış olan programlardan üç link gönderdi.

metin, oda, konferans salonu içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Merakla ve dikkatle izlediğim programları, ünlü sanatçımız Şoray Uzun sunuyor.
‘Siz neredeyseniz, biz oradayız’ sloganı ile programa başlayan Şoray Uzun, kendine has becerileriyle programa renk katıyor.
Hemen hemen her insanın kalbine dokunabilen Şoray Uzun, sevginin, kültür farklılıklarına rağmen, nasıl galebe geldiğini, bazen kahkaha bazen de gözyaşı ile dile getiriyor.

Hafta arasında da çeşitli saatlerde tekrarlanan programlara konuk olmak isteyen yabancı evlilik yapanlar, +31 615684011 numaralı telefona veya https://oglanbizimkizbizim.net/basvuru/ linki üzerinden başvurabilirler.
https://youtu.be/wPhel6XK2tQ

İŞTE BENİM 40 YIL ÖNCE HÜRRİYET’TE, 10 YIL ÖNCE DE KİTABIMDA YAYINLADIĞIM RÖPORTAJIN ÖNSÖZÜ VE BAZI ARAŞTIRMA SONUÇLARI:

metin, işaret, kırmızı içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

ÖNSÖZ

Geçmiş yıllarda gerek Hürriyet’te ve gerekse diğer basın organlarında yabancılarla evli Türklere ait röportajları okuyanlarımız oldu. Ne var ki yabancılarla evli Türklerin bu evlilikleri diğer ülkelerin insanlarının evliliklerinden ayrı bir nitelik taşımıyordu.

Ülkelerde birbirleri ile karşılaşan insanlar bu tip karışık evlilikleri yıllardan beri sürdürmüşlerdir.

Kısa bir süre önce Hürriyet’in yayınladığı “Almanya’dan Bir Yar Gelir Bizlere” adlı seri röportaj bu tip karışık evliliklerin bir örneği idi. Hollanda’daki Türklerin Hollandalılar ile yaptıkları evliliklerde bir ayrıcalık var. Bu küçük ülkede genç ve güzel kızlar Türk erkeklerini adeta kapışıyor gibiler.

Bunun en büyük nedenlerinden biri, Hollanda halkının Almanlar, Fransızlar ve Amerikalar gibi aşırı milliyetçi olmamaları. İkinci neden de Hollandalı kızların diğer ülkelerin kızlarına kıyasla daha serbest yetişmeleri.

Türkler açısından önemli olan üçüncü neden ise Hollandalı kızların Türk erkeklerini diğerlerinden daha insancıl, daha yürekli ve de daha yakışıklı bulmalarıdır.

Hollandalılar ile Türkleri arasındaki evliliklerin yüzde onun boşanmalar ile sonuçlanmaktadır. İki ayrı kültüre ve iki ayrı geleneğe sahip bu insanların birlikte yaşamalı özellikle ilk yıllarda zor oluyor. Gerçi Hollanda’daki evliliklerin dörtte biri yani yüzde yirmi beşi ayrılmalarla sonuçlanıyor ama bu ayrılıkların nedenleri daha ziyade cinsel ilişkiler ve cinsel serbestîden oluşuyor.

Türkler ile Hollandalılar arasındaki evlilikler ise çoğunlukla kültür ve gelenek anlaşmazlıklarından bozuluyor.

Bir Türkle evli olmanın Hollandalı kadına mutluluk verdiği şeklindeki görüş ve inanış, genç kızlar arasında bir reklam gibi yayılırken, bu iki ırk arasındaki birleşmeler de her geçen yıl artıyor.

Ortada bulunan tek engel, gerek Hollandalı’nın gerekse Türk’ün ebeveynlerinden geliyor. Ama iki sevgili arasındaki aşk bağı bu engeli her zaman aşmasını biliyor.

Hollandalılar’ın, nesillerini kuruturcasına yabancılarla evlenmeleri bu konuyu derinlemesine deşmemize yetti.

Biz Türkiye’nin ayrı ayrı yörelerinden Hollanda’ya gelmiş olup, bu ülkenin insanlarıyla evlenmiş olanlar arasında bu evlilikleri inceledik.

Karı-koca ayrı branşlardan kimseleri seçtik. Kendileri ile konuştuğum halde sütünlarıma aktarmadığım çiftler oldu.

Sütunlarımıza aktaracağımız çiftleri saatlerce dinledim. Onların duygularını tam olarak aktarma gücü ne bir gazetecide ne de bir başka uzman kişide bulunur.

Bir insanın duyguları, kendi kaleminden en gerçekçi bir şekilde çıkar. İşte ben de bir Hollandalı ile evli Türk olarak bu seri röportajın sonunda kendimle yaptığım röportajı yayınlamayı en çıkar yol olarak gördüm.

Acısı tatlısı, mutlusu ve az mutlusu ile Türk-Hollanda karışımı çiftlerimizin öykülerini hep birlikte okumaya başlamadan önce, aile sırlarını hiç çekinmeden anlatan çiftlere teşekkür etmeyi bir borç bildiğimi belirtmek isterim.
İLHAN KARAÇAY

SAYILARLA YABANCI EVLİLİK
( Bu sayılar 40 yıl önceye aittir)

Türkler’i en çok Hollandalılar seviyor.
Yel değirmeni ve lâleler ülkesinin kızları Türk erkeklerini kapışıyorlar.
14 milyon nüfuslu Hollanda’nın 6151 kızı Türk erkeği ile evli, 322 Hollandalı erkek de Türk kızını seçti.
Toplam olarak 111 bin 242 Hollandalı kız, 69 bin 428 Hollandalı erkek yabancılarla evli.
Her yıl 10 bin Hollandalının bir yabancı ile evlenmesinin sürmesi halinde, Hollanda nesli kayıplara karışacak gibi.
Ülkede 1 milyonu aşkın melez çocuk var.
Hollanda-Türk melez çocuklarının sayısı 13 bin 744.
Yel değirmenleri, lalesi, peyniri, futbolu ve Johan Cruyff’ı ile dünya ülkelerinin büyük sevgisini kazanmış olan küçücük Hollanda, Türkler’i en çok seven ülke görünümünde.
Nüfus oranına göre, dünyada Türk erkeğini en çok tercih eden kızlar Hollanda’da bulunuyor.
İki milyon Türk’ün yaşadığı ve nüfusu 60 milyonu aşan Batı Almanya’da Alman kızları ile evli Türklerin sayısı 11 bin iken, 100 bin Türk’ün bulunduğu ve nüfusu 14 milyon olan Hollanda’da, Türk ile evli Hollandalı kızların sayısı 6151.
Gerek Türklerin sayıları ve gerekse Alman ve Hollandalıların nüfusları oranlandırıldığı zaman, Hollandalı kızların Türk erkeklerini tercihi bir dünya rekoru oluyor.
Türk kadınları yönünden durum tam olarak tersi. Hollandalı erkeklerle evli Türk kadınlarının toplam sayısı 322 iken, Bonn Evlilik Büroları Federal Birliği’nin bildirdiğine göre, her yıl 400 kadar Türk kadını Alman erkeklerle evleniyor.
Buna rağmen gerek Alman ve gerekse Hollandalı erkeklerin yabancı kadınlarla evlenmeleri oranlandırıldığı zaman Türk kadınlarının kendi milletlerinden bir erkeği tercih ettiği anlaşılıyor.
Hollanda’da toplam olarak 111 bin 242 kız 69 bin 428 erkek yabancılarla evli. Evliliklerin çoğu yabancıların kendi ülkelerinde yapılıyor ve bunların büyük bir kısmı da Hollanda’ya yerleşiyor.
Her yıl 10 bin kadar Hollandalı yabancı biriyle evleniyor, yabancılarla evliliklerin devam etmesi halinde 100 yıl sonra Hollanda neslinin kayıplara karışacağı hesap ediyor.
Zira eskiden sömürgeci bir ülke olan Hollanda’da bulunan Surinamlı, Endonezyalı ve Antil Adaları’ndan gelenlerle yapılan evlilikler de hesaba katıldığı zaman, yarım milyon Hollandalının ayrı ırktan biri olduğu ve bu evliliklerden bir milyonu aşkın melez çocuk doğduğu ortaya çıkıyor.
Hollanda’da bulunan Hollandalı Türk melezlerinin sayısı da artıyor. Bu melezlerin sayısı şu anda 13 bin 744.
Her yıl 500 kadar Türk’ün bir Hollandalı ile evlenmesi ve bu rakamların yıldan yıla artması ile 100 yıl sonra Hollanda’da Türk-Hollandalı karışımı nüfusun 1 milyonu bulması bekleniyor.
Hollanda’da bulunan saf Türklerle, karışık Türkler’in birleşmeleri ile de yüz yıl sonra Hollanda’da iki milyonluk dev bir Türk toplumu oluşacak.
Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri de hesaba katıldığı zaman Avrupa’daki Türk nüfusunun 20 milyonu bulması bekleniyor. Yurt dışından yaşadıkları ülkenin yönetiminde söz hakkı olan 20 milyonluk bir Türk toplumu düşünüldüğü zaman da 100 yıl sonraki Türkiye’nin ‘lobili’ gücü şimdiden Avrupa’lıyı da korkutuyor olmalı.
Hollandalılar ile diğer yabancıların evlilik rakamlarına bakıldığı zaman Almanlar’ın birinci sırayı aldıkları görülür. Hollandalılar sıra ile en çok Alman, İngiliz, Belçikalı, Türk, İtalyan, İspanyol ve Faslılar ile evleniyor. Bu sıralamaya göre Türkler dördüncü sırayı alıyor.
Ancak Türklerin genel olarak hangi ülkenin insanları ile evlilik yaptıkları oranlandırıldığı zaman, Hollandalılar rekor kırıyor.
Demek oluyor ki Türkleri en çok Hollandalılar seviyor.